قُلْ أَنفِقُواْ طَوْعًا أَوْ كَرْهًا لَّن يُتَقَبَّلَ مِنكُمْ إِنَّكُمْ كُنتُمْ قَوْمًا فَاسِقِينَ
Kul enfikû tav’an ev kerhen len yutekabbele minkum, innekum kuntum kavmen fâsikîn(fâsikîne).
kul | : de ki |
enfikû | : infâk edin, verin |
tav’an | : isteyerek |
ev | : veya |
kerhen | : kerih görerek, istemeyerek |
len yutekabbele | : asla kabul edilmez |
min-kum | : sizden |
inne-kum | : muhakkak ki siz |
kuntum | : oldunuz |
kavmen fâsikîne | : fasık bir kavim, topluluk |
Diyanet İşleri = Yine de ki: “İster gönüllü, ister gönülsüz olarak harcayın, sizden asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz fasık bir topluluksunuz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: İster gönül rızâsiyle, ister zorla ve istemeyerek Tanrı uğrunda mal harcedin, kesin olarak bu harcayışınız kabûl edilmeyecek, şüphe yok ki siz, buyruktan çıkmış kötü bir topluluksunuz.
Abdullah Parlıyan = De ki: “Allah'ın rızası görüntüsü altında ister gönüllü, ister gönülsüzce harcayın, bu sadakalar sizden asla kabul edilmeyecektir. Çünkü siz, ilâhî emirleri dinlemeyen, hak yolundan çıkmış bir topluluksunuz.”
Adem Uğur = De ki: İster gönüllü verin ister gönülsüz, sizden (sadaka) asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz yoldan çıkan bir topluluk oldunuz.
Ahmed Hulusi = De ki: "Kendi arzunuzla veya isteksizce, Allâh uğruna, diyerek bağış yapın, sizden asla kabul olunmayacaktır. . . Çünkü siz fâsık (inanç sistemi bozulmuş) bir grup oldunuz!"
Ahmet Tekin = 'İster gönüllü harcayın, ister gönülsüz. Sizin infakınız, harcamalarınız asla kabul edilmeyecek. Çünkü siz hak dinin, doğru ve mantıklı düşünmenin dışına çıkan fâsık, âsi, bozguncu bir kavimsiniz.' de.
Ahmet Varol = De ki: 'İster gönüllü olarak isterse gönülsüz bir şekilde sadaka verin, verdikleriniz kabul edilmeyecektir. Şüphesiz siz fasık bir topluluk oldunuz.'
Ali Bulaç = De ki: "İsteyerek veya istemiyerek infak edin; sizden kesin olarak kabul edilmeyecektir. Çünkü siz bir fasıklar topluluğu oldunuz."
Ali Fikri Yavuz = Ey Rasûlüm, münafıklara de ki: “- İster gönül rızası ile ve ister rıza göstermiyerek harcayın, sizden asla harcadıklarınız kabul edilmiyecektir. Çünkü siz, bir fasıklar toplulğu oldunuz.
Ali Ünal = (Rasûlüm, o gönülsüz teberrularına mukabil) şöyle de: “Malınızdan şu sefer münasebetiyle ister içinizden gelerek verin isterse hoşlanmaya hoşlanmaya verin, yaptığınız harcama Allah katında hiçbir zaman kabul görmeyecektir. Gerçek şu ki siz, hak yoldan uzak fasıklar güruhusunuz.”
Bayraktar Bayraklı = De ki: “İster gönüllü, ister zorla veriniz; nasıl olsa sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkmış bir topluluksunuz.”[174]
Bekir Sadak = De ki: «Istekli yahut isteksiz olarak verin, nasil olsa kabul edilmeyecektir. Siz suphesiz fasik bir topluluksunuz.»
Celal Yıldırım = De ki: Gerek isteyerek, gerek istemiyerek harcayın, elbetteki sizden kabul edilmiyecektir. Çünkü siz (ilâhî emri dinlemeyen) hak yolundan çıkmış bir topluluksunuz.
Cemal Külünkoğlu = De ki: “İster gönüllü verin isterse gönülsüz, sizden (sadaka) asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz, gerçekten yoldan çıkan bir kavim oldunuz.”
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'İstekli yahut isteksiz olarak verin, nasıl olsa kabul edilmeyecektir. Siz şüphesiz fasık bir topluluksunuz.'
Diyanet Vakfi = De ki: İster gönüllü verin ister gönülsüz, sizden (sadaka) asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz yoldan çıkan bir topluluk oldunuz.
