وَمَا مَنَعَهُمْ أَن تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَاتُهُمْ إِلاَّ أَنَّهُمْ كَفَرُواْ بِاللّهِ وَبِرَسُولِهِ وَلاَ يَأْتُونَ الصَّلاَةَ إِلاَّ وَهُمْ كُسَالَى وَلاَ يُنفِقُونَ إِلاَّ وَهُمْ كَارِهُونَ
Ve mâ meneahum en tukbele minhum nefekâtuhum illâ ennehum keferû billâhi ve bi resûlihî ve lâ ye’tûnes salâte illâ ve hum kusâlâ ve lâ yunfikûne illâ ve hum kârihûn(kârihûne).
ve mâ | : ve şey |
menea-hum | : onları men eden |
en tukbele | : kabul edilmesi |
min-hum | : onlardan |
nefekâtu-hum | : onların infâkleri |
illâ | : ancak, ...’den başka |
enne-hum | : onların olmaları sebebiyle, çünkü onlar |
keferû | : inkâr ettiler |
bi allâhi | : Allah’ı |
ve bi resûli-hi | : ve onun resûlünü |
ve lâ ye’tûne es salâte | : ve namaza gelmezler |
illâ | : ancak, ...den başka |
ve hum | : onlar |
kusâlâ | : tembel tembel, üşenerek |
ve lâ yunfikûne | : ve infâk etmezler |
illâ | : ancak, ...den başka |
ve hum | : ve onlar |
kârihûne | : kerih görenler, hoşlanmayanlar, istemeyenler |
Diyanet İşleri = Harcamalarının kabul edilmesine, yalnızca, Allah’ı ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleri ve ancak gönülsüzce harcamaları engel olmuştur.
Abdulbaki Gölpınarlı = Mal harcayışlarının kabûlüne mâni olan da ancak onların Allah'ı ve Peygamberini inkâr edip kâfir oluşları, namazı, ancak üşene üşene kılışları ve zorla, istemeyerek Tanrı uğrunda mallarını verişleridir.
Abdullah Parlıyan = Sadakalarının kabul edilmesine engel olan sadece şudur: “Onlar Allah'ı ve O'nun elçisini tanımaktan kaçındılar, namaza da istemeyerek, üşene üşene geldiler, iyi amaçlar için yapılacak harcamaları da gönülsüzce yaptılar.
Adem Uğur = Onların harcamalarının kabul edilmesini engelleyen, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşenerek gelmeleri ve istemeyerek harcamalarından başka bir şey değildir.
Ahmed Hulusi = İnfaklarının (Allâh için yaptıkları harcamaların) onlardan kabul edilmesine engel şudur: Onlar, Esmâ'sıyla onların hakikati olarak Allâh'ı ve Rasûlünü inkâr edenlerden oldular; salâta ancak tembel tembel gelirler ve ancak istemeye istemeye bağışta bulunurlar.
Ahmet Tekin = Onların harcamalarının kabul edilmesini engelleyen, sadece, Allah’ı ve Rasulünü inkârda ısrar etmeleri, üşene üşene namaza gelmeleri, kerhen, istemeyerek Allah yolunda mallarını harcamalarıdır.
Ahmet Varol = Sadakalarının kabul edilmesine engel olan tek şey, onların Allah'ı ve Peygamberini inkâr etmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleri ve istemeye istemeye sadaka vermeleridir.
Ali Bulaç = İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.
Ali Fikri Yavuz = Harcadıklarının, onlardan kabul edilişine engel ancak şudur: Allah’a, Peygambere küfretmeleridir. Namaza ancak tenbel tenbel geliyorlar, verdiklerini de ancak istemiyerek veriyorlar.
Ali Ünal = Teberrularının kabul edilmemesine sebep şudur: Allah’a ve Rasûlü’ne karşı inkâr ve nankörlük içindedirler; inanmadıkları için namaza üşene üşene gelirler ve yardımda bulunurken de hoşlanmaya hoşlanmaya verirler.
Bayraktar Bayraklı = Verdiklerinin kabul olmasına engel olan hususlar, özellikle Allah'ı ve Peygamberini inkâr etmeleri, namaza üşenerek gelmeleri ve istemeyerek sadaka vermeleridir.
Bekir Sadak = Verdiklerinin kabul olunmasina engel olan, Allah'i ve peygamberini inkar etmeleri, namaza tembel tembel gelmeleri, istemeye istemeye vermeleridir.
Celal Yıldırım = Harcadıklarının kendilerinden kabul edilmesini ancak, Allah'ı ve Peygamberini inkâr etmeleri, üşenerek namaza gelmeleri ve bir de istemeyerek (mallarını hayır işlerinde) sarfetmeleri engellemiştir.
Cemal Külünkoğlu = Verdikleri sadakaların kabul edilmesine, yalnızca, Allah'ı ve Resulü'nü (içten içe) inkâr etmeleri, namaza ancak üşenerek gelmeleri ve (sadakayı) gönülsüzce vermeleri engel olmuştur.
Diyanet İşleri (eski) = Verdiklerinin kabul olunmasına engel olan, Allah'ı ve Peygamberini inkar etmeleri, namaza tembel tembel gelmeleri, istemeye istemeye vermeleridir.
Diyanet Vakfi = Onların harcamalarının kabul edilmesini engelleyen, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşenerek gelmeleri ve istemeyerek harcamalarından başka bir şey değildir.
