أَن تَقُولَ نَفْسٌ يَا حَسْرَتَى علَى مَا فَرَّطتُ فِي جَنبِ اللَّهِ وَإِن كُنتُ لَمِنَ السَّاخِرِينَ
En tekûle nefsun yâ hasratâ alâ mâ ferrattu fî cenbillâhi ve in kuntu le mines sâhirîn(sâhirîne).
en tekûle | : demesi |
nefsun | : kişi |
yâ | : ey |
hasretâ | : yazıklar olsun |
alâ mâ | : şeye, şeylere |
ferrattu | : taşkınlık etti, aşırı davrandı, ifrata gitti, haddi aştı |
fî | : da, konusunda, içinde |
cenbillâhi (cenbi allâhi) | : Allah’tan uzaklaşma |
ve in kuntu | : ve ben olmuştum |
le | : gerçekten, mutlaka |
min es sâhirîne | : alay edenlerden |
Diyanet İşleri = (55-56) Farkında olmadan azap size ansızın gelmeden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun ki, kişi, “Allah’ın yanında, işlediğim kusurlardan dolayı vay hâlime! Gerçekten ben alay edenlerden idim” demesin.
Abdulbaki Gölpınarlı = Herkesin, Allah katından bir sevap kazanamadım, hey gidi hey ve gerçekten de alay edenlerdendim dediği.
Abdullah Parlıyan = Kişinin yana yakıla şöyle diyeceği gün: “Allah'a karşı kullukta yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun bana, doğrusu ben Allah'ın diniyle alay edenlerdendim.
Adem Uğur = Kişinin: Allah'a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!
Ahmed Hulusi = (O süreçte) bir nefs şöyle der: "Allâh'ı tanımada yetersiz kalmam dolayısıyla düştüğüm hasrete (kayıplarıma) bak! Elbette ben alay edenlerdendim! (İşin gerçeğinin ve ciddiyetinin farkında değilmişim?)"
Ahmet Tekin = Her nefsin, herkesin:'Allah’ın huzurunda sergilediğim umursamaz davranışlarımdan, Kur’ân’ı küçümsememden dolayı eyvah, bana yazıklar olsun. Ben alay edenlerdendim.' diyeceği günden önce Kur’ân’a tâbi olun.
Ahmet Varol = Bir canın: 'Allah'a itaatte kusur edişimden dolayı yazıklar olsun! Doğrusu ben alay edenlerdendim' demesinden (önce).
Ali Bulaç = Kişinin (yana yakıla) şöyle diyeceği (gün): "Allah yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun (bana) doğrusu ben, (Allah'ın diniyle) alay edenlerdendim."
Ali Fikri Yavuz = Sonra günahkâr nefsin şöyle demesi var: “- Yazık bana! Allah’a ibadette kusur etmişim. Ben (Kur’an ve müminlerle) alay edenlerdenim.”
Ali Ünal = (Tâbi olun) ki, hiç kimse, “Allah hakkında taşıdığım aşırı ve yakışıksız itikad sebebiyle vah bana; vah bana ki ben, (O’nun vahyettiği gerçeklerle) alay edenler arasında yer aldım!” deme durumunda kalmasın.
Bayraktar Bayraklı = (55-56) “Siz farkında olmadan ansızın başınıza azap gelmeden önce, Rabbinizden size indirilen en güzel kitaba uyunuz ki, hiçbir insan, “Allah'a karşı aşırı gittiğim, küçümseyenlerden biri olduğum için yazıklar olsun bana!” demesin.
Bekir Sadak = Kisinin: «Allah'a karsi asiri gitmemden oturu bana yaziklar olsun. Gercekten ben alaya alanlardandim» diyecegi gunden sakinin.
Celal Yıldırım = Kişinin, «Allah'ın huzurunda yaptığım eksikliklerden, kusurlardan dolayı yazıklar olsun bana ; cidden ben alaya alanlar arasında idim!» diyeceği,
Cemal Külünkoğlu = Kişinin: “Allah'a karşı umursamaz davrandığım ve (hakikati) küçümseyenlerden biri olduğum için yazıklar olsun bana!” diyeceği (günden sakının)!
Diyanet İşleri (eski) = Kişinin: 'Allah'a karşı aşırı gitmemden ötürü bana yazıklar olsun. Gerçekten ben alaya alanlardandım' diyeceği günden sakının.
Diyanet Vakfi = Kişinin: Allah'a yakınlık konusunda kusurlu davrandığım için bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!