Edip Yüksel = De ki: 'Yoksullara ister gönüllü, ister gönülsüz yardım edin; sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkmış bir topluluksunuz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: gerek tav'an infak edin gerek kerhen sizden hiç bir zaman nefakalarınız kabul edilmiyecek, çünkü siz fasık bir kavm oldunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «İster gönüllü, ister zoraki verin, verdikleriniz hiçbir zaman kabul edilmeyecektir, çünkü siz yoldan çıkmış bir güruh oldunuz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O münafıklara şunu da de ki; gerek isteyerek, gerek istemeyerek infak edip durun. O infak ettikleriniz sizden hiçbir zaman kabul edilmeyecektir. Çünkü siz fasık bir kavimsiniz.
Gültekin Onan = De ki: "İsteyerek veya istemiyerek infak edin; sizden kesin olarak kabul edilmeyecektir. Çünkü siz fasıklar kavmi oldunuz."
Harun Yıldırım = De ki: “İsteyerek veya istemeyerek infak edin; sizden asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz bir fasıklar topluluğu oldunuz.”
Hasan Basri Çantay = De ki: «Gerek gönül rızaasıyla harcedin, gerek istemeyerek (verin). Sizden (çıkan) hiç bir (nafaka) kat'iyyen kabul olunmayacakdır. Çünkü siz (Allah yolunda cihâddan geri kalmak suretiyle) faasıklar güruhu (na iltihak etmiş) oldunuz».
Hayrat Neşriyat = De ki: '(Allah yolunda) ister gönüllü ister gönülsüz harcayın, (verdikleriniz)sizden (aslâ) kabûl edilmeyecektir. Çünki siz, bir fâsıklar topluluğu oldunuz!'
İbni Kesir = De ki: Gerek istekli, gerek isteksiz olarak infak edin, nasıl olsa kabul edilmeyecektir. Çünkü siz, gerçekten fasıklık eden bir kavim oldunuz.
Kadri Çelik = De ki: “İster gönüllü verin ister gönülsüz, sizden (sadaka) asla kabul olunmayacaktır. Siz şüphesiz yoldan çıkanlarsınız.”
Muhammed Esed = De ki: "(Allah uğruna olduğu görüntüsü altında) ister gönüllü harcayın, ister gönülsüzce: bu sizden asla kabul edilmeyecektir; çünkü siz kötülüğe gömülüp gitmeye niyetli bir topluluksunuz!"
Mustafa İslamoğlu = De ki: "İster gönüllü infak edin ister gönülsüz; sizden asla kabul edilmeyecektir: çünkü siz, hepten sapık bir güruh haline geldiniz."
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «İster gönül rızasıyla ve ister kerhen infakta bulunun, elbette sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz şüphe yok fâsıklar olan bir kavim olmuş oldunuz.»
Ömer Öngüt = De ki: “İster gönüllü ister gönülsüz infak edip durun, sizden aslâ kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkan bir topluluk oldunuz. ”
Şaban Piriş = De ki: -İstekli veya isteksiz olarak infak edin, nasıl olsa kabul edilmeyecektir. Siz, şüphesiz fasık bir topluluksunuz.
Sadık Türkmen = Yine de ki: “İster gönüllü, ister gönülsüz olarak verin, sizden asla kabul olunmayacaktır. Çünkü siz fasık bir topluluksunuz.”
Seyyid Kutub = Onlara de ki, «İster gönüllü, ister gönülsüz olarak sadaka veriniz, verdiğiniz sadakalar kabul edilmeyecektir, sizler yoldan çıkmışlar güruhusunuz.»
Suat Yıldırım = De ki: "Allah yolunda, ister gönül rızasıyla verin, ister gönülsüz infak edin, verdikleriniz sizden hiçbir zaman kabul edilmeyecektir.Çünkü siz, hak yoldan çıkmış fâsıklar güruhusunuz."
Süleyman Ateş = De ki: "İster gönüllü, ister gönülsüz sadaka verin: sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkan bir kavimsiniz!"
Tefhim-ul Kuran = De ki: «İsteyerek ya da istemiyerek infak edin; sizden kesin olarak kabul edilmeyecektir. Çünkü siz bir fasıklar topluluğu oldunuz.»
Ümit Şimşek = De ki: Allah yolunda gönülden de harcasanız, gönülsüzce de harcasanız, bu sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkmış bir güruhsunuz.
Yaşar Nuri Öztürk = Şunu da söyle: "İster kendi arzunuzla ister baskı ve zorla infak edin; sizden asla kabul edilmeyecektir. Çünkü siz, yoldan çıkan bir topluluk oldunuz."
İskender Ali Mihr = De ki: “Kerih görerek veya gönül rızası ile de infâk etseniz, sizden asla kabul edilmez. Çünkü siz fasık bir kavim oldunuz.”
İlyas Yorulmaz = Deki “İnsanlara ister gönüllü, isterseniz gönülsüz yardım edin, sizler yoldan çıkmış bir topluluk olduğunuz için, yardımlarınız asla kabul edilmeyecektir. ”