يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenû kû enfusekum ve ehlîkum nâren vakûduhân nâsu vel hicâretu aleyhâ melâiketun gılâzun şidâdun lâ ya’sûnallâhe mâ emerehum ve yef’alûne mâ yu’merûne.
yâ eyyuhâ | : ey |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
âmenû | : îmân ettiler, âmenû oldular, Allah’a ulaşmayı dilediler |
kû | : koruyun |
enfuse-kum | : kendinizi, nefslerinizi |
ve ehlî-kum | : ve yakınlarınızı |
nâren | : ateşten |
vakûdu-hâ | : ve onun yakıtı |
en nâsu | : insanlar |
ve el hicâretu | : ve taşlar |
aleyhâ | : onun üzerindeki |
melâiketun | : melekler |
gılâzun | : sert davrananlar, haşin olanlar |
şidâdun | : şiddetli, çok güçlü ve çok sert, acımasız |
lâ ya’sûne allâhe | : Allah’a asi olmazlar, isyan etmezler |
mâ | : şey |
emere-hum | : onlara emretti |
ve yef’alûne | : ve yaparlar |
mâ | : şey |
yu’merûne | : emrolundular |
Diyanet İşleri = Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey inananlar, koruyun kendinizi ve ailenizi o ateşten ki yakacağı şeyler, insanlardır ve kibrit taşlarıyla da harâreti ve alevi çoğalıp durur, kalpleri katı ve kuvvetli melekler de ona memûrdur ki Allah ne emrettiyse isyân etmezler ve emredildikleri şeyi işlerler.
Abdullah Parlıyan = Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır veya taştan yapılmış tüm putlardır. O'nun başında görevli olarak bulunan melekler sert ve kuvvetlidirler. Allah'ın buyruğuna karşı gelmez, kendilerine emredilen herşeyi yaparlar.
Adem Uğur = Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.
Ahmed Hulusi = Ey iman edenler! Nefslerinizi (benliğinizi) ve ehlinizi (bedeninizin gelecekteki karşılığını), yakıtı insanlar ve taşlar (tapındıkları heykeller, putlar türü cansızlar) olan Nâr'dan koruyun! Onda hükmedildiği üzere emredildiklerini yapan; kendilerine emrettiği konuda Allâh'a âsi olmayan, çok güçlü, çok şiddetli acımasız, melekler (kuvveler) vardır!
Ahmet Tekin = Ey iman edenler, kendinizi, birbirinizi, ailenizi, halkınızı ve mü’minleri ateşten Cehennem’den koruyun. O ateşin yakıtı insanlar, suçlular, kâfirler, putperestler ve mâbut saydıkları taş putlardır. O ateşin başında kaba ve sert tabiatlı melekler vardır. Allah’ın kendilerine emrettiğine karşı gelmezler. Kendilerine emredilen şeyleri yaparlar.
Ahmet Varol = Ey iman edenler! Kendinizi ve ailelerinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında gayet haşin, sert; Allah'ın kendilerine emrettiğine karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yapan melekler vardır.
Ali Bulaç = Ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.
Ali Fikri Yavuz = Ey iman edenler! Kendinizi ve aile halkınızı öyle bir ateşten koruyun ki, onun tutuşturucusu insanlarla taşlardır. (O ateşin) üzerinde öyle melekler vardır ki, çok sert, çok kuvvetlidirler. Allah kendilerine ne emretti ise, ona isyan etmezler ve emredildikleri şeyi yaparlar.
Ali Ünal = Ey iman edenler! (Kendinizi ve onları Allah’ın hükümleri istikametinde eğiterek) hem kendinizi hem de ailenizi, yakıtı insanlarla taşlar olan müthiş bir Ateş’ten koruyun. Onun başında hem görünüş hem karakter itibariyle sert ve çetin melekler vardır; Allah onlara ne emrederse asla karşı gelmezler ve kendilerine her emredileni yerine getirirler.
Bayraktar Bayraklı = “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz! O ateşin başında, acımasız/sert, güçlü, Allah'ın kendilerine emrettiğine karşı gelmeyen, emrolunduklarını yerine getiren melekler vardır.”[658]
Bekir Sadak = Ey inananlar! Kendinizi ve coluk cocugunuzu cehennem atesinden koruyun; onun yakiti, insanlar ve taslardir; gorevlileri, Allah'in kendilerine verdigi emirlere bas kaldirmayan, kendilerine buyrulanlari yerine getiren pek hasin meleklerdir.
Celal Yıldırım = Ey imân edenler! Kendinizi ve ailenizi Cehennem ateşinden koruyun ki onun yakıtı insan ve taştır; üzerinde kaba yapılı sert tabiatlı görevli melekler bulunuyordur; Allah'ın kendilerine emrettiği hususlarda O'na karşı gelmezler; emrolundukları şeyleri (kusursuz) yerine getirirler.
Cemal Külünkoğlu = Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve taşlardır veya taştan yapılmış tüm putlardır. O'nun başında görevli olarak bulunan melekler sert ve kuvvetlidirler. Allah'ın buyruğuna karşı gelmez, kendilerine emredilen herşeyi yaparlar.
Diyanet İşleri (eski) = Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun; onun yakıtı, insanlar ve taşlardır; görevlileri, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere baş kaldırmayan, kendilerine buyrulanları yerine getiren pek haşin meleklerdir.
Diyanet Vakfi = Ey iman edenler! Nefslerinizi (benliğinizi) ve ehlinizi (bedeninizin gelecekteki karşılığını), yakıtı insanlar ve taşlar (tapındıkları heykeller, putlar türü cansızlar) olan Nâr'dan koruyun! Onda hükmedildiği üzere emredildiklerini yapan; kendilerine emrettiği konuda Allâh'a âsi olmayan, çok güçlü, çok şiddetli acımasız, melekler (kuvveler) vardır!
Edip Yüksel = Ey iman edenler, kendinizi, birbirinizi, ailenizi, halkınızı ve mü’minleri ateşten Cehennem’den koruyun. O ateşin yakıtı insanlar, suçlular, kâfirler, putperestler ve mâbut saydıkları taş putlardır. O ateşin başında kaba ve sert tabiatlı melekler vardır. Allah’ın kendilerine emrettiğine karşı gelmezler. Kendilerine emredilen şeyleri yaparlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey o bütün iyman edenler! Kendilerinizi ve ailelerinizi koruyun bir ateşten ki yakacağı o insanlar, o taşlardır, üzerinde öyle Melekler vardır ki yoğun mu yoğun, çetin mi çetin, Allah kendilerine ne emrettiyse ona ısyan etmezler ve her neye me'mur iseler yaparlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey iman edenler, kendilerinizi ve ailelerinizi bir ateşten koruyun ki, onun yakacağı insanlar ve taşlardır; onun başında son derece katı, çetin mi çetin melekler görevlidir. Allah kendilerine ne emrettiyse ona isyan etmezler ve emrolundukları her şeyi yaparlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi bir ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun başında gayet katı, şiddetli, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler vardır.
Gültekin Onan = Ey inananlar, kendinizi ve ehlinizi (yakınlarınızı) ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Tanrı kendilerine neyi buyurmuşsa ona isyan etmezler ve buyrulduklarını yerine getirirler.
Harun Yıldırım = “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz! O ateşin başında, acımasız/sert, güçlü, Allah'ın kendilerine emrettiğine karşı gelmeyen, emrolunduklarını yerine getiren melekler vardır.”[658]
Hasan Basri Çantay = Ey îman edenler, gerek kendilerinizi, gerek ailelerinizi öyle bir ateşden koruyun ki onun yakacağı insanla taşdır. (O ateşin) üzerinde iri gövdeli, sert tabiatlı melekler vardır (me'murdur) ki onlar Allahın kendilerine emretdiği şeylere asla isyan etmezler. Neye de me'mur edilirlerse yaparlar.