Edip Yüksel = Ki kişi, 'ALLAH'ın öğretisine aldırmamaktan ötürü vay halime; doğrusu ben alay edenlerdendim,' demesin
Elmalılı Hamdi Yazır = Diyeceği gün bir nefis: eyvah, Allah yanında yaptığım eksikliklerden dolayı hasretime bak, doğrusu ben eğlenenlerden idim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir kimsenin: «Eyvah, Allah'ın huzurunda yaptığım kusurlardan dolayı vay bana! Doğrusu ben, alay ederlendendim.» diyeceği,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (O günden sakının ki günahkar) nefis şöyle diyecektir: «Allah'ın yanında yaptığım kusurlardan dolayı yazık bana! Doğrusu ben alay edenlerdendim.»
Gültekin Onan = Kişinin (yana yakıla) şöyle diyeceği (gün): "Tanrı yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun (bana), doğrusu ben, (Tanrı'nın diniyle) alay edenlerdendim."
Harun Yıldırım = Kişinin: Allah'a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim (diyeceği günden sakının)!
Hasan Basri Çantay = (O azâb günü) her nefsin «Allah yanında işlediğim taksıyrlerden dolayı vay hasret (ve nedamet) ime! Hakıykat, hakıykat ben (Onun diniyle, kitabiyle) eğlenenlerdendim» diyeceği,
Hayrat Neşriyat = Tâ ki bir nefis: 'Allah hakkında işlediğim kusurlardan dolayı yazıklar olsun bana! Gerçekten (ben) alay edenlerdendim' demesin!
İbni Kesir = Kişinin: Allah'a karşı aşırı gitmemden dolayı vay bana, yazıklar olsun; gerçekten ben, alaya alanlardandım, diyeceği gün gelmezden önce.
Kadri Çelik = Kişinin, “Allah'a karşı aşırı gitmemden ötürü bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alaya alanlardandım” diyeceği (günden sakının).
Muhammed Esed = ki hiçbir insan (Kıyamet Günü) "Allah'a karşı umursamaz davrandığım ve (hakikati) küçümseyenlerden biri olduğum için yazıklar olsun bana!" demesin;
Mustafa İslamoğlu = ki, hiç kimse, "Allah'a karşı yabancılaştığım ve gerçeği alay konusu yaptığım için vay benim halime" demesin!
Ömer Nasuhi Bilmen = Her nefsin, «Allah'a karşı yaptığım kusurlardan dolayı eyvah bana yazıklar olsun ve ben müstehzilerden olmuş idim,» demesinden evvel (insan, halini ıslah etmelidir.)
Ömer Öngüt = Ki, hiçbir kimse: "Allah'a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim!" demesin.
Şaban Piriş = Kişinin: Allah’a karşı işlediğim kusurlardan ve aldatılanlardan olduğum için bana yazıklar olsun demesinden önce...
Sadık Türkmen = Bir nefsin şöyle demesinden çekinin: “Allah’a karşı aşırı gitmem yüzünden vah başıma gelenlere! Gerçekten ben, alay edenlerden idim.”
Seyyid Kutub = Kişinin «Allah'a karşı aşırı gitmemden dolayı bana yazıklar olsun! Gerçekten ben alay edenlerdendim» diyeceği günden sakının.
Suat Yıldırım = Ta ki kişi şöyle demeye mecbur kalmasın: "Rabbime karşı yaptığım bunca kusurdan dolayı yazıklar olsun bana! Yazıklar olsun bana ki ben O’nun diniyle, kitabıyla alay edenler arasında yer aldım!"
Süleyman Ateş = (O gün günâhkâr) nefsin şöyle demesinden sakının: "Allâh'ın yanında (O'na kullukta) kusur edişimden dolayı vah (bana). Gerçekten ben alay edenlerdendim."
Tefhim-ul Kuran = Kişinin (yana yakıla) şöyle diyeceği (gün): «Allah yanında (kullukta) yaptığım kusurlardan dolayı yazıklar olsun (bana); doğrusu ben, (Allah'ın diniyle) alay edenlerdendim.»
Ümit Şimşek = Tâ ki, öyle bir gün geldiğinde, kişi 'Allah'a karşı işlediğim kusurlar yüzünden yazıklar olsun bana ki alay edenler arasındaydım!' demesin.
Yaşar Nuri Öztürk = Benlik şöyle diyecektir o zaman: "Allah'a karşı aşırı gitmem yüzünden başıma gelenlere bak! Alay edip duranlardan biriydim doğrusu!..."
İskender Ali Mihr = Kişinin, "Allah’tan uzaklaşma konusunda, aşırı gittiğim (haddi aştığım) herşeye yazıklar olsun. Ve ben mutlaka alay edenlerden olmuştum." dediği gibi (diyenlerden olmayın).
İlyas Yorulmaz = Bir nefsin “Allah’ın yanından gelen kitabı önemsemediğim ve onu alaya almamdan dolayı bana yazıklar olsun” demeden önce, Allah’ın indirdiğine teslim olun.