مِنْهَا خَلَقْنَاكُمْ وَفِيهَا نُعِيدُكُمْ وَمِنْهَا نُخْرِجُكُمْ تَارَةً أُخْرَى
Minhâ halaknâkum ve fîhâ nuîdukum ve minhâ nuhricukum târeten uhrâ.
min-hâ | : ondan |
halaknâ-kum | : sizi yarattık |
ve fîhâ | : ve oraya |
nuîdu-kum | : sizi geri döndüreceğiz |
ve min-hâ | : ve ondan |
nuhricu-kum | : sizi çıkaracağız |
târeten | : kere, defa |
uhrâ | : diğer, başka |
Diyanet İşleri = (Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.
Abdulbaki Gölpınarlı = Oradan yarattık sizi, gene oraya iâde edeceğiz ve oradan çıkaracağız sizi bir kere daha.
Abdullah Parlıyan = Şöyle ki, sizi topraktan yarattık, tekrar toprağa döndüreceğiz, yine ondan sizi bir kere daha çıkaracağız.
Adem Uğur = Sizi ondan (topraktan) yarattık; yine sizi oraya döndüreceğiz ve bir kez daha sizi ondan çıkaracağız.
Ahmed Hulusi = Sizi ondan halk ettik! Tekrar sizi oraya iade edeceğiz! Sizi ondan bir kez daha çıkaracağız (bâ's).
Ahmet Tekin = Sizi yerden, topraktan yarattık. Yine sizi oraya döndüreceğiz. Bir kez daha sizi oradan diriltip çıkaracağız.
Ahmet Varol = Sizi ondan yarattık, ona döndüreceğiz ve bir kere daha ondan çıkaracağız.
Ali Bulaç = Sizi ondan yarattık, ona geri vereceğiz ve sizi bir kere daha ondan çıkaracağız.
Ali Fikri Yavuz = Sizi (babanız Âdem’i), o arzdan (topraktan) yarattık; yine ölümünüzden sonra sizi ona döndüreceğiz. Hem de ondan sizi başka bir defa daha (çürümüş ve dağılmış bedenlerinizi toplayıp ruhlarınızı iade ederek) çıkaracağız.
Ali Ünal = Sizi de (ey insanlar, bitkilerin bittiği) aynı topraktan yarattık ve yeniden sizi oraya iade ediyoruz. Bir başka defa sizi yine oradan çıkaracağız.
Bayraktar Bayraklı = Sizi topraktan yarattık; yine sizi oraya döndüreceğiz ve bir defa daha sizi oradan çıkaracağız.
Bekir Sadak = Sizi yerden yarattik, oraya dondurecegiz, sizi tekrar oradan cikaracagiz.
Celal Yıldırım = Sizi topraktan yarattık; oraya döndüreceğiz ve oradan tekrar sizi çıkaracağız.
Cemal Külünkoğlu = “(Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.”
Diyanet İşleri (eski) = Sizi yerden yarattık, oraya döndüreceğiz, sizi tekrar oradan çıkaracağız.
Diyanet Vakfi = Sizi ondan (topraktan) yarattık; yine sizi oraya döndüreceğiz ve bir kez daha sizi ondan çıkaracağız.
Edip Yüksel = Sizi o yerden yarattık, sizi tekrar ona döndüreceğiz ve bir kez daha sizi ondan çıkartacağız.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sizi o Arzdan yarattık, yine sizi ona iade edeceğiz hem de ondan sizi diğer bir def'a daha çıkaracağız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sizi topraktan yarattık, yine ona döndüreceğiz ve yine sizi ondan bir kere daha çıkaracağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sizi yerden (topraktan) yarattık, yine (ölümünüzden sonra) ona döndüreceğiz. Hem de ondan sizi bir kere daha çıkaracağız.
Gültekin Onan = Sizi ondan yarattık, ona geri vereceğiz ve sizi bir kere daha ondan çıkaracağız.
Harun Yıldırım = Sizi ondan (topraktan) yarattık; yine sizi oraya döndüreceğiz ve bir kez daha sizi ondan çıkaracağız.
Hasan Basri Çantay = Sizi (aslınızı) ondan (toprakdan) yaratdık. Sizi (ölümünüzden sonra) yine ona döndüreceğiz. (Ba's zamanında da) sizi bir kerre daha ondan çıkaracağız.
Hayrat Neşriyat = Sizi ondan (o topraktan) yarattık; yine sizi oraya iâde edeceğiz ve sizi (haşirde)diğer bir def'a daha ondan çıkaracağız.
İbni Kesir = Ondan yarattık sizi, oraya da döndüreceğiz. Ve sizi, bir kere daha oradan çıkaracağız.
Kadri Çelik = Sizi ondan (topraktan) yarattık, sizi ona geri vereceğiz ve sizi bir kere daha ondan çıkaracağız.
Muhammed Esed = (şöyle ki:) sizi yerden yarattık; yine ona döndürecek ve sonra ondan tekrar diriltip çıkaracağız.
Mustafa İslamoğlu = Biz sizi (topraktan) yarattık, yine ona döndüreceğiz; ve oradan bir kez daha çıkaracağız.
Ömer Nasuhi Bilmen = Sizi o yerden yarattık ve sizi ona döndüreceğiz ve sizi ondan diğer bir defa daha çıkaracağız.
Ömer Öngüt = Sizi ondan yarattık, yine oraya döndüreceğiz ve bir kere daha ondan çıkaracağız.
Şaban Piriş = Topraktan yarattık sizi, yine oraya döndürecek ve yine oradan bir kere daha çıkaracağız.
Sadık Türkmen = Sizi ondan (topraktan, sudan ve çeşitli elementlerden) yarattık ve sizi (tekrar) oraya (toprağa) döndürürüz. Ve başka bir kere daha, (kıyamet günü) sizi oradan (topraktan) çıkarırız.
Seyyid Kutub = Sizleri topraktan yarattık, yine oraya döndüreceğiz ve tekrar dirilterek oradan çıkaracağız.
Suat Yıldırım = Sizi, ey insanlar, Biz yerden yarattık. Yine oraya göndereceğiz ve oradan tekrar Biz çıkaracağız.
Süleyman Ateş = Sizi topraktan yarattık, yine oraya döndürürüz ve sizi bir kez daha ondan çıkarırız.
Tefhim-ul Kuran = Sizi ondan yarattık, sizi ona geri vereceğiz ve sizi bir kere daha ondan çıkaracağız.
Ümit Şimşek = Biz sizi topraktan yarattık; sonra ona döndürür, sonra bir kere daha ondan çıkarırız.
Yaşar Nuri Öztürk = Sizi yerden yarattık. Tekrar oraya göndereceğiz. Ve oradan sizi bir kez daha çıkaracağız.
İskender Ali Mihr = Sizi, ondan yarattık. Ve sizi, oraya (geri) döndüreceğiz. Ve sizi, oradan bir kere daha çıkaracağız.
İlyas Yorulmaz = Sizi de o yeryüzündeki topraktan yarattık, sonra sizi (toprağa) geri döndüreceğiz ve daha başka bir zamanda (kıyamet günü) sizi tekrar o topraktan çıkaracağız.