Edip Yüksel = Yardımlarının kabul edilmesine engel sadece şudur: ALLAH'ı ve elçisini inkar ettiler, namaza ancak üşenerek yaklaşırlar ve yardımları da isteksiz yaparlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Kendilerinden nefakalarının kabul olunmasına mani' olan da sırf şudur: çünkü bunlar Allaha ve Resulüne küfrettiler ve namaza ancak üşene üşene geliyorlar, verdiklerini de ancak istemiyerek veriyorlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onların verdiklerinin kabul edilmesine engel olan, yalnızca Allah'a ve Peygamberine küfretmeleri, namaza ancak üşenerek gelmeleri ve verdiklerini de ancak istemeyerek vermeleridir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İnfakların onlardan kabul olunmamasına sebep, gerçekte Allah'a ve Resulüne inanmamaları, namaza ancak üşene üşene gelmeleri, verdiklerini de ancak istemeye istemeye vermeleridir.
Gültekin Onan = İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Tanrı'ya ve elçisine küfretmeleri, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.
Harun Yıldırım = İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah’ı ve rasulünü tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.
Hasan Basri Çantay = Nafakalarının onlardan kabul edilmesini men'eden de (başkası değil) onların Allaha ve resulüne küfretmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleridir. Onlar iştahsız olmadıkça da harcamazlar.
Hayrat Neşriyat = Onların harcamalarının, kendilerinden kabûl edilmesine mâni' olan, gerçekten onların Allah’ı ve Resûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak tenbel tenbel gelmeleri ve(mallarını) ancak isteksiz kimseler olarak harcamalarından başka bir şey değildir.
İbni Kesir = Verdiklerinin onlardan kabul edilmesini engelleyen şudur: Onlar, Allah'a ve Rasulüne küfretmişlerdir. Namaza tembel tembel gelirler ve mallarını da istemeye istemeye infak ederler.
Kadri Çelik = Verdiklerinin kabul olunmasına engel olan; Allah'ı ve peygamberini inkâr etmeleri, namaza tembel tembel gelmeleri ve de istemeye istemeye infakta bulunmalarıdır.
Muhammed Esed = Onların yaptığı harcamaların kendilerinden (bir iyilik olarak) kabul edilmesinde biricik engel, onların Allahı ve Onun Elçisini tanımaktan kaçınır bir eğilim göstermeleri, (dolayısıyla) namaza ancak üşene üşene katılmaları ve (iyi amaçlar için) ancak gönülsüzce harcamalarıdır.
Mustafa İslamoğlu = Onların hayır için harcadıklarının kabülüne tek engel, Allah'a ve O'nun Elçisi'ne ısrarla nankörlük etmeleridir; onlar namaza hep üşene üşene katılırlar ve onlar her daim gönülsüzce hayır yaparlar.
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlardan infak ettikleri şeylerin kabul edilmesine mani olan şey de, onların Allah Teâlâ'yı ve peygamberini inkâr etmiş olmalarıdır ve onlar namaza ancak üşenici oldukları halde gelirler ve onlar ancak kerih görür oldukları halde infakta bulunurlar.
Ömer Öngüt = Onların infaklarının kabul olunmasına ancak şu mâni olmuştur: Onlar Allah'ı ve Resul'ünü inkâr etmişlerdir. Namaza üşene üşene gelirler, verdiklerini de istemeye istemeye verirler.
Şaban Piriş = Verdiklerinin kabul olunmasına engel olan, Allah’ı ve resulünü inkar etmeleri, namaza tembel tembel gelmeleri ve istemeyerek vermeleridir.
Sadık Türkmen = Verdiklerinin kabul edilmeyişine, yalnızca Allah’ı ve Rasûlünü inkâr etmeleri, namaza ancak üşene üşene gelmeleri ve ancak gönülsüzce vermek istemeleri engel olmuştur.
Seyyid Kutub = Verdikleri sadakaların kabul edilmesini engelleyen tek sebep şudur; Onlar Allah'a ve Peygamber'e inanmadılar, namaza ancak uyuşuk uyuşuk dururlar ve verdikleri sadakaları istemeyerek verirler.
Suat Yıldırım = Bu teberrûlarının kabul edilmemesinin tek sebebi şudur:Çünkü onlar Allah’a ve Resulüne karşı inkâr ve nankörlük içindedirler. Namaza ancak üşene üşene gelirler. Yardımda bulunurken de istemeye istemeye, gönülsüz verirler.
Süleyman Ateş = Sadakalarının kabul edilmesine engel olan sadece şudur: Onlar Allah'a ve elçisine karşı nankörlük ettiler; namaza da üşene üşene gelirler ve istemeye istemeye sadaka verirler.
Tefhim-ul Kuran = İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve Resulünü tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.
Ümit Şimşek = Onların bağışlarının kabulüne engel olan şey, Allah'ı ve Resulünü inkâr etmiş olmaları, namaza üşenerek kalkmaları ve bağışlarını gönülsüzce yapmalarıdır.
Yaşar Nuri Öztürk = İnfaklarının onlardan kabul edilmesini engelleyen sadece şudur: Onlar, Allah'a ve resulüne nankörlük ettiler. Namaza ancak üşene üşene gelirler, infak edip dağıttıklarını da içlerinden gelmeyerek verirler.
İskender Ali Mihr = Ve onların infâklerinin, onlardan kabul edilmesine mani olan şey, ancak Allah’ı ve O’nun resûllerini inkâr etmeleri ve namaza üşenerek gelmeleri ve onların ancak kerih görerek infâk etmeleridir.
İlyas Yorulmaz = Onların insanlara yapmış oldukları yardımların kabul edilmesine engel olan şey, Allah’ı ve Elçisini kabul etmemeleri, sonra namaza istemeye istemeye gelmeleri ve insanlara yaptıkları yardımları gönülsüz yapmalarındandır.