يَسْأَلُكَ النَّاسُ عَنِ السَّاعَةِ قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِندَ اللَّهِ وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ السَّاعَةَ تَكُونُ قَرِيبًا
Yes’eluken nâsu anis sâati, kul innemâ ilmuhâ indallâhi, ve mâ yudrîke lealles sâate tekûnu karîbâ(karîben).
yes’elu-ke | : sana sorarlar, soruyorlar |
en nâsu | : insanlar |
anis sâati (an es sâati) | : o saatten (kıyâmetten) |
kul | : de, söyle |
innemâ | : sadece, yalnız |
ilmu-hâ | : onun ilmi, bilgisi |
indallâhi (inde allâhi) | : Allah’ın katında |
ve mâ yudrî-ke | : ve sana bildirilmedi, sen bilemezsin |
lealle | : umulur ki, belki |
es sâ’ate | : o saat |
tekûnu | : olur |
karîben | : yakın |
Diyanet İşleri = İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: “Onun ilmi ancak Allah katındadır.” Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir.
Abdulbaki Gölpınarlı = İnsanlar, kıyâmeti sorarlar sana; de ki: Onun bilgisi, ancak Tanrı katında ve ne bilirsin, belki de kıyâmet, pek yakında kopacak.
Abdullah Parlıyan = İnsanlar, sana kıyametin saatini soruyorlar. De ki: Onun bilgisi Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de kıyamet pek yakında kopacak.
Adem Uğur = İnsanlar sana kıyametin zamanını soruyorlar. De ki: Onun bilgisi Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de zamanı yakındır.
Ahmed Hulusi = İnsanlar sana o saatten (ölüm) sorarlar. . . De ki: "Onun ilmi ancak Allâh indîndedir". . . Sana bildiren nedir, belki o saat yakındır!
Ahmet Tekin = İnsanlar sana, Kıyametin kopacağı ânı soruyorlar. Onlara:'Onunla ilgili bilgi Allah katındadır' de.'Kıyametin kopacağı an ile ilgili bizden başka seni, bilgilendiren mi var? Belki de Kıyametin vakti yakındır.'
Ahmet Varol = İnsanlar sana kıyametten soruyorlar. De ki: 'Onun ilmi ancak Allah katındadır.' Ne bilirsin; belki de kıyamet yakın olabilir.
Ali Bulaç = İnsanlar, sana kıyamet saatini sorarlar; de ki: "Onun bilgisi yalnızca Allah'ın katındadır." Ne bilirsin; belki kıyamet saati pek yakın da olabilir.
Ali Fikri Yavuz = İnsanlar, sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. (Ey Rasûlüm, onlara) de ki: “- Onun ilmi ancak Allah’ın katındadır. Olur ki kıyamet, yakında vuku bulur.
Ali Ünal = İnsanlar senden Kıyamet’in vaktini soruyorlar. De ki: “Onunla ilgili kesin bilgi ancak Allah’ın nezdindedir.” Nereden bileceksin, belki onun vakti yaklaşmıştır bile!
Bayraktar Bayraklı = İnsanlar sana kıyametin zamanını soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi Allah katındadır. Nereden bileceksin, belki de zamanı çok yakındır.”
Bekir Sadak = Insanlar senden kiyametin zamanini soruyorlar; de ki: «Onun bilgisi ancak Allah katindadir; ne bilirsin, belki de zamani yakindir.»
Celal Yıldırım = İnsanlar, sana Kıyâmet'in kopuş saatinden soruyorlar. De ki: Ona ait bilgi ancak Allah'ın yanındadır. Ne bilirsin, belki de onun kopuş saati yakın olabilir.
Cemal Külünkoğlu = İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: “Onun ilmi ancak Allah katındadır.” Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir.
Diyanet İşleri (eski) = İnsanlar senden kıyametin zamanını soruyorlar; de ki: 'Onun bilgisi ancak Allah katındadır; ne bilirsin, belki de zamanı yakındır.'
Diyanet Vakfi = İnsanlar sana kıyametin zamanını soruyorlar. De ki: Onun bilgisi Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de zamanı yakındır.
Edip Yüksel = Halk senden Saat'i (dünyanın son saatini) soruyor. De ki, 'Onun bilgisi ALLAH'ın katındadır; ne bilirsin, belki de o Saat yakındır.'
