قُلْ بِفَضْلِ اللّهِ وَبِرَحْمَتِهِ فَبِذَلِكَ فَلْيَفْرَحُواْ هُوَ خَيْرٌ مِّمَّا يَجْمَعُونَ
Kul bi fadlillâhi ve bi rahmetihî fe bi zâlike felyefrehû, huve hayrun mimmâ yecmeûn(yecmeûne).
kul | : de ki |
bi fadli allâhi | : Allah’ın fazlı ile |
ve bi rahmeti-hî | : ve onun rahmeti ile |
fe bi zâlike | : artık böylece |
fe li yefrehû | : artık ferahlasınlar, sevinsinler |
huve | : o |
hayrun | : hayırlıdır |
mimmâ | : şeylerden |
yecmeûne | : topluyorlar |
Diyanet İşleri = De ki: “Ancak Allah’ın lütuf ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp durduklarından daha hayırlıdır.”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Allah'ın ihsânıyla, rahmetiyle, yalnız bunlarla ferahlanıp sevinsinler. Bu, onların derleyip topladıklarından daha hayırlıdır.
Abdullah Parlıyan = Söyle onlara, Allah'ın insanlığa verdiği bu lütfu ve rahmetiyle yani Kur'ân'la sevinsinler. Bu Kur'ân'a sarılmak, onların toplayıp durdukları, biriktirdikleri bütün dünyalıklardan daha üstün ve daha iyidir.
Adem Uğur = De ki: Ancak Allah'ın lütfu ve rahmetiyle, işte bunlarla sevinsinler. Bu, onların (dünya malı olarak) topladıklarından daha hayırlıdır.
Ahmed Hulusi = De ki: "Allâh fazlı olarak ve O'nun rahmetiyle, işte onunla (yukarıda sayılanlarla) sevinip ferahlasınlar (boş ve geçici zevklerle değil)!. . O (rahmet ile yaşanası şeyler), onların topladıklarından (dünyalıklardan) daha hayırlıdır. "
Ahmet Tekin = 'Allah’ın lütfu ve O’nun rahmetiyle, yalnızca bunlarla sevinsinler. Bu, onların, topladıkları dünya malından daha hayırlıdır' de.
Ahmet Varol = De ki: 'Allah'ın lütfu ve rahmetiyle işte sadece bununla sevinsinler. Bu, onların biriktirdiklerinden hayırlıdır.'
Ali Bulaç = De ki: "Allah'ın bol ihsanıyla (fazlıyla) ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp yığmakta olduklarından hayırlıdır."
Ali Fikri Yavuz = De ki: “- Allah’ın ihsaniyle ve rahmetiyle, ancak bununla ferahlansınlar. Bu, onların toplamakta olduklarından (dünya menfaatından) daha hayırlıdır.
Ali Ünal = (Ey Rasûlüm,) de ki: Ancak Allah’ın lütf u keremiyle ve rahmetiyle, evet sadece bununla sevinip ferahlasınlar. Çünkü bu, onların dünyalık olarak toplayıp biriktirdikleri her şeyden daha hayırlıdır.
Bayraktar Bayraklı = Söyle onlara, Allah'ın bu lütfu ve rahmetiyle sevinsinler. Bu, onların toplayıp biriktirdiği her şeyden daha üstündür.[196]
Bekir Sadak = De ki: «Bunlar, Alah'in bol nimeti ve rahmetiyledir.» Buna sevinsinler. O, onlarin topladiklarindan daha hayirlidir.
Celal Yıldırım = De ki: Ancak Allah'ın geniş nimeti, yardım ve rahmetiyle; işte bununla ferahlanın ; bu onların topladıklarından daha hayırlıdır.
Cemal Külünkoğlu = De ki: “Bunlar Allah'ın lütfu ve rahmeti iledir. (İnsanlar) sadece bununla (Kur'an'la) sevinsinler. O, bütün toplayıp durdukları dünyalıklardan daha hayırlıdır.”
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Bunlar, Allah'ın bol nimeti ve rahmetiyledir.' Buna sevinsinler. O, onların topladıklarından daha hayırlıdır.
Diyanet Vakfi = De ki: Ancak Allah’ın lütfu ve rahmetiyle, işte bunlarla sevinsinler. Bu, onların (dünya malı olarak) topladıklarından daha hayırlıdır.
Edip Yüksel = De ki, 'Sadece, ALLAH'ın lütfu ve rahmetiyle sevinsinler. Bu, topladıkları herşeyden daha hayırlıdr.'
