لَا تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مُعْجِزِينَ فِي الْأَرْضِ وَمَأْوَاهُمُ النَّارُ وَلَبِئْسَ الْمَصِيرُ
Lâ tahsebennellezîne keferû mu’cizîne fîl ard(ardı), ve me’vâhumun nâr(nâru), ve le bi’sel masîr(masîru).
lâ tahsebenne | : sakın zannetme |
ellezîne keferû | : inkâr edenleri |
mu’cizîne | : aciz bırakıcılar |
fî el ardı | : yeryüzünde |
ve me’vâhu-mun | : ve onların barınacağı yer |
en nâru | : ateş |
ve le bi’se | : ve elbette, mutlaka kötü |
el masîru | : bir dönüş (yeri) |
Diyanet İşleri = İnkâr edenlerin (Allah’ı) yeryüzünde âciz bırakacaklarını sanma! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeridir o!
Abdulbaki Gölpınarlı = Kâfir olanlar, hiç ummasınlar ki yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacaklar ve yurtları ateştir onların ve dönüp varılacak ne de kötü yerdir orası.
Abdullah Parlıyan = Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakacaklarını sanmayın. Onların varacağı yer ateştir. Gerçekten de o, ne çirkin bir uğraktır.
Adem Uğur = İnkâr edenlerin, yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacaklarını sanmayasın! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeri!
Ahmed Hulusi = Sakın hakikat bilgisini inkâr edenlerin arzda aciz bırakacaklarını (Din'i geçersiz kılacaklarını, sistemi atlayacaklarını) sanma! Onların barınağı Nâr'dır! Ne kötü bir dönüş yeridir!
Ahmet Tekin = Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin yeryüzünde kesinlikle Allah’ı âciz bırakacaklarını, koyduğu kanunların dışına çıkarak yakalarını kurtarabileceklerini sanma. Onların mekânları cehennemdir. Orası ne kötü bir cezalandırma ve nihaî bir dönüş yeridir.
Ahmet Varol = Sakın inkar edenlerin yeryüzünde (bizi) aciz bırakacaklarını sanma. Onların varacakları yer cehennemdir. Orası ne kötü bir dönüş yeridir.
Ali Bulaç = İnkâra sapanların, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacaklarını sanma. Onların son barınma yerleri ateştir. Ne kötü bir dönüştür o.
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm), sakın o kâfirleri, yer yüzünde (kendilerine helâk erişmesinden, bizi) aciz bırakıcılar sanma. Onların varacakları yer ateştir. O ne fena varış yeridir!...
Ali Ünal = Sakın zannetme ki, küfürde saplanıp kalanlar, yeryüzünde irademizi gerçekleştirmeye (size olan va’dimizi yerine getirmeye) mani olabilirler. Onların nihaî barınağı Ateş’tir. Ne fena bir âkıbet, ne kötü bir son durak!
Bayraktar Bayraklı = İnkâr edenlerin yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacaklarını sanmayasınız! Onların varacağı yer cehennemdir. Orası ne kötü bir varış yeridir!
Bekir Sadak = Inkar edenlerin, Bizi yeryuzunde aciz birakacaklarini sanmayasin. Varacaklari yer atestir. Ne kotu donustur! *
Celal Yıldırım = Küfre sapanların (bizi) yeryüzünde âciz bırakacaklarını sakın sanma ; onların varacağı yer ateştir ve o ne kötü bir gidiştir!
Cemal Külünkoğlu = İnkârcıların (Allah'ı) dünyada aciz bırakacaklarını sakın zannetme! Onların varacakları yer ateştir. Gerçekten ne kötü bir sondur bu!
Diyanet İşleri (eski) = İnkar edenlerin, Bizi yeryüzünde aciz bırakacaklarını sanmayasın. Varacakları yer ateştir. Ne kötü dönüştür!
Diyanet Vakfi = İnkâr edenlerin, yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacaklarını sanmayasın! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeri!
Edip Yüksel = İnkar edenlerin bizi aciz bırakacaklarını sanmayın. Onların varacağı yer ateştir; ne kötü bir varış noktasıdır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sakın o küfr edenleri Arzda âciz bırakabilirler sanma, onların varacakları yer ateştir ve her halde o pek fena gidiştir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sakın o küfredenlerin yeryüzünde aciz bırakabileceklerini sanma! Onların varacakları yer ateştir! Şüphesiz o, pek kötü bir gidiştir!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İnkâr edenlerin, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacaklarını sanmayasın! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeridir orası!
