وَيَقُولُ الَّذِينَ آمَنُواْ أَهَؤُلاء الَّذِينَ أَقْسَمُواْ بِاللّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ إِنَّهُمْ لَمَعَكُمْ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فَأَصْبَحُواْ خَاسِرِينَ
Ve yekûlullezîne âmenû e hâulâillezîne aksemû billâhi cehde eymânihim innehum le meakum, habitat a’mâluhum fe asbahû hâsirîn(hâsirîne).
ve yekûlu | : ve derler |
ellezîne âmenû | : âmenû olanlar (Allâh’a ulaşmayı, teslim olmayı yaşarken dileyenler) |
e hâulâi ellezîne | : bunlar o kimseler mi?, onlar bunlar mı? |
aksemû bi allâhi | : Allâh’a (cc.) yemin ettiler (kasem edenler) |
cehde eymâni-him | : yeminlerinde cehd ettiler var gücüyle yemin ettiler |
inne-hum | : muhakkak ki onlar, kendileri |
le mea-kum | : elbette, mutlaka sizinle beraber |
habitat a’mâlu-hum | : onların amelleri boşa gitti |
fe asbahû | : böylece oldular |
hâsirîne | : hüsrana uğrayanlar, hüsrana uğrayan kimseler |
Diyanet İşleri = (O zaman) iman edenler derler ki: “Sizinle beraber olduklarına dair var güçleriyle Allah’a yemin edenler şunlar mı?” Bunların çabaları boşa çıkmıştır. Böylece ziyan edenler olmuşlardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = İnananlar da derler ki, sizinle beraber olduklarına dair bütün kuvvetleriyle yemin edenler bunlar mı? İşte yaptıkları boşa çıktı, ziyankâr oluverdiler.
Abdullah Parlıyan = O zaman iman edenler münafıklar için: “Bunlar mıdır olanca yeminleriyle Allah'a yemin edip, sizinle beraber olduklarını iddia edenler?” derler. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiş ve kaybedenlerden olmuşlardır.
Adem Uğur = (O zaman) iman edenler: "Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler?" diyeceklerdir. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir de kaybedenlerden olmuşlardır.
Ahmed Hulusi = İman edenler derler ki: "Sizinle beraber olduklarına, bütün güçleriyle Allâh adına yemin edenler bunlar mı?" Yaptıkları boşa gitmiştir; hüsrana uğrayanlar olmuşlardır.
Ahmet Tekin = İman edenler yahudilere:'Sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler, şu kalpleri kararmış, akıllarından zorları olan hasta ruhlular mı?' derler. Onların bütün amelleri boşa gitmiştir. Dünyada rezil olarak, âhirette büyük bir azaba dûçar olarak hüsrana uğramışlardır.
Ahmet Varol = İman edenler: 'Sizinle birlikte oldukları konusunda bütün güçleriyle Allah'a yemin edenler bunlar mıdır?' derler. Onların yaptıkları boşa gitmiş ve zarara uğrayanlardan olmuşlardır.
Ali Bulaç = İman edenler: "Olanca yeminleriyle elbette sizlerle birlik olduklarına ilişkin Allah'a yemin edenler bunlar mıdır? Onların bütün yapıp ettikleri boşa çıkmıştır, böylece hüsrana uğrayanlar olmuşlardır." derler.
Ali Fikri Yavuz = Münafıkların hali açığa çıkınca müminler birbirlerine şöyle diyeceklerdir: “- Sizinle beraber olduklarına, kuvvetli yeminleriyle, Allah’a yemin edenler şunlar mı? onların bütün yapatıkları boşa çıktı da âhirette hüsran (perişanlık) içinde kaldılar.”
Ali Ünal = İman etmiş bulunanlar ise, o zaman hayretle şöyle söylenirler: “Şunlar değil miydi var güçleriyle Allah üzerine yemin edip, siz mü’minlerle beraber olduklarını söyleyenler?” Ama işte netice: bütün yaptıkları boşa gitti de, büsbütün kayıp içinde kalakaldılar.