Elmalılı Hamdi Yazır = O nâs sana saatten soruyor, de ki: onun ılmi Allahın nezdindedir ve ne bilirsin belki o saat yakında olur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O insanlar, sana kıyamet saatini soruyorlar. De ki: «Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir ve ne bilirsin belki de o kıyamet yakında olur.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İnsanlar sana kıyamet saaatini soruyorlar. De ki: «Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur.»
Gültekin Onan = İnsanlar, sana kıyamet saatini sorarlar, de ki: "Onun bilgisi yalnızca Tanrı'nın katındadır." Ne bilirsin; belki kıyamet saati pek yakın da olabilir.
Harun Yıldırım = İnsanlar sana kıyametin zamanını soruyorlar. De ki: Onun bilgisi Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de zamanı yakındır.
Hasan Basri Çantay = İnsanlar sana o saati (n ne zaman kopacağını) sorarlar. De ki: «Onun ilmi ancak Allahın nezdindedir. Ne bilirsin, belki de o saat yakın (bir zamanda) olacakdır».
Hayrat Neşriyat = İnsanlar sana kıyâmet(in vaktin)den soruyor. De ki: 'Onun ilmi ancak Allah katındadır. Ne bilirsin, belki o kıyâmet yakın olabilir!'
İbni Kesir = İnsanlar sana kıyametten sorarlar. De ki: Onun bilgisi ancak Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de o saat yakında oluverir.
Kadri Çelik = İnsanlar sana kıyameti sorarlar. De ki: “Onun bilgisi yalnızca Allah'ın katındadır.” Ne bilirsin; belki kıyamet pek yakın da olabilir!
Muhammed Esed = İnsanlar sana Son Saat hakkında soracaklar. De ki: "Onun bilgisi Allah katındadır; senin bütün bildiğin ise, Son Saat'in yakın olduğudur!"
Mustafa İslamoğlu = İnsanlar sana Son Saat hakkında soruyorlar. De ki: "Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Sana kim bildirebilir ki: Son Saat belki yakındır, (belki de uzak)?
Ömer Nasuhi Bilmen = Nâs, sana Kıyametten sorarlar. De ki: «Ona ait bilgi, Allah indindedir.» Sana (onu) ne şey bildirir? Umulur ki, Kıyamet yakınlaşmış olacaktır.
Ömer Öngüt = Resulüm! İnsanlar sana kıyametin zamanını soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi Allah'ın katındadır. Ne bilirsin, belki de zamanı yakındır. ”
Şaban Piriş = İnsanlar senden kıyamet vaktini soruyorlar. De ki: -Onun bilgisi Allah katındadır. Ne bilirsin belki vakti çok yakındır?
Sadık Türkmen = Insanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: “Onun ilmi ancak Allah katındadır.” Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir.
Seyyid Kutub = Ey Muhammed! İnsanlar senden kıyametin zamanını soruyorlar. De ki: «Onun bilgisi Allah katındadır, ne bilirsin, belki de zaman yakındır.»
Suat Yıldırım = İnsanlar senden kıyamet saatini sorarlar. De ki: "Ona dair bilgi Allah’ın nezdindedir." Ne bilirsin belki de o saat yakındır!
Süleyman Ateş = İnsanlar sana O sâ'atten soruyorlar. De ki: "Onun bilgisi Allâh'ın yanındadır." Ne bilirsin belki o sâ'at yakın olur?
Tefhim-ul Kuran = İnsanlar, sana kıyamet saatini sorarlar; de ki: «Onun bilgisi yalnızca Allah'ın katındadır.» Ne bilirsin; belki kıyamet saati pek yakın da olabilir.
Ümit Şimşek = İnsanlar sana kıyameti soruyorlar. De ki: Onun bilgisi Allah katındadır. Nereden bileceksin, belki de onun vakti çok yaklaşmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk = İnsanlar sana kıyametin saatinden soruyorlar. De ki: "Ona ilişkin bilgi Allah katındadır." Ne bilirsin, belki de o saat yakındır!
İskender Ali Mihr = İnsanlar sana o saati (kıyâmeti) soruyorlar. De ki: “Onun ilmi sadece Allah’ın indindedir.” Ve sana bildirilmedi. Belki de o saat yaklaşmış olabilir.
İlyas Yorulmaz = İnsanlar sana kıyamet saatinden soruyorlar. Onlara deki “Kıyamet saatinin bilgisi Allah’ın yanındadır. Sen onun ne zaman olacağını nerden bileceksin? Belki de yakındır. ”