قَالُوا أَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ أَمْ أَنتَ مِنَ اللَّاعِبِينَ
Kâlû e ci’tenâ bil hakkı em ente minel lâıbîn(lâıbîne).
kâlû | : dediler ki |
e ci’te-nâ | : bize mi getirdin |
bi el hakkı | : hakkı |
em | : yoksa, veya |
ente | : sen |
min el lâıbîne | : oyun oynayanlardan |
Diyanet İşleri = “Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle eğleniyor musun?” dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, bize bir gerçekle mi geldin demişlerdi, yoksa oyun oynayanlardan mısın?
Abdullah Parlıyan = İbrahim'e: “Sen bu sözle karşımıza çıkarken, gerçekten ciddi misin, yoksa bizimle oynuyor musun, şaka mı yapıyorsun?”
Adem Uğur = Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?
Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Sen bize Hak olarak mı geldin yoksa sen oyun oynayanlardan mısın?"
Ahmet Tekin = Onlar:'Bize hak, doğru bir mesaj mı getirdin, yoksa sen şaka mı ediyorsun?' dediler.
Ahmet Varol = Onlar: 'Sen bize hakkı mı getirdin yoksa şaka yapanlardan mısın?' dediler.
Ali Bulaç = 'Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?"
Ali Fikri Yavuz = Onlar: “- Sen bize (doğru mu söylüyorsun) hakikatı mı getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın (bizimle mi eğleniyorsun)?” dediler.
Ali Ünal = “Şimdi senin şu söylediğin gerçek mi, yoksa sen şaka mı ediyorsun?” dediler.
Bayraktar Bayraklı = Onlar da, “Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun?” dediler.
Bekir Sadak = «Ben bize gercegi mi getirdin yoksa saka mi ediyorsun?» dediler.
Celal Yıldırım = Onlar, «sen bize hakikati mi getirdin, yoksa sen şaka mı ediyorsun ?» demişlerdi.
Cemal Külünkoğlu = (Onlar:) “Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen bizimle eğleniyor musun?” dediler.
Diyanet İşleri (eski) = 'Sen bize gerçeği mi getirdin yoksa şaka mı ediyorsun?' dediler.
Diyanet Vakfi = Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?
Edip Yüksel = 'Bize gerçeği mi getirdin, yoksa oyun mu oynuyorsun,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Dediler: ciddi mi söylüyorsun yoksa sen şakacılardan mısın
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = «Ciddi mi söylüyorsun, yoksa sen şakacılardan mısın?» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar : «Sen bize gerçeği mi getirdin (Sen ciddi mi söylüyorsun), yoksa şaka mı ediyorsun?» dediler.
Gültekin Onan = "Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (benimle) oyun oynayanlardan mısın?"
Harun Yıldırım = “Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa oyun oynayanlardan mısın?” dediler.
Hasan Basri Çantay = Onlar: «Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın?» dediler.
Hayrat Neşriyat = (Onlar:) '(Sen) bize hak ile mi geldin (ciddî mi konuşuyorsun), yoksa sen şaka yapanlardan mısın?' dediler.
İbni Kesir = Onlar: Sen, bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle eğleniyor musun? dediler
Kadri Çelik = Dediler ki: “Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?”
Muhammed Esed = "Sen (bu sözle) karşımıza çıkarken tamamen ciddi misin yoksa o şakacı insanlardan biri misin?" diye sordular.
Mustafa İslamoğlu = Dediler ki: "Sen (bunları söylerken) gerçekten ciddi misin, yoksa bize (şakacıktan) bir oyun mu oynuyorsun?"
Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Sen bize hak ile mi geldin, yoksa sen latife edenlerden misin?»
Ömer Öngüt = Dediler ki: “Bize gerçeği mi getirdin, yoksa şaka mı yapıyorsun?”
Şaban Piriş = -Bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle eğleniyor musun? dediler.
Sadık Türkmen = 'Sen bize gerçeği mi getirdin yoksa şaka mı ediyorsun?' dediler.
Seyyid Kutub = Onlar: “Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa şaka mı ediyorsun?” dediler.
Suat Yıldırım = Onlar: "Sen ciddi misin, yoksa şakacı insanların yaptığı gibi bizimle eğleniyor musun?" dediler.
Süleyman Ateş = Dediler ki: "Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa şaka yapanlardan mısın?"
Tefhim-ul Kuran = «Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?»
Ümit Şimşek = 'Ciddî mi söylüyorsun, yoksa bizimle eğleniyor musun?' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk = Dediler: "Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?"
İskender Ali Mihr = “Sen, bize hakkı mı getirdin yoksa sen (bizimle) oyun mu oynuyorsun?” dediler.
İlyas Yorulmaz = Onlar İbrahim’e “Sen şimdi bize gerçekleri söylemeye mi geldin, yoksa bizimle oyun oynayanlardan mısın?” dediler.