Bayraktar Bayraklı = O zaman iman edenler, “Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler?” diyeceklerdir. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir de kaybedenlerden olmuşlardır.
Bekir Sadak = Inananlar, «Sizinle beraber olduklarina butun gucleriyle Allah'a yemin edenler bunlar midir?» derler. Onlarin amelleri bosa gitmis ve kaybeden kimseler olmuslardir.
Celal Yıldırım = İmân edenler de, «Bunlar mıdır olanca yeminleriyle Allah'a yemin edip sizinle beraber olduklarını İddia edenler ?» derler. Amelleri boşa gitti de zarara uğrayanlar olarak sabahladılar.
Cemal Külünkoğlu = (Münafıkların foyası açığa çıkınca) inananlar birbirlerine (şöyle diyecekler:) “Sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle Allah'a yemin edenler bunlar mıdır?” Onların bütün yaptıkları boşa gitti ve böylece onlar, hüsrana uğrayan kimseler oldular.
Diyanet İşleri (eski) = İnananlar, 'Sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle Allah'a yemin edenler bunlar mıdır?' derler. Onların amelleri boşa gitmiş ve kaybeden kimseler olmuşlardır.
Diyanet Vakfi = (O zaman) iman edenler: «Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler?» diyeceklerdir. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir de kaybedenlerden olmuşlardır.
Edip Yüksel = O zaman inananlar, 'Sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle ALLAH adına yemin edenler bunlar mı,' diyecek. Çabaları boşa çıkmış ve zarar etmişlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Mü'minler de hâ, derler: Şunlar mı o, sizinle beraber olduklarına olanca yeminleriyle Allaha yemin edenler?, bütün çabaladıkları boşuna gitti de husran içinde kaldılar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İman edenler yahudilere:'Sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler, şu kalpleri kararmış, akıllarından zorları olan hasta ruhlular mı?' derler. Onların bütün amelleri boşa gitmiştir. Dünyada rezil olarak, âhirette büyük bir azaba dûçar olarak hüsrana uğramışlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İman edenler: 'Sizinle birlikte oldukları konusunda bütün güçleriyle Allah'a yemin edenler bunlar mıdır?' derler. Onların yaptıkları boşa gitmiş ve zarara uğrayanlardan olmuşlardır.
Gültekin Onan = İnananlar dedi ki: "Olanca yeminleriyle elbette sizlerle birlik olduklarına ilişkin Tanrı'ya yemin edenler bunlar mıdır? Onların bütün yapıp ettikleri boşa çıkmıştır, böylece hüsrana uğrayanlar olmuşlardır."
Harun Yıldırım = İman edenler diyecekler ki: “Sizinle kesinlikle beraber olduklarına dair büyük bir gayretle Allah’a yemin edenler bunlar mı?” Onların amelleri boşa gitti ve hüsrana uğrayanlardan oldular.
Hasan Basri Çantay = İman etmiş bulunanlar ise, o zaman hayretle şöyle söylenirler: “Şunlar değil miydi var güçleriyle Allah üzerine yemin edip, siz mü’minlerle beraber olduklarını söyleyenler?” Ama işte netice: bütün yaptıkları boşa gitti de, büsbütün kayıp içinde kalakaldılar.
Hayrat Neşriyat = O zaman iman edenler, “Bunlar mıdır sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle yemin edenler?” diyeceklerdir. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir de kaybedenlerden olmuşlardır.
İbni Kesir = Aman edenler derler ki: Sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle Allah'a yemin edenler bunlar mıdır? Amelleri boşa gitmiş ve hüsrana uğrayanlardan olmuşlardır.
Kadri Çelik = İman edenler, (kalbinde hastalık olanlara), “Hani sizinle beraber olduklarına bütün güçleriyle Allah'a yemin eden (Yahudi ve Hıristiyan) kimseler bunlar mıydı?” derler. Onların bütün yapıp ettikleri boşa çıkmıştır, böylece hüsrana uğrayanlar olmuşlardır.