Gültekin Onan = Küfredenlerin, yeryüzünde (Tanrı'yı) aciz bırakacaklarını sanma. Onların son barınma yerleri ateştir. Ne kötü bir dönüştür o.
Harun Yıldırım = İnkâr edenlerin, yeryüzünde (Allah'ı) âciz bırakacaklarını sanmayasın! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeri!
Hasan Basri Çantay = Sakın o küfredenlerin yer (yüzün) de (bizi) aaciz bırakıcı olduklarını sanma. Onların varacakları yer ateşdir. Şübhesiz o, ne kötü bir dönüşdür!
Hayrat Neşriyat = Sakın inkâr edenleri, yeryüzünde (Allah’ı) âciz bırakacak kimseler sanma! Onların varacağı yer, ateştir. Ve o, ne kötü varılacak yerdir!
İbni Kesir = Sakın küfredenlerin, Bizi yeryüzünde aciz bırakacaklarını sanma. Onların barınakları ateştir. Ne kötü dönüştür.
Kadri Çelik = Küfre sapanların, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacaklarını sanma. Onların son barınma yerleri ateştir ve o, pek de kötü bir dönüş yeridir!
Muhammed Esed = (Ve) hakkı inkara şartlanmış olan kimseler de (hak ettikleri cezayı) bu dünyada (bulmasalar bile, nihai yargıdan) kaçabileceklerini zannetmesinler: Çünkü onların (öte dünyada) varacakları yer ateştir; gerçekten de, varılacak ne kötü bir sondur bu!
Mustafa İslamoğlu = İnkarda ısrar eden kimseler, bu dünyada asla (Allah'ı) atlatabileceklerini sanmasınlar; onların dönüp dolaşıp varacakları yer ateştir; ki o, ne berbat bir son duraktır!
Ömer Nasuhi Bilmen = Sakın kâfir olan kimseleri, Bizi yeryüzünde aciz bırakacak kimseler sanma ve onların varacakları yer ateştir ve elbette ne fena bir gidiştir.
Ömer Öngüt = İnkâr edenlerin bizi yeryüzünde âciz bırakacaklarını sanma. Varacakları yer ateştir. Ne kötü bir gidiş yeridir o!
Şaban Piriş = Küfredenlerin yeryüzünde kaçıp kurtulacaklarını sanma. Onların barınakları ateştir. Ne kötü dönüş!
Sadık Türkmen = Inkâr edenlerin, (Allah’ı) yeryüzünde aciz bırakacaklarını sanma! Onların varacağı yer cehennemdir. Ne kötü varış yeridir o!
Seyyid Kutub = Kâfirlerin yeryüzündeki güçlerinin karşı konulmaz olduğunu sanmayınız. Onların varacakları yer cehennemdir. Orası ne kötü bir varılacak yerdir!..
Suat Yıldırım = İnkâr edenlerin dünyada Allah’ın hükmünden kaçıp kurtulacaklarını sakın zannetme! Onların varacakları yer ateştir. Gerçekten ne kötü bir sondur bu!
Süleyman Ateş = Nankörlerin, yer yüzünde (Allâh'ı) âciz bırakacaklarını, (Allâh'ın azâbına engel olacaklarını) sanma. Onların varacağı yer ateştir. Ne kötü bir gidiş yeridir o!
Tefhim-ul Kuran = Küfre sapanların, yeryüzünde (Allah'ı) aciz bırakacaklarını sanma. Onların son barınma yerleri ateştir. Ne kötü bir dönüştür o.
Ümit Şimşek = İnkâr edenlerin dünyada Allah'ın elinden kurtulacaklarını sanma. Onların varacakları yer ateştir. Gidilecek ne kötü yerdir orası!
Yaşar Nuri Öztürk = Sakın o küfre sapanların, yeryüzünde âciz bırakıcı güçler olduklarını zannetme. Varacakları yer ateştir onların. Ne kötü dönüş yeridir o, ne kötü!
İskender Ali Mihr = Sakın kâfirleri, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakıcı zannetme. Ve onların barınacağı yer ateştir. Ve dönüş yerleri mutlaka kötü (bir yer)dir.
İlyas Yorulmaz = Sen, doğruları inkâr edenlerin, yeryüzünde Allah’ı aciz bırakacaklarını, zannetme. Onların sığınacakları yer ateştir. Orası ne kötü dönüş yeridir.