يَسْتَعْجِلُونَكَ بِالْعَذَابِ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةٌ بِالْكَافِرِينَ
Yesta’cilûneke bil azâbi, ve inne cehenneme le muhîtatun bil kâfirîn(kâfirîne).
yesta’cilûne-ke | : senden acele istiyorlar |
bi el azâbi | : azabı |
ve | : ve |
inne | : muhakkak |
cehenneme | : cehennem |
le | : elbette, mutlaka |
muhîtatun | : ihata edicidir, kuşatıcıdır |
bi | : ile |
el kâfirîne | : kâfirler, inkâr edenler |
Diyanet İşleri = (54-55) Senden azabın çabucak gelmesini istiyorlar. Oysa azap kâfirleri üstlerinden ve ayaklarının altından bürüyeceği gün, şüphesiz cehennem onları mutlaka kuşatmış olacaktır. Allah, onlara, “Yapmakta olduklarınızın cezasını tadın” diyecektir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Senden, azâbın, çabucak gelmesini isterler ve şüphe yok cehennem elbette kâfirleri kuşatmıştır zâten.
Abdullah Parlıyan = Evet, senden azabı çarçabuk getirmeni istiyorlar, aceleye gerek yok. Halbuki cehennem, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri o gün kıskıvrak kuşatacaktır.
Adem Uğur = (Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.
Ahmed Hulusi = Azaplarını (ölümü) senden acele istiyorlar. . . Muhakkak ki Cehennem (el an) hakikat bilgisini inkâr edenleri ihâta etmiştir!
Ahmet Tekin = Evet senden küstahça âcilen dünyada kendilerini cezalandırmanı istiyorlar. Şüpheleri olmasın, Cehennem kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirleri abluka altına almıştır.
Ahmet Varol = Senden azabı çarçabuk istiyorlar. Halbuki cehennem inkarcıları çepeçevre kuşatacaktır.
Ali Bulaç = Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o inkâr edenleri gerçekten kuşatıp durmaktadır.
Ali Fikri Yavuz = Senden acele azab istiyorlar; halbuki cehennem, kâfirleri muhakkak kuşatacaktır (onları içine alıb toplayacaktır).
Ali Ünal = Senden (kendisiyle tehdit edildikleri) azabı hemen getirmeni istiyorlar. Şurası bir gerçek ki Cehennem, bütün kâfirleri (ona girme sebepleriyle birlikte) çepeçevre kuşatmış bulunmaktadır.
Bayraktar Bayraklı = Senden, azabı çabucak getirmeni istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem, kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.
Bekir Sadak = (54-55) Senden azabi acele bekliyorlar. Dogrusu azap tepelerinden, ayaklarinin altindan kendilerini icine aldigi gun, cehennem inkarcilari kusatacaktir. O gun Allah: «Yaptiklarinizin karsiligini tadin» der.
Celal Yıldırım = Senden azâbın acele gelmesini istiyorlar, (aceleye gerek yok). Cehennem zaten kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.
Cemal Külünkoğlu = (Evet) senden azabın çabucak gelmesini istiyorlar. Hâlbuki cehennem o inkârcıları kuşatıp durmaktadır.
Diyanet İşleri (eski) = (54-55) Senden azabı acele bekliyorlar. Doğrusu azap tepelerinden, ayaklarının altından kendilerini içine aldığı gün, cehennem inkarcıları kuşatacaktır. O gün Allah: 'Yaptıklarınızın karşılığını tadın' der.
Diyanet Vakfi = (Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.
Edip Yüksel = Sana azabı getirmen için meydan okuyorlar. Halbuki cehennem kafirleri kuşatmış bile.
Elmalılı Hamdi Yazır = Senden acele azab istiyorlar, halbuki Cehennem kâfirleri kuşatıp duruyor
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Senden acele azap istiyorlar, oysa cehennem kafirleri kuşatıp duruyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Halbuki cehennem, hiç şüpheleri olmasın, kâfirleri kuşatacaktır.
Gültekin Onan = Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o kafirleri gerçekten kuşatıp durmaktadır.
Harun Yıldırım = (Evet) senden azabı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kâfirleri çepeçevre kuşatacaktır.
Hasan Basri Çantay = (Evet) senden azâbı çarçabuk (getirmeni) istiyorlar. Halbuki hakıykatde cehennem o kâfirleri kuşatıb durmakdadır (da haberleri yok).
Hayrat Neşriyat = Senden azâbı acele istiyorlar. Doğrusu Cehennem, kâfirleri gerçekten kuşatıcıdır.
İbni Kesir = Senden azabı çarçabuk istiyorlar. Doğrusu cehennem kafirleri kuşatıp durmaktadır.
Kadri Çelik = Azap konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o küfre sapanları gerçekten kuşatmış bulunmaktadır.
Muhammed Esed = Onlar (Allah'ın) azabını çabuklaştırman için sana meydan okuyorlar: halbuki cehennem, hakikati inkar edenlerin tümünü kuşatacaktır;
Mustafa İslamoğlu = Onlar sana (meydan okuyarak) azabı çabuklaştırmanı istiyorlar; ama iyi bilsinler ki cehennem, inkara saplananları elbette çepeçevre kuşatacak;
Ömer Nasuhi Bilmen = Senden azabı çarçabuk istiyorlar. Halbuki, cehennem o kâfirleri elbette kuşatmış bulunmaktadır.
Ömer Öngüt = Onlar senden azabı çarçabuk istiyorlar. Halbuki cehennem kâfirleri mutlaka kuşatacaktır.
Şaban Piriş = Senden azabın acele gelmesini istiyorlar. Oysa, cehennem kafirleri çepeçevre kuşatacaktır.
Sadık Türkmen = Senden azabı çabuklaştırmanı/acele istiyorlar; halbuki cehennem inkârcıların tümünü kuşatacaktır!..
Seyyid Kutub = Onlar senden azabımın bir an önce gerçekleşmesini isterler. Oysa cehennem, kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.
Suat Yıldırım = Senden çarçabuk başlarına azabı getirmeni istiyorlar. Ama ne diye böyle sabırsızlanıyorlar ki? Zaten cehennem kâfirleri kuşatmış bulunuyor.
Süleyman Ateş = Cehennem o nankörleri kuşatmış iken, onlar hâlâ senden azâbı çabuk istiyorlar.
Tefhim-ul Kuran = Azab konusunda senden acele (davranmanı) istiyorlar. Oysa cehennem, o küfre sapanları gerçekten kuşatıp durmaktadır.
Ümit Şimşek = Onlar senden azabın çabuklaştırılmasını isteyedursun; Cehennem o kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk = Azabı senden acele istiyorlar. Oysa cehennem, o küfre sapanları çepeçevre kuşatmış bulunuyor.
İskender Ali Mihr = Azabı senden acele istiyorlar. Muhakkak ki cehennem, kâfirleri mutlaka ihata edicidir (kuşatıcıdır).
İlyas Yorulmaz = Yine senden acele olarak ahiret azabının gelmesini istiyorlar. Şurası muhakkak ki o cehennem, gerçekleri inkar edenleri kuşatacaktır.