وَإِذَا سَمِعُوا اللَّغْوَ أَعْرَضُوا عَنْهُ وَقَالُوا لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ لَا نَبْتَغِي الْجَاهِلِينَ
Ve izâ semiûl lagve a’radû anhu, ve kâlû lenâ a’mâlunâ ve lekum a’mâlukum selâmun aleykum lâ nebtegîl câhilîn(câhilîne).
ve izâ semiû | : ve işittikleri zaman |
el lagve | : boş söz |
a’radû | : yüz çevirdiler |
an-hu | : ondan |
ve kâlû | : ve dediler |
lenâ | : bize |
a’mâlu-nâ | : bizim amellerimiz |
ve lekum | : ve size |
a’mâlu-kum | : sizin amelleriniz, sizin yaptıklarınız |
selâmun | : selâm olsun |
aleykum | : sizin üzerinize |
lâ nebtegî | : istemeyiz |
el câhilîne | : cahilleri |
Diyanet İşleri = Boş sözü işittikleri vakit ondan yüz çevirirler ve, “Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz de size. Selâm olsun size (bizden size zarar gelmez). Biz cahilleri istemeyiz” derler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onlar, kötü ve çirkin söz duyunca yüz çevirirler ve bizim yaptıklarımız derler, bize âit, sizin yaptıklarınız size, esenlik size, biz bilgisizleri dilemez, sevmeyiz.
Abdullah Parlıyan = Onlar ki, boş ve anlamsız söz işittikleri zaman, ondan hemen yüz çevirip, bizim işlediklerimizin hesabı bize, sizin yapıp ettiklerinizin cezası da size ait derler. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri arkadaş edinmek istemeyiz.
Adem Uğur = Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.
Ahmed Hulusi = Boş laf, dedi-kodu işittiklerinde ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "Bizim yaptıklarımız bizim, sizin fiillerinizin sonucu da sizindir! Selâmu aleyküm! Cahilleri istemeyiz! (Hakikati kavramayanlarla konuşacak bir şeyimiz yoktur!)
Ahmet Tekin = Onlar, ilâhî hükümlerde tahrifat ve dine hakaret duydukları zaman engelleme tedbirleri alarak yüz çevirirler ve :'Bizim amellerimizin karşılığı, mükâfatı bize ait, sizin amellerinizin sorumluluğu ve cezası da size aittir. Bizden uzak durun. Biz, bilgiden muhakemeden yoksun, ihtiraslı, tutarsız davranan, kendini bilmezlerle bir arada bulunmak istemeyiz.' derler.
Ahmet Varol = Onlar boş söz işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve: 'Bizim yaptıklarımız bize sizin yaptıklarınız sizedir. Size selam olsun. [4] Biz cahilleri benimsemeyiz' derler.
Ali Bulaç = 'Boş ve yararsız olan sözü' işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: "Bizim yapıp ettiklerimiz bizim, sizin yapıp ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz" derler.
Ali Fikri Yavuz = Çirkin söz işittikleri zaman da ondan yüz çevirirler ve şöyle derler: “- Bizim amellerimiz (Allah’a ibadetlerimiz) bize ve sizin amelleriniz (putlara ibadetleriniz) size aiddir. Bizden emin olabilirsiniz, size sövmeyiz. Biz cahilleri arayıb onlarla arkadaş olmayız.”
Ali Ünal = Boş, manâsız ve çirkin sözlere maruz kaldıklarında aynıyla mukabeleden uzak durur ve o sözleri sarfedenlere şöyle derler: “Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size. Biz, sizin için de ancak iyilik ve selâmet dileriz. Ama, (Allah’tan uzak, doğrudan gafil) cahillerle yakın münasebetimiz olsun da istemeyiz.”
Bayraktar Bayraklı = Onlar boş söz işittiklerinde ondan yüz çevirirler. “Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size. Size selâm olsun. Biz câhillerle arkadaş olmayız” derler.
Bekir Sadak = Onlar, bos soz isittikleri vakit ondan yuz cevirirler. «Bizim isledigimiz bize, sizin islediginiz sizedir. Size selam olsun, cahillerle ilgilenmeyiz» derler.
Celal Yıldırım = Boş ve anlamsız bir söz işittiklerinde (vakar ile) ondan yüzçevirirler ve «bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz size aittir; selâm size olsun ; biz kendini bilmezleri (o gibilerin dostluk ve arkadaşlığını) arzu etmeyiz !» derler.
Cemal Külünkoğlu = Onlar ki, boş ve anlamsız sözler işittikleri zaman ondan hemen yüz çevirip: “Bizim yaptıklarımızın hesabını biz vereceğiz, sizin yaptıklarınızın hesabını da siz vereceksiniz. Size selam olsun. Biz, (doğru ile yanlışı ayırt edemeyen) cahillerle arkadaşlık etmeyiz” derler.
Diyanet İşleri (eski) = Onlar, boş söz işittikleri vakit ondan yüz çevirirler. 'Bizim işlediğimiz bize, sizin işlediğiniz sizedir. Size selam olsun, cahillerle ilgilenmeyiz' derler.
