Önceki Ayet Sonraki Ayet  
76. Sûre İnsan/6

 عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ اللَّهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفْجِيرًا

  Aynen yeşrabu bihâ ibâdullâhi yufeccirûnehâ tefcîrâ(tefcîran).

Kelime Karşılaştırma
aynen : pınar
yeşrebu : içer
bi-hâ : onu
ibâdu allâhi : Allah’ın kulları
yufeccirûne-hâ : onu akıtırlar
tefcîren : fışkırarak, fışkıra fışkıra, gürül gürül
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bir pınar ki Allah’ın kulları ondan içer, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Allah'ın has kullarının içtiği bu şarap, bir kaynaktan çıkar ki onlar, diledikleri gibi, diledikleri yerlerde, onu akıtıp fışkırtırlar.

 Abdullah Parlıyan = Allah'ın has kullarının içtikleri bu has meşrubat öyle bir kaynaktan çıkar ki, o kullar onu istedikleri zaman ve zeminde emirleri altında bulundurup içebilirler.

 Adem Uğur = (Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.

 Ahmed Hulusi = (O kâfur), Allâh kullarının (kendi özlerinden) fışkırtıp akıtarak içtiği tükenmez bir kaynaktır.

 Ahmet Tekin = Allah’ın has kullarının içtiği, faydalandığı kaynaktan içerler, kaynakları istedikleri yerde çıkarıp diledikleriyle karıştırırlar.

 Ahmet Varol = Bir kaynaktır ki, Allah'ın kulları ondan içer; onu (istedikleri yere) fışkırtarak akıtırlar.

 Ali Bulaç = Allah'ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak; onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtırlar.

 Ali Fikri Yavuz = (O şarabın katığı olan Kâfur) bir kaynaktır ki, ondan Allah’ın kulları içerler. İstedikleri yere onu kolayca akıtırlar.

 Ali Ünal = Bir kaynaktan ki, ondan Allah’ın has kulları içer ve onu istedikleri yöne gürül gürül akıtırlar.

 Bayraktar Bayraklı = Bu, Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.

 Bekir Sadak = Bu ancak Allah 'in kullarinin tasira tasira icebilecegi bir pinardir.

 Celal Yıldırım = Bir pınardan ki Allah'ın kulları ondan içer de fışkırttıkça fışkırtırlar.

 Cemal Külünkoğlu = (O kâfur öyle) bir pınardır ki Allah'ın iyi kulları ondan içerler ve istedikleri yere onu akıtırlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Bu ancak Allah'ın kullarının taşıra taşıra içebileceği bir pınardır.

 Diyanet Vakfi = (Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.

 Edip Yüksel = ALLAH'ın kullarının taşıra taşıra içtikleri bir kaynak...

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bir çeşme, ondan Allahın kulları içer, güzel, yollar açarak akıtırlar onu akıtırlar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah'ın kullarının içtiği bir çeşme ki güzel yollar açarak onu akıtırlar da akıtırlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar onu.

 Gültekin Onan = Tanrı'nın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak; onu fışkırttıkça fışkırtıp (yüfecciruneha) akıtırlar (tefciyra).

 Harun Yıldırım = Allah’ın kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.

 Hasan Basri Çantay = (O kâfuur) bir pınardır ki onu (ancak) Allahın (velî) kulları içerler. Onu (nereye isterlerse kolayca) akıtırlar, fışkırtırlar.

 Hayrat Neşriyat = (Bu kâfûr) bir pınardır ki, Allah’ın (makbûl) kulları ondan içer, onu (istedikleri yerde kolayca) akıttıkça akıtırlar.

 İbni Kesir = Bu; yalnız Allah'ın kullarının, taşıra taşıra içebileceği bir pınardır.

 Kadri Çelik = Allah'ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynaktan, onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtırlar.

 Muhammed Esed = bir (kutlu) kaynak ki Allah'ın kulları ondan içerler, suyu bol bol akan (o kaynaktan).

 Mustafa İslamoğlu = (bunların doldurulduğu) öyle bir göze var ki, Allah'ın has kulları gürül gürül çıkartacakları bu kaynaktan içecekler.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Bir çeşmedir ki ondan Allah'ın muttakî kulları içer, onu akıtmakla akıtıverirler.

 Ömer Öngüt = Bu öyle bir pınardır ki, ondan Allah'ın kulları içer, (istedikleri yere) onu kolayca akıtırlar.

 Şaban Piriş = Allah’ın kullarının taşıra taşıra içeceği bir pınardır.

 Sadık Türkmen = (bu,) Allah’ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır.

 Seyyid Kutub = Bu Allah'ın iyi kullarının istedikleri yere akmasını sağlayarak içebilecekleri bir pınardır.

 Suat Yıldırım = Bu, Allah’ın has kullarının içip, istedikleri yere akıttıkları bir kaynaktır.

 Süleyman Ateş = Bir kaynak ki Allâh'ın kulları ondan içerler, (istedikleri yere de) fışkırtarak akıtırlar.

 Tefhim-ul Kuran = Allah'ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak; onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtırlar.

 Ümit Şimşek = O bir pınardır ki, Allah'ın kulları ondan içer ve onu diledikleri tarafa akıtırlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Bir kaynak ki, Allah'ın kulları ondan içerler ve onu fışkırtarak akıtırlar.

 İskender Ali Mihr = Allah’ın kulları, içtikleri o pınarı, fışkıra fışkıra (gürül gürül) akıtırlar.

 İlyas Yorulmaz = Allah’ın kulları öyle bir kaynaktan içerler ki, kesinlikle bitip tükenmeyen, aktıkça akan bir kaynak.