Muhammed Esed = Oysa imana erenler, (birbirlerine), "Sizinle birlikte olacaklarına dair kararlı şekilde Allaha yemin edenler bu kişiler midir? Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir, çünkü onlar ziyandadır!" derler.
Mustafa İslamoğlu = İman edenler de (birbirlerine) derler ki: "Var güçleriyle, sizinle beraber olacaklarına dair yemin edenler bunlar mı? Onların bütün çabaları boşa gitmiştir; sonuçta kaybeden onlar olmuştur."
Ömer Nasuhi Bilmen = İmân edenler de diyeceklerdir ki, «Sizinle beraber olduklarına dair galiz yeminler ile Allah Teâlâ'ya kasem eden kimseler şunlar mıdır?» Onların ise amelleri bâtıl olmuş, ziyana uğramış kimseler olmuşlardır.
Ömer Öngüt = İman edenler: “Sizinle beraber olduklarına dâir bütün güçleriyle Allah'a yemin edenler bunlar mıdır?” derler. Onların bütün yaptıkları boşa gitmiştir ve hüsrana uğramışlardır.
Şaban Piriş = Müminler: -Sizinle beraber olduklarına var güçleriyle Allah’a yemin edenler bunlar mıdır? derler, onların çalışmaları boşa gitmiş ve kaybedenler olmuşlardır.
Sadık Türkmen = (o zaman) iman edenler, derler ki: “Sizinle beraber olduklarına dair, var güçleriyle Allah’a yemin edenler şunlar mı?” Bunların çabaları boşa çıkmıştır. Böylece ziyan edenler olmuşlardır.
Seyyid Kutub = O zaman müminler onlara «Bütün güçleri ile sizin yanınızda olacaklarına Allah adına yemin edenler bunlar mı?» derler. Onların bütün çabaları boşa gitmiş ve hüsrana uğrayanlardan olmuşlardır.
Suat Yıldırım = Onların içyüzlerini ancak o zaman keşfeden müminler de birbirlerine:"Hayret doğrusu! Onlar değil miydi, siz müminlerle beraber olduklarına dair var güçleriyle yemin edip duranlar?" Ama sonunda ne oldu? Gösteriş için yaptıkları bütün işleri boşa gitti, dünyada da, âhirette de ziyan edenlerden oldular.
Süleyman Ateş = (O zaman) inananlar, "Bunlar mı o, bütün güçleriyle sizinle beraber olduklarına yemin edenler?" derler. Bütün çabaları boşa çıkmış, kaybedenlerden olmuşlardır.
Tefhim-ul Kuran = İman edenler de: «Olanca yeminleriyle elbette sizlerle birlik olduklarına ilişkin Allah'a yemin edenler bunlar mıdır? Onların bütün yapıp ettikleri boşa çıkmıştır, böylece hüsrana uğrayanlar olmuşlardır.» derler.
Ümit Şimşek = O zaman mü'minler de 'Şunlar değil miydi bizimle beraber olduklarına dair var güçleriyle yemin edenler?' derler. Onların bütün işledikleri boşa çıkmış, böylece hüsrana düşmüşlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk = İman edenler derler ki: "Şunlar mıdır o tüm güçleriyle sizinle beraber olduklarına yemin edenler?" Bütün amelleri boşa çıkmıştır da hüsrana uğrayanlardan oluvermişlerdir.
İskender Ali Mihr = Ve âmenû olanlar (Allâh’a teslim olmayı, ulaşmayı dileyenler); “Kendilerinin mutlaka sizinle beraber olduğuna, Allah’a kasem ederek var güçleriyle yemin edenler bunlar mı?” derler. Onların amelleri boşa gitti, böylece hüsrana uğrayan kimseler oldular.
İlyas Yorulmaz = Münafıklardan iman edenler “Sizinle beraber olduklarına dair bütün güçleri ile yemin edenler bunlar mı?” derler. Onların yaptıkları boşa gitmiş ve ziyana uğramışlardır.