Diyanet Vakfi = Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.
Edip Yüksel = Boş sözleri işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve, 'Bizim işimiz bize, sizin işiniz size. Size selam (barış) olsun. Biz cahillerle uğraşmak istemeyiz,' derler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve lâğiv işittikleri zaman ondan yüzlerini çevirirler de «bize kendi amellerimiz size de kendi amelleriniz, selâmün aleyküm Allaha ısmarladık biz cahillik edenleri aramayız» derler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar, boş söz işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve: «Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size; selam size! Allah'a ısmarladık! Biz, cahillik edenleri aramayız.» derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar, boş söz işittikleri zaman, ondan yüz çevirirler ve «Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri istemeyiz» derler.
Gültekin Onan = 'Boş ve yararsız olan sözü' işittikteri zaman ondan yüz çevirirler ve: "Bizim yapıp ettiklerimiz bizim, sizin yapıp ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz" derler.
Harun Yıldırım = Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.
Hasan Basri Çantay = Bunlar yaramaz lâkırdı (lar) işitdikleri zaman ondan yüz çevirdiler ve: «Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size aaiddir. Size selâm (olsun). Biz câhilleri aramayız» dediler.
Hayrat Neşriyat = Boş söz işittikleri zaman ise, ondan yüz çevirirler ve: 'Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de sizedir; size selâm olsun; (biz) câhilleri (arkadaş edinmek) istemeyiz' derler.
İbni Kesir = Ve boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirdiler. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Selam olsun size, biz cahilleri aramayız derler.
Kadri Çelik = Boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve “Bizim yapıp ettiklerimiz bizim, sizin yapıp ettikleriniz sizindir. Size esenlik olsun, biz cahilleri istemeyiz” derler.
Muhammed Esed = onlar ki, boş ve anlamsız sözler işittikleri zaman ondan hemen yüz çevirip, "Bizim yapıp ettiklerimizin hesabını biz vereceğiz, sizin yapıp ettiklerinizin hesabını da siz vereceksiniz. Size selam olsun; bizim, (doğru ile yanlışın anlamından) habersiz kimselerle işimiz yok" derler.
Mustafa İslamoğlu = İşte onlar, düşüncesizce söylenmiş bir söz işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve "Bizim yaptıklarımızın sorumluluğu da size aittir; yolunuz açık olsun; biz kendini bilmezlerle bir arada bulunmak istemeyiz" derler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlar, lüzumsuz bir söz işitince ondan yüz çevirirler ve derler ki: «Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size aittir. Üzerinize selâm. Biz cahilleri aramayız.»
Ömer Öngüt = Onlar ki boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve derler ki: “Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz sizedir. Selâm size! Biz câhilleri aramayız. ”
Şaban Piriş = Boş söz işittiklerinde, ondan yüz çevirirler. -Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız size... Size selam olsun, bizim cahillerle işimiz yoktur, derler.
Sadık Türkmen = Boş ve saçma bir söz işittikleri zaman ondan yüzçevirirler. “Sizin işleriniz size bizim işlerimiz bize.” “Size selâm olsun/bizden size saldırmak yok! Biz öğrenmek istemeyenlere ne yapabiliriz” derler.
Seyyid Kutub = Boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler. «Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz sizedir. Size selâm olsun, biz cahillerle sohbet etmeyi istemeyiz.» derler.
Suat Yıldırım = Anlamsız, çirkin sözler işitince yüzlerini çevirip uzak durur ve şöyle derler: "Bizim işlerimiz bize, sizinkiler de size aittir. Selâm olsun size, hoşça kalın! Cahillerle arkadaşlık etmeyi arzulamayız biz"
Süleyman Ateş = Boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: "Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selâm olsun (haydi hoşça kalın), biz câhiller(le sohbet etmey)i istemeyiz" derler.
Tefhim-ul Kuran = 'Boş ve yararsız olan sözü' işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: «Bizim yapıp ettiklerimiz bizim, sizin yapıp ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz» derler.
Ümit Şimşek = Boş söz işittiklerinde ondan yüz çevirirler ve 'Bizim işimiz bize, sizin işiniz size,' derler. 'Size selâm olsun. Bizim cahillerle işimiz olmaz.'
Yaşar Nuri Öztürk = Boş lakırdıyı duyduklarında, ondan yüz çevirir şöyle derler: "Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size. Selam olsun hepinize. Biz cahilleri önemsemeyiz."
İskender Ali Mihr = Ve onlar, boş lâf işittikleri zaman yüz çevirdiler ve: "Bizim amelimiz bize, sizin ameliniz sizedir. Selâm sizin üzerinize olsun. Biz cahillerle (beraber olmak) istemeyiz (ilgilenmeyiz)." dediler.
İlyas Yorulmaz = Boş laf işittiklerinde, ondan yüzlerini çevirirler ve “Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Cahillerle (bir arada olmayı) istemeyiz” derler.