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: Allahın fadlile, rahmetile, ancak onunla artık ferahlanın, o onların toplayıb durduklarından hayırlıdır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Allah'ın lütfuyla, rahmetiyle; yalnızca O'nunla sevinç duyun! O, onların toplayıp durduklarından hayırlıdır!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki, «Allah'ın ihsanıyla ve rahmetiyle, yalnızca bunlarla sevinç duysunlar. Bu, onların biriktirip durduklarından daha hayırlıdır.»
Gültekin Onan = De ki: "Tanrı'nın bol ihsanıyla (fazlıyla) ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp yığmakta olduklarından hayırlıdır."
Harun Yıldırım = De ki: “Allah’ın lütfu ve rahmetiyle ve yalnız bunlar ile sevinsinler. Bu, onların toplayıp yığmakta olduklarından hayırlıdır.”
Hasan Basri Çantay = De ki: «Ancak Allahın fazl (-u keremi) ile, rahmetiyle, işte yalınız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıb durdukları (bütün dünyalıklar) ından hayırlıdır».
Hayrat Neşriyat = De ki: 'Ancak Allah’ın fazlıyla ve rahmetiyle, evet yalnız bununla sevinsinler! Bu, onların (dünyadaki bütün) toplamakta olduklarından hayırlıdır.'
İbni Kesir = De ki: Bunlar Allah'ın lütfu ve rahmeti iledir. Sadece bunlarla sevinsinler. O, bütün toplayıp yığdıklarından daha hayırlıdır.
Kadri Çelik = De ki: “Allah'ın lütfü ve rahmetiyle, evet sadece bunlarla sevinsinler. Bu (lütuf ve rahmet), onların topladıklarından daha hayırlıdır.
Muhammed Esed = Söyle (onlara), Allah'ın bu cömertliği ve rahmetiyle işte böylece sevinsinler: (sevinsinler ki,) bu onların toplayıp biriktirdiği her şeyden daha üstün, daha iyidir!
Mustafa İslamoğlu = Söyle (onlara): Allah'ın ihsanı ve rahmetiyle, evet işte bunlarla sevinsinler artık; (ki) bu onların tüm birikimlerinden daha hayırlıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Allah Teâlâ'nın fazlı ile ve rahmeti ile.» İşte yalnız onunla ferahlansınlar. O, onların topladıklarından daha hayırlıdır.
Ömer Öngüt = De ki: “Ancak lütfu ve rahmetiyle, evet işte asıl bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır. ”
Şaban Piriş = De ki: -Bunlar, Allah’ın fazlı ve O’nun rahmetiyledir. İşte buna sevinsinler. Bu onların biriktirdiklerinden hayırlıdır.
Sadık Türkmen = De ki: “Allah’ın lütfuyla ve rahmetiyle, evet, işte yalnız bununla sevinsinler; bu onların toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır!”
Seyyid Kutub = De ki; «Allah'ın lütfu ile, rahmeti ile, sadece bunlarla sevinsinler. Bunlar onların biriktirdikleri dünya malından daha hayırlıdır.
Suat Yıldırım = De ki: "Allah’ın lütfuyla, rahmetiyle, evet sadece bununla sevinin!Çünkü bu, insanların dünya malı olarak topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır."
Süleyman Ateş = De ki: "Allâh'ın lutfiyle, rahmetiyle (evet) ancak onunla ferahlansınlar. O onların toplayıp yığdıklarından hayırlıdır."
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Allah'ın bol ihsanıyla (fazlıyla) ve rahmetiyle, yalnız bunlarla sevinsinler. Bu, onların toplayıp yığmakta olduklarından hayırlıdır.»
Ümit Şimşek = Onlara söyle ki, Allah'ın lütfu ve rahmetiyle-evet, ancak bunlarla-ferahlansınlar. Bu onların dünyada topladıklarından hayırlıdır.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Allah'ın lütfuyla, O'nun rahmetiyle, sadece onunla sevinip ferahlasınlar! O, onların toplayıp yığdıklarından hayırlıdır."
İskender Ali Mihr = De ki: “Allah’ın fazlı ve O’nun rahmeti ile artık ferahlasınlar (sevinsinler). O, onların topladıkları şeylerden (dünya mallarından) daha hayırlıdır.”
İlyas Yorulmaz = (Size gelen bu öğüt) Rabbinizin lütfu ve size olan merhameti iledir. O halde (insanlar) sevinsinler (bu öğütün kıymetini bilsinler). Zira o öğüt, topladıkları her şeyden daha hayırlıdır.