وَيَسْتَنبِئُونَكَ أَحَقٌّ هُوَ قُلْ إِي وَرَبِّي إِنَّهُ لَحَقٌّ وَمَا أَنتُمْ بِمُعْجِزِينَ
Ve yestenbiûneke e hakkun huve, kul î ve rabbî innehu le hakkun ve mâ entum bi mu’cizîn(mu’cizîne).
ve yestenbiûne-ke | : ve senden haber soracaklar |
e hakkun | : bu gerçek mi, hak mıdır |
huve | : o |
kul | : de |
î ve rabbî | : evet Rabbime andolsun |
inne-hu | : muhakkak ki o |
le hakkun | : kesin olarak haktır (gerçektir) |
ve mâ entum | : ve siz değilsiniz |
bi mu’cizîne | : aciz bırakan kimseler |
Diyanet İşleri = “O (azap) gerçek midir?” diye senden haber soruyorlar. De ki: “Evet, Rabbime andolsun ki o elbette gerçektir. Siz (bu konuda Allah’ı) âciz kılacak değilsiniz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = O gerçek mi diye soruyorlar senden; de ki: Evet, andolsun Rabbime ki gerçektir ve siz de ondan kurtulmayacaksınız.
Abdullah Parlıyan = O azap gerçekleşecek midir? diye senden haber soruyorlar. De ki: “Evet Rabbim hakkı için o azap, gerçekten meydana çıkacaktır ve siz ondan yakayı kurtaramayacaksınız.”
Adem Uğur = O (azap) bir gerçek midir? diye senden haber istiyorlar. De ki: Evet, Rabbime andolsun ki o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakacak değilsiniz.
Ahmed Hulusi = "O (azap) gerçek midir?" diye senden haber isterler. . . De ki: "Evet, Rabbim hakkı için o elbette gerçektir! Siz bundan kaçıp kurtulamazsınız!"
Ahmet Tekin = 'Bu cezanın aslı var mı?' diye senden haber soruyorlar.'Evet, Rabbime andolsun ki, ceza gerçekleşmesi kesin hak bir olgudur. Siz, Allah’ın koyduğu kanunların dışına çıkamayacak, bundan yakayı kurtaramayacaksınız' de.
Ahmet Varol = 'O gerçek mi?' diye senden soruyorlar. De ki: 'Evet. Rabbime yemin ederim ki o gerçektir ve siz onun önüne geçemezsiniz.'
Ali Bulaç = "Bu bir gerçek mi?" diye senden haber soracaklar. De ki: "Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz."
Ali Fikri Yavuz = “O azab, bir gerçek mi?” diye senden sorarlar. De ki: “- Evet, Rabbime yemin ederim ki, O, muhakkak bir gerçektir. Siz bundan yakayı kurtaramazsınız.”
Ali Ünal = “Sahi, gerçekten doğru mu bu?” diye senden haber almak isterler. De ki: “Evet, Rabbime yemin olsun ki doğrunun ta kendisi; ve siz, o azaba asla mani olabilecek değilsiniz.”
Bayraktar Bayraklı = “O bir gerçek midir?” diye senden haber istiyorlar. De ki: “Evet, Rabbime yemin ederim ki, o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakacak değilsiniz.”
Bekir Sadak = «Y gercek midir?» diye senden sorarlar. De ki: «Evet, Rabbim hakki icin o gercektir, siz Allah'i aciz kilamazsiniz.»
Celal Yıldırım = O (azâb) hak mıdır, diye senden haber isterler. De ki: Evet, Rabbim hakkı için o gerçekten haktır ve siz (ondan Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz (yakayı da kurtaramıyacaksınız).
Cemal Külünkoğlu = “O (kıyamet ve azap) gerçek mi?” diye sana soruyorlar. De ki: “Evet. Rabbim hakkı için o kesin bir gerçektir. Ve siz (bu konuda Allah'ı) âciz bırakacak değilsiniz.”
Diyanet İşleri (eski) = 'O gerçek midir?' diye senden sorarlar. De ki: 'Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir, siz aciz kılamazsınız (önleyemezsiniz).'
Diyanet Vakfi = «O (azap) bir gerçek midir?» diye senden haber istiyorlar. De ki: Evet, Rabbime andolsun ki o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakacak değilsiniz.
Edip Yüksel = 'Bu sahiden doğru mudur,' diye senden haber bekliyorlar. De ki: 'Elbette, Rabbime andolsun o gerçektir ve siz onu engelleyemezsiniz!'
Elmalılı Hamdi Yazır = Sahih doğru mu bu? Diye senden istifsar ediyorlar, de ki: evet, rabbıma kasem ederim ki o, dosdoğru, ve siz bundan yakayı kurtaramazsınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = «Sahi doğru mu bu?» diye senden soruyorlar. De ki: «Evet, Rabbime yemin ederim ki, o dosdoğru ve siz, bundan yakayı kurtaramazsınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «O azap gerçek mi?» diye sana soruyorlar. De ki; «Evet. Rabbim hakkı için o kesin bir gerçektir. Ve siz bundan yakayı kurtaramazsınız.»
