فَلَمَّا تَرَاءى الْجَمْعَانِ قَالَ أَصْحَابُ مُوسَى إِنَّا لَمُدْرَكُونَ
Fe lemmâ terâel cem’âni kâle ashâbu musâ innâ le mudrakûn(mudrakûne).
Diyanet İşleri = İki topluluk birbirini görünce Mûsâ’nın arkadaşları, “Eyvah yakalandık” dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı = İki topluluk da birbirini görünce Mûsâ'nın arkadaşları dediler ki: Mutlaka bize yetişecekler.
Abdullah Parlıyan = İki topluluk, birbirinin görüş alanına girdiklerinde, Musa'nın adamları: “Eyvah, yakalandık!” dediler.
Adem Uğur = İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları: İşte yakalandık! dediler.
Ahmed Hulusi = İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın çevresindekiler: "Bize yetiştiler" dediler.
Ahmet Tekin = İki topluluk birbirinin görüş alanına girince, Mûsâ’nın arkadaşları:'Kesinlikle bize yetişecekler, yakalanacağız' dediler.
Ahmet Varol = İki topluluk birbirini görünce Musa'nın adamları: 'İşte yakalandık' dediler.
Ali Bulaç = İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa'nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler.
Ali Fikri Yavuz = Vakta ki, iki topluluk (İsraîloğulları ile Firavun’un kıpt kavmi) birbirini görüp karşılaştı, Mûsa’nın ashabı “Yakalandık” dediler.
Ali Ünal = İki topluluk birbirlerini görecek mesafeye gelince Musa’nın beraberindekiler, “Eyvah, yetiştiler!” dediler.
Bayraktar Bayraklı = (61-62) İki topluluk birbirini gördüğünde, Mûsâ'nın adamları, “İşte yakalandık” dediler. Mûsâ, “Hayır! Rabbim benimle beraberdir, bana elbette bir çıkış yolu gösterecektir” dedi.
Bekir Sadak = Iki topluluk birbirini gordugunde, Musa'nin adamlari: «Iste yakalandik» dediler.
Celal Yıldırım = İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın arkadaşları, «eyvah ! Elbette yetişilmekteyiz» dediler.
Cemal Külünkoğlu = İki topluluk birbirini görünce Musa'nın adamları: “Eyvah yakalandık” dediler.
Diyanet İşleri (eski) = İki topluluk birbirini gördüğünde, Musa'nın adamları: 'İşte yakalandık' dediler.
Diyanet Vakfi = İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları: İşte yakalandık! dediler.
Edip Yüksel = Her iki topluluk birbirini görünce, Musa'nın arkadaşları, 'İşte yakalanıyoruz,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Vaktâ ki iki cem'ıyyet biribirine göründü Musânın eshabı yakalandık dediler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın arkadaşları: «Yakalandık» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları «Eyvah, yakalandık! dediler.
Gültekin Onan = İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa'nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler.
Harun Yıldırım = İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları: İşte yakalandık! dediler.
Hasan Basri Çantay = Vaktaki artık iki ordu birbirini görmüşdü. Muusânın ashaabı dedi ki: «Muhakkak erişilib yakalandık».
Hayrat Neşriyat = Nihâyet iki topluluk birbirini görünce, Mûsâ’nın arkadaşları: 'Muhakkak ki biz, elbet (kendilerine) yetişilmiş kimseleriz!' dedi.
İbni Kesir = İki topluluk karşı karşıya geldiğinde, Musa'nın arkadaşları dediler ki: Gerçekten biz, yakalandık.
Kadri Çelik = İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa'nın adamları, “Gerçekten yakalandık” dediler.
Muhammed Esed = İki topluluk birbirinin görüş alanına girdiklerinde Musa'nın yandaşları: "İşte yakalandık!" dediler.
Mustafa İslamoğlu = İki topluluk birbirlerinin görüş alanına girince, Musa'nın ashabı dedi ki: "Tamam, işte enselendik!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Vaktâ ki, iki tâife birbirini gördü. Mûsa'nın ashâbı dedi ki: «Şüphe yok, bizler elbette yetişilmiş (yakalanmış)leriz.
Ömer Öngüt = İki topluluk karşı karşıya gelip birbirlerini gördükleri zaman Musa'nın ashabı: “İşte yakalandık!” dediler.
Şaban Piriş = İki topluluk birbirini görünce, Musa’nın arkadaşları: -İşte yakalandık, dediler.
Sadık Türkmen = Iki topluluk birbirini görünce Musa’nın arkadaşları dedi ki: “Şüphesiz yakalandık!”
Seyyid Kutub = İki topluluk birbirlerini gördüklerinde Musa'nın taraftarları «Eyvah, yakalandık» dediler.
Suat Yıldırım = İki topluluk birbirini görecek kadar yaklaşınca Mûsâ’nın arkadaşları: "Eyvah! Bize yetiştiler!" dediler.
Süleyman Ateş = İki topluluk (yaklaşıp) birbirini görünce Mûsâ'nın adamları: "İşte yakalandık!" dediler.
Tefhim-ul Kuran = İki topluluk birbirini gördükleri zaman, Musa'nın adamları: «Gerçekten yakalandık» dediler.
Ümit Şimşek = İki topluluk birbirini gördüğünde, Musa'nın adamları 'Şimdi yakalandık!' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk = İki topluluk birbirini görecek hale gelince, Mûsa'nın adamları seslendi: "İşte şimdi yakalandık!"
İskender Ali Mihr = İki topluluk birbirini gördüğü zaman, Musa (A.S)’ın ashabı, “Gerçekten bize yetiştiler.” dediler.
İlyas Yorulmaz = İki topluluk birbirlerini gördüklerinde, Musa’nın arkadaşları “Bize yetiştiler” dedi.