ثُمَّ إِذَا كَشَفَ الضُّرَّ عَنكُمْ إِذَا فَرِيقٌ مِّنكُم بِرَبِّهِمْ يُشْرِكُونَ
Summe izâ keşefed durra ankum izâ ferîkun minkum bi rabbihim yuşrikûn(yuşrikûne).
summe | : sonra |
izâ | : olduğu zaman |
keşefe ed durra | : zararı (sıkıntıları) giderdi |
an-kum | : sizden |
izâ | : o zaman, o taktirde |
ferîkun | : bir grup |
min-kum | : sizden |
bi rabbi-him | : Rab’lerine |
yuşrikûne | : şirk (ortak) koşarlar |
Diyanet İşleri = Sonra sizden o sıkıntıyı giderince, bir de bakarsınız, içinizden bir kısmı Rablerine ortak koşar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra da sizden o zararı defetti mi o vakit içinizden bir kısmı, Rablerine şirk koşar.
Abdullah Parlıyan = Sonra sizden o zararı giderdi mi, o vakit içinizden bir kısmı Rablerine karşı başka güçlere de ilahlık yakıştırıverirler.
Adem Uğur = Sonra da sizden o zararı giderdiğinde, içinizden bir zümre, hemen Rablerine ortak koşarlar!
Ahmed Hulusi = Sonra (Allâh) sizden o sıkıntıyı kaldırdığı zaman, bir de bakarsın ki sizden bir kısmı hemen Rablerine ortak koşarlar (o sıkıntının kalkışını Rablerine değil, başka bir tesire bağlarlar).
Ahmet Tekin = Sonra, sizden felâketi, sıkıntıyı, giderdiğinde, ekonomik darboğazdan kurtardığında içinizden bir zümre hemen Allah’ı unutarak, kurtuluşuna vesileler icat edip, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Rablerine ortaklar koşarlar.
Ahmet Varol = Sonra O, sizden sıkıntıyı giderdiğinde içinizden bir grup hemen Rablerine ortak koşarlar.
Ali Bulaç = Sonra sizden zararı kaldırdığında, sizden bir grup (hemen) Rablerine şirk koşar;
Ali Fikri Yavuz = Sonra Allah, bu kederi sizden kaldırdığı zaman, bir de bakarsınız ki, içinizden bir topluluk Rablerine ortak koşuyorlar. (*) Dikkat! Secde âyetidir.
Ali Ünal = Ama O sıkıntınızı giderince de, tutar içinizden bir kısmı (kendilerini yaratan, besleyip büyüten, hayatta tutan, nimetlerle donatan ve sıkıntılarını gideren) Rabbilerine ortak koşmaya kalkışır, (O’nun İlâhlık, Rablık ve hakimiyetini taksim ederler).
Bayraktar Bayraklı = Sonra da sizden o zararı giderdiğinde, içinizden bir grup hemen Rabblerine ortak koşarlar.
Bekir Sadak = (54-55) Sikintilarinizi giderince de, icinizden bazilari kendilerine verdigimize nankorluk ederek Rablerine es kosarlar. Gecinin bakalim, yakinda ogreneceksiniz.
Celal Yıldırım = Sonra O, sizden sıkıntıyı giderince, içinizden bir kısmı bir de bakarsın kendilerine verdiğimize karşılık nankörlük etmek için Rablarına ortak koşarlar.
Cemal Külünkoğlu = Arkasından sıkıntınızı giderince, içinizden bazıları hemen Rablerine ortak koşarlar (Allah'tan başka varlıklara tanrısal nitelikler yükleyerek onlardan yardım beklerler).
Diyanet İşleri (eski) = (54-55) Sıkıntılarınızı giderince de, içinizden bazıları kendilerine verdiğimize nankörlük ederek Rablerine eş koşarlar. Geçinin bakalım, yakında öğreneceksiniz.
Diyanet Vakfi = Sonra da sizden o zararı giderdiğinde, içinizden bir zümre, hemen Rablerine ortak koşarlar!
Edip Yüksel = Ne var ki, sizden o sıkıntıyı kaldırdığı zaman, sizden bir grup hemen Rab'lerine ortak koşmaya başlar,
Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra sizden o kederi açtığı zaman da içinizden bir kısmı derhal rablarına şirk ederler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra o kederi sizden kaldırdığı zaman, içinizden bir kısmı derhal Rablerine ortak koşarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra Allah bu sıkıntıyı sizden kaldırdığı zaman, bir de bakarsınız ki, içinizden bir topluluk, hemen Rablerine ortak koşarlar.
Gültekin Onan = Sonra sizden zararı kaldırdığında, sizden bir grup (hemen) rablerine şirk koşar.
Harun Yıldırım = Sonra da sizden o zararı giderdiğinde, içinizden bir zümre, hemen Rablerine ortak koşarlar!
Hasan Basri Çantay = Nihayet O, sizden bu keder ve musıybeti açıb giderdiği vakit ise içinizden bir takımları, bakarsınız ki, Rablerine eş tutuyorlar.
Hayrat Neşriyat = Sonra sizden o zararı giderdiği zaman, içinizden bir fırka hemen Rablerine ortak koşarlar.
İbni Kesir = Sonra sıkıntınızı giderince de içinizden bir grup; Rabblarına şirk koşarlar.
Kadri Çelik = Sonra sizden zararı kaldırdığında, sizden bir grup (hemen) rablerine şirk koşarlar.
Muhammed Esed = sonra, üzerinizden darlığı giderir gidermez, içinizden bazıları hemen Rablerinin uluhiyetinden başka güçlere de bir pay yakıştırır,
Mustafa İslamoğlu = O daha sonra üzerinizden darlığı çekip alacak olsa, o zaman da içinizden bir gurup hemen Rablerine şirk koşmaya başlar;
Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra sizden o zararı açtığı vakit o an sizden bir tâife Rablerine şerik koşarlar.
Ömer Öngüt = Sonra da o zararı sizden giderdiğinde, içinizden bir kısım kimseler hemen Rablerine ortak koşarlar.
Şaban Piriş = Sonra, sıkıntıyı sizden giderdiğimiz zaman içinizden bir grup hemen Rab’lerine şirk koşarlar.
Sadık Türkmen = Sonra sıkıntıyı sizden kaldırdığı zaman, içinizden bir grup derhal Rablerine ortak koşarlar!
Seyyid Kutub = Arkasından sıkıntınızı giderince, içinizden bazıları hemen Rabblerine ortak koşarlar.
Suat Yıldırım = Ama sonra sizin o sıkıntınızı giderince, içinizden bir kısmı hemen Rab’lerine ortak koşarlar.
Süleyman Ateş = Sonra, sizden o sıkıntıyı kaldırdığı zaman içinizden bir grup, hemen Rablerine ortak koşarlar.
Tefhim-ul Kuran = Sonra sizden zararı kaldırdığında, sizden bir grup (hemen) Rablerine şirk koşarlar;
Ümit Şimşek = O sıkıntınızı giderdiğinde ise, sizden bir topluluk Rablerine ortak koşmaya başlamıştır bile!
Yaşar Nuri Öztürk = Sonra da zorluk ve kederi sizden kaldırdığında, içinizden bir zümre kendi Rablerine hemen ortak koşuverir,
İskender Ali Mihr = Sonra O, sizden zararı (sıkıntıları) giderince o zaman da sizden bir grup, Rab’lerine şirk (ortak) koşarlar.
İlyas Yorulmaz = Üzerinizden size dokunan zararı kaldırdığında, sizden bir gurup, hemen Rablerine ortaklar koşmaya başlar.