Gültekin Onan = "Bu bir gerçek mi?" diye senden haber soracaklar. De ki: "Evet, rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz."
Harun Yıldırım = “O gerçek midir?” diye senden haber almak isterler. De ki: “Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak değilsiniz.”
Hasan Basri Çantay = «O (azâb) bir gerçek mi?» diye senden haber isterler. De ki «Evet, Rabbime andederim ki, o elbet ve elbet bir hakıykatdır. Siz (bundan Allâhı) âciz bırakıcılar değilsiniz».
Hayrat Neşriyat = 'Sâhiden o (azab) gerçek midir?' diye de senden haber isterler. De ki: 'Evet, Rabbime yemîn olsun ki şübhesiz o, elbette gerçektir ve siz ona mâni' olacak kimseler değilsiniz!'
İbni Kesir = O gerçek mi? diye senden haber sorarlar. De ki: Rabbıma andolsun ki o, muhakkak gerçektir. Elbette siz, O'nu aciz bırakacaklar değilsiniz.
Kadri Çelik = “O (ilahi azap) gerçek midir?” diye senden sorarlar. De ki: “Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir, siz (Allah'ı) aciz bırakacak kimseler de değilsiniz.”
Muhammed Esed = Bazıları da sana, "Bütün bunlar gerçek mi?" diye soruyorlar. De ki: "Elbette! Rabbim hakkı için, katıksız gerçek bu; ve sizler de (büyük sorgulamadan) asla kaçamayacaksınız!"
Mustafa İslamoğlu = Tutup bir de seni "Şimdi bu gerçek mi yani?" diye sorguluyorlar. De ki: "Kesinlikle! Rabbim hakkı için bu gerçeğin ta kendisidir; üstelik sizler (büyük sorgulamayı) asla atlatamayacaksınız!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve senden haber almak istiyorlar ki, o doğru mudur? De ki: «Evet. Ve Rabbime andolsun ki doğru bir hakikattır ve siz onu bertaraf edecek kimseler değilsinizdir.»
Ömer Öngüt = “O (azap) gerçek midir?” diye senden haber sorarlar. De ki: “Evet! Rabbime andolsun ki, o şüphesiz gerçektir ve siz âciz bırakamazsınız. ”
Şaban Piriş = -Gerçek mi bu? diye sana soruyorlar. De ki: -Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir. Siz ondan kaçamayacaksınız.
Sadık Türkmen = “bu bir gerçek midir?” diye, senden haber soruyorlar. De ki: “Evet, Rabbime ant olsun ki, o kesinlikle gerçektir. Ve siz de önleyiciler değilsiniz/önleyemezsiniz.”
Seyyid Kutub = Sana, «O ceza gerçek midir?» diye soruyorlar. Onlara de ki; «Rabbim hakkı için, evet. O, gerçektir, siz Allah'ın yapacağını engelleyemezsiniz.»
Suat Yıldırım = "Sahi doğru mu bu?" diye senden haber sorarlar. De ki: "Evet! Rabbime yemin ederim ki o elbette gerçektir ve siz bundan yakayı kurtaramazsınız."
Süleyman Ateş = "Sahiden o gerçek midir?" diye senden soruyorlar. De ki: "Evet, Rabbim hakkı için o gerçektir. Siz (onu) önleyemezsiniz!"
Tefhim-ul Kuran = «Bu bir gerçek mi?» diye senden haber soracaklar. De ki: «Evet, Rabbime andolsun ki, şüphesiz gerçektir ve sizler aciz bırakacak olanlar da değilsiniz.»
Ümit Şimşek = Bir de senden haber soruyorlar, 'O gerçek mi?' diye. De ki: Evet. Rabbime and olsun, o gerçektir. Ve siz bundan yakayı asla kurtaramayacaksınız.
Yaşar Nuri Öztürk = Soruyorlar sana: "Doğru mu bu?" De ki: "Evet! Rabbime yemin ederim, o doğrunun ta kendisidir! Ve siz ondan yakayı kurtaramayacaksınız."
İskender Ali Mihr = Ve senden haber soracaklar: “O hak mıdır (gerçek midir)?” De ki: “Evet, Rabbime andolsun.” Muhakkak ki o, kesin olarak haktır (gerçektir) ve sizler aciz bırakanlar değilsiniz.
İlyas Yorulmaz = İlerde başlarına geleceklerin doğru olup olmadığına dair, senin haber vermeni istiyorlar. Deki “Evet, Rabbime and olsun ki o (size vaat edilenler) elbette ki gerