وَعْدَ اللَّهِ لَا يُخْلِفُ اللَّهُ وَعْدَهُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
Va’dallâhi, lâ yuhlifullâhu va’dehu ve lâkinne ekseran nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
va’dallâhi (va’de allâhi) | : Allah’ın vaadi |
lâ yuhlifu(yuhlifullâhu | : yuhlifu allâhu) |
allâhu | : Allah |
va’de-hu | : onun vaadi |
ve lâkinne | : ve lâkin, ancak |
eksere | : en çok |
en nâsi | : insanlar |
lâ ya’lemûne | : bilmezler |
Diyanet İşleri = Allah, (onlara zafer konusunda) bir vaadde bulunmuştur. Allah, vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah'ın vaadidir; Allah vaadinden caymaz ve fakat insanların çoğu bilmez.
Abdullah Parlıyan = Bu Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden asla dönmez. Ama insanların çoğu bilmezler.
Adem Uğur = (Bu) Allah'ın vâdettiğidir. Allah vâdinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler.
Ahmed Hulusi = Allâh'ın vaadi (bu)! Allâh, vaadinden dönmez! Ne var ki insanların ekseriyeti bilmezler.
Ahmet Tekin = Bu Allah’ın va’didir. Allah va’dinden dönmez. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Ahmet Varol = (Bu) Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Ali Bulaç = (Bu,) Allah'ın va'didir; Allah, vadinden geri dönmez. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Ali Fikri Yavuz = (Bu zaferi) Allah va’detti. Allah vaadinden caymaz, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Ali Ünal = Allah’ın va’didir bu. Allah, asla va’dinden dönmez ve onu yerine getirmede kusur etmez, fakat (Allah hakkında gerçek bilgiye sahip olmadıklarından) insanların çoğu bunu bilmezler.
Bayraktar Bayraklı = Bu, Allah'ın verdiği sözdür. Allah, verdiği sözden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Bekir Sadak = Bu, Allah'in vaadidir; Allah verdigi sozden caymaz, fakat insanlarin cogu bilmezler.
Celal Yıldırım = Bu, Allah'ın verdiği bir sözdür. Allah verdiği sözünden caymaz. Ama ne var ki insanların çoğu (bu gerçeği) bilmezler.
Cemal Külünkoğlu = (Bu) Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden asla dönmez. Ama insanların çoğu (bunu) bilmezler.
Diyanet İşleri (eski) = Bu, Allah'ın vaadidir; Allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların çoğu bilmezler.
Diyanet Vakfi = (Bu) Allah'ın vâdettiğidir. Allah vâdinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler.
Edip Yüksel = ALLAH'ın vermiş olduğu sözdür. ALLAH sözünü bozmaz; fakat insanların çoğu bilmez.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allahın va'di bu, Allah, va'dine hulf etmez ve lâkin nasın ekserisi bilmezler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu Allah'ın va'didir. Allah sözünden caymaz. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'ın vaadi budur. Allah, vaadinden caymaz. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Gültekin Onan = (Bu,) Tanrı'nın vaadidir. Tanrı, vaadinden geri dönmez. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Harun Yıldırım = (Bu) Allah'ın vâdettiğidir. Allah vâdinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler.
Hasan Basri Çantay = (Bu) Allahın va'di. Allah va'dinden caymaz. Fakat insanların çoğu (Onun va'dini) bilmezler.
Hayrat Neşriyat = (Bu zafer) Allah’ın va'didir. Allah, va'dinden dönmez; fakat insanların çoğu bilmezler.
İbni Kesir = Allah'ın vaadi. Allah vaadinden asla caymaz, ama insanların çoğu bilmezler.
Kadri Çelik = (Bu,) Allah'ın vaadidir; Allah vaadinden geri dönmez. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Muhammed Esed = Allah'ın vaadi(dir bu). Allah vaadinden asla dönmez. Ama insanların çoğu (bunu) bilmezler:
Mustafa İslamoğlu = (Bu) Allah'ın kesin vaadidir. Allah vaadinden dönmez; ne var ki insanların çoğu (bunu) bilmezler:
Ömer Nasuhi Bilmen = (Bu) Allah'ın vaadi. Allah vaadinde hulf etmez. Velâkin insanların çoğu bilmezler.
Ömer Öngüt = Bu Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden aslâ caymaz. Amma insanların çoğu bilmezler.
Şaban Piriş = Bu Allah’ın sözüdür. Allah, sözünden asla dönmez. Fakat, insanların çoğu bunu bilmez.
Sadık Türkmen = Allah’ın verdiği sözdür! Allah sözünden caymaz. Fakat insanların birçoğu bilmezler.
Seyyid Kutub = Bu, Allah'ın vaadidir. Allah verdiği sözden caymaz: fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Suat Yıldırım = Bu, Allah’ın vâdidir. Allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların ekserisi bunu bilmezler.
Süleyman Ateş = (Bu,) Allâh'ın va'didir. Allâh va'dinden caymaz; fakat insanların çoğu bilmezler.
Tefhim-ul Kuran = (Bu,) Allah'ın vâdidir; Allah vâdinden geri dönmez. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Ümit Şimşek = Bu Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden dönmez; ama insanların çoğu da bunu bilmez.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah'ın vaadi bu! Allah kendi vaadine ters düşmez. Ne var ki, insanların çokları bilmiyorlar.
İskender Ali Mihr = (Bu), Allah’ın vaadidir. Allah vaadinden dönmez. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler.
İlyas Yorulmaz = Allah vaadde bulunmuştur. Allah asla vaadinden dönmez. Ama insanların çoğu bilmiyorlar.