يَحْلِفُونَ بِاللّهِ لَكُمْ لِيُرْضُوكُمْ وَاللّهُ وَرَسُولُهُ أَحَقُّ أَن يُرْضُوهُ إِن كَانُواْ مُؤْمِنِينَ
Yahlifûne billâhi lekum li yurdûkum, vallâhu ve resûluhû ehakku en yurdûhu in kânû mu’minîn(mu’minîne).
yahlifûne | : yemin ederler |
bi allâhi | : Allah’a |
lekum | : sizin için |
li yurdû-kum | : sizi hoşnut kılmak, razı etmek için |
ve allâhu | : ve Allah |
ve resûlu-hû | : ve onun resûlü |
ehakku | : daha çok hak sahibi |
en yurdû-hu | : o razı edilmeye |
in kânû | : eğer iseler |
mu’minîne | : mü’minler |
Diyanet İşleri = Sizi razı etmek için, Allah’a yemin ederler. Eğer gerçekten mü’min iseler (bilsinler ki), Allah ve Resûlü’nü razı etmeleri daha önceliklidir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sizi hoşnut etmek için gelirler de Allah'a and ederler, halbuki inanmışsalar Allah'ı ve Resûlünü hoşnût etmeleri daha doğrudur.
Abdullah Parlıyan = O münafıklar, sizi hoşnut etmek için iyi niyetle edip eyledikleri konusunda, yüzünüze karşı Allah'a yemin ederler. Oysa gerçekten inanmış olsalardı, herkesten önce Allah'ı ve O'nun elçisini hoşnut etmeye çalışmaları gerekirdi.
Adem Uğur = Rızanızı almak için size (gelip) Allah'a and içerler. Eğer mümin iseler Allah ve Resûlünü razı etmeleri daha doğrudur.
Ahmed Hulusi = Gönlünüzü hoş etmek için, Esmâ'sıyla onların hakikati olan Allâh namına yemin ederler. . . Eğer iman edenler olsalardı, (bilirlerdi ki) razı edilmesi gereken (Esmâ'sıyla hakikatleri olan) Allâh ve Rasûlü'dür!
Ahmet Tekin = Gönlünüzü hoş etmek için gelip, size yeminler ederler. Bunlar eğer mü’min iseler, Allah’ın ve Rasulünün rızasını kazanmaları daha doğrudur.
Ahmet Varol = Sizi hoşnut etmek için size karşı Allah'a yemin ederler. Eğer mü'min iseler Allah'ı ve Peygamberini hoşnud etmeleri daha uygundur.
Ali Bulaç = Sizi hoşnut kılmak için Allah'a yemin ederler; oysa mü'min iseler, hoşnut kılınmaya Allah ve elçisi daha layıktır.
Ali Fikri Yavuz = Ey müminler, münafıklar, rızânızı kazanmak için: “- Biz münafık değiliz, “ diye Allah’a yemin ederler. Eğer bunlar mümin iseler, daha önce Allah’ı ve Rasûlünü razı etmeleri daha doğrudur.
Ali Ünal = Sizin yanınıza gelir ve gönlünüzü hoş etmek için Allah’a yeminler ederler. Oysa, gerçekten mü’min iseler bilmeliler ki, hoşnut edilmesi gereken öncelikle Allah ve Rasûlü’dür.
Bayraktar Bayraklı = Sizi hoşnut etmek için Allah'a yemin ederler. Eğer gerçekten iman etmiş olsalardı, Allah'ı ve Peygamberini hoşnut etmek için çalışırlardı.[177]
Bekir Sadak = Sizi hosnut etmek icin Allah'a yemin ederler. Eger inaniyorlarsa Allah'i ve peygamberini hosnut etmeleri daha gereklidir.
Celal Yıldırım = Onlar sizi hoşnut etmek için gelip Allah ile yemin ederler. Eğer (cidden) inanıyorlarsa, Allah ve Peygamberini hoşnut etmeleri daha doğru ve daha uygundur.
Cemal Külünkoğlu = (Münafıklar) sizin hoşnutluğunuzu kazanmak ve kendilerini kabullendirmek için Allah'a yemin ederler. Oysa onlar mü'min olsalardı, Allah'ın ve Resulü'nün hoşnutluğunu kazanmayı daha gerekli görürlerdi.
Diyanet İşleri (eski) = Sizi hoşnut etmek için Allah'a yemin ederler. Eğer inanıyorlarsa Allah'ı ve Peygamberini hoşnut etmeleri daha gereklidir.
Diyanet Vakfi = Rızanızı almak için size (gelip) Allah'a and içerler. Eğer mümin iseler Allah ve Resûlünü razı etmeleri daha doğrudur.
Edip Yüksel = Sizi hoşnud etmek için ALLAH'a yemin edip dururlar. Gerçekten inanıyorlarsa bilmelidirler ki ALLAH ve elçisi hoşnud edilmeye daha layıktır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Size gelirler rızanızı celbetmek için Allaha yemin ederler, eğer bunlar mü'min iseler daha evvel Allahın ve Resulünün rızasını düşünmeleri iycab eder
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Size gelir hoşnutluğunuzu kazanmak için Allah'a yemin ederler, oysa eğer bunlar mü'minseler, daha önce Allah'ın ve peygamberinin rızasını düşünmeleri gerekir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Gönlünüzü hoş etmek için gelir size yemin ederler. Bunlar eğer mümin iseler Allah'ı ve Resulünü razı etmeleri daha doğrudur.