Hayrat Neşriyat = Ey îmân edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan bir ateşten koruyun! Onun üzerinde sert, şiddetli, Allah’ın kendilerine emrettiğine isyân etmeyen ve ne emrolunurlarsa yapan melekler (zebâniler) vardır.
İbni Kesir = Ey iman edenler; kendinizi ve çoluk çocuğunuzu, yakacağı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun üzerinde iri gövdeli, haşin tabiatlı melekler vardır. Ki onlar; Allah'ın kendilerine emrettiğine katiyyen isyan etmezler. Ve emrolunduklarını yaparlar.
Kadri Çelik = Ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.
Muhammed Esed = Siz ey imana ermiş olanlar! Yakıtı insanlar ve taşlar olan (öteki dünyanın) ateş(in)den kendinizi ve size yakın olanları koruyun! Onun başında (gözetici olarak) bulunanlar, emrettiği hiçbir şeyde Allah'a karşı gelmeyen, ama (daima) kendilerinden isteneni yapan kararlı (ve) azimli meleklerdir.
Mustafa İslamoğlu = Siz ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı yakıtı insanlar ve taşlar olan tarifsiz bir ateşten koruyunuz! Ona memur melekler kararlı ve tavizsizdirler; hiçbir buyruğunda Allah'a karşı gelmezler ve kendilerine emredileni yaparlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ey imân etmiş olanlar! Nefislerinizi ve ailelerinizi bir ateşten koruyunuz ki, onun yakacağı, insanlardır ve taşlardır. Üzerinde iri gövdeli, sert tâbiatlı melekler vardır. Onlar, Allah'ın kendilerine emrettiği şeyde âsi olmazlar ve emrolundukları şeyi yapıverirler.
Ömer Öngüt = Ey iman edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında pek haşin, pek şiddetli, Allah'ın kendilerine verdiği emirlere baş kaldırmayan, emredildikleri şeyi yapan melekler vardır.
Şaban Piriş = -Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun. Onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun başında, katı ve sert melekler vardır. Allah’ın kendilerine emrettiğine isyan etmezler. Ne emredilirse yaparlar.
Sadık Türkmen = Ey iman EDENLER! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin, Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır.
Seyyid Kutub = Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, iri gövdeli, haşin, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.
Suat Yıldırım = Ey iman edenler! Kendilerinizi ve ailenizi, yakıtı insanlarla taşlar olan o müthiş ateşten koruyun. Onun başında kaba yapılı, sert ve şiddetli melekler olup onlar asla Allah’a isyan etmez ve kendilerine verilen bütün emirleri tam yerine getirirler.
Süleyman Ateş = Ey inananlar, kendinizi ve âilenizi bir ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır. Onun başında gâyet katı, şiddetli, Allâh'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler vardır.
Tefhim-ul Kuran = Ey iman edenler, kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır, üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.
Ümit Şimşek = Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi öyle bir ateşten koruyun ki, yakıtı insanlar ve taşlardır; başında ise hiçbir emrinde Allah'a isyan etmeyen ve ne emredilirse onu yapan güçlü ve sert tabiatlı melekler vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey iman sahipleri! Kendilerinizi ve ailelerinizi öyle bir ateşten koruyun ki, yakıtı insanlarla taşlardır. O ateşin başında çok katı, çok sert melekler vardır. Onlar, kendilerine emir verdiği konuda Allah'a isyan etmezler ve emredildikleri şeyi yaparlar.
İskender Ali Mihr = Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten kendinizi ve ailenizi koruyun. Onun üzerinde çok güçlü ve çok sert (acımasız) melekler vardır. Allah’ın onlara emrettiği şeyde, Allah’a asi olmazlar ve emrolundukları şeyi yaparlar.
İlyas Yorulmaz = Ey İman edenler! Kendinizi ve sorumlu olduğunuz ev halkını ateşten koruyun. O ateş ki, yakıtı insanlar ve taşlardır. ???Ateşin üzerinde çok sert ve güçlü görevli melekler var ve asla Allah’ın emirlerine itaatsızlık etmezler. Onlara ne emredilmişse onu yaparlar.