Gültekin Onan = Sizi hoşnut kılmak için Tanrı'ya yemin ederler; oysa inançlı iseler, hoşnut kılınmaya Tanrı ve elçisi daha layıktır.
Harun Yıldırım = Sizi hoşnut etmek için huzurunuzda Allah’a yemin ederler. Oysa mü’min iseler, hoşnut edilmeye Allah ve Rasulü daha layıktır.
Hasan Basri Çantay = Size (gelirler) gönlünüzü hoş etmek için Allaha andederler. Eğer bunlar mü'min iseler Allâhı ve Resulünü raazî etmeleri daha doğrudur.
Hayrat Neşriyat = (Münâfıklar) sizi hoşnûd etmek için size Allah’ın üzerine yemîn ederler. Eğer mü’min kimseler iseler, kendisini râzı etmelerine Allah ve Resûlü daha lâyıktır.
İbni Kesir = Sizi hoşnud etmek için Allah'a yemin ederler. Halbuki Allah ve Rasulü hoşnud etmeye daha layıktır. Eğer mü'min idiyseler.
Kadri Çelik = Sizi hoşnut etmek için Allah'a yemin ederler. Oysa eğer inanıyorlarsa Allah'ı ve resulünü razı etmeleri daha layıktır.
Muhammed Esed = (O ikiyüzlüler) sizi hoşnut bırakmak için (iyi niyetle edip eyledikleri konusunda) yüzünüze karşı Allaha yemin ederler. Oysa, eğer gerçekten inanmış olsalardı, başka herkesten önce Allahı ve Onun Elçisini hoşnut etmeye çalışmaları gerekirdi!
Mustafa İslamoğlu = Onlar, sizi hoşnut etmek için size Allah adına yeminler ederler. Oysa ki daha öncelikli bir görevleri var: Allah'ı hoşnut etmek, O'nun Elçisi'ni de... Tabi ki yürekten inanmışlarsa eğer!
Ömer Nasuhi Bilmen = Sizin için Allah Teâlâ'ya and içerler ki, sizi (kendilerinden) razı kılsınlar. Halbuki, kendisini razı kılmaya en haklı olan Allah Teâlâ ile Peygamberidir. Eğer mü'min kimseler iseler onların rızasını tahsile çalışsınlar.
Ömer Öngüt = Münafıklar, sizi memnun etmek için Allah'a yemin ederler. Eğer iman etmiş iseler, Allah'ı ve Peygamber'i memnun etmeleri daha uygundur.
Şaban Piriş = Sizi hoşnut etmek için Allah’a yemin ederler. Eğer mümin iseler Allah’ı ve resulünü hoşnut etmeleri daha gereklidir.
Sadık Türkmen = Sizi razı etmek için Allah’a yemin ederler. Eğer gerçekten mümin iseler (bilsinler ki), Allah ve Rasûlünü razı etmeleri daha önceliklidir.
Seyyid Kutub = Sizin hoşnutluğunuzu kazanmak için Allah'a yemin ederler. Oysa eğer mü'min olsalardı, Allah'ın ve peygamberin hoşnutluğunu kazanmayı daha gerekli görürlerdi.
Suat Yıldırım = Sizin yanınıza gelir, gönlünüzü hoş etmek için Allah’a yeminler ederler. Halbuki eğer bunlar mümin iseler, her şeyden önce Allah’ın ve Resûlünün rızasını düşünmeleri gerekirdi.
Süleyman Ateş = Gönlünüzü hoş etmek için size (gelip) Allah'a yemin ederler. Halbuki inanmış olsalardı, Allâh'ı ve Resulünü hoşnud etmeleri daha uygundu.
Tefhim-ul Kuran = Sizi hoşnut kılmak için Allah'a yemin ederler; oysa mü'min iseler, hoşnut kılınmaya Allah ve Resulü daha layıktır.
Ümit Şimşek = Sizi hoşnut etmek için Allah adına yemin ederler. Eğer gerçekten mü'min iseler, hoşnut edilmeye Allah ve Resulü daha lâyıktır.
Yaşar Nuri Öztürk = Sizin gönlünüzü hoş etmek için Allah'a yemin ederler. Eğer bunlar inanmış iseler Allah'ın ve resulünün hoşnutluğunu öne almaları daha uygun düşer.
İskender Ali Mihr = Sizi razı etmek için Allah’a yemin ederler ve eğer mü’minlerse (mü’min olsalardı), Allah ve Resûl’ü, razı edilmeleri için daha çok hak sahibidir.
İlyas Yorulmaz = Sizleri memnun etmek için Allah adına yemin ediyorlar. Halbuki, iman etmiş olsalardı, Allah ve O nun elçisi razı edilmeye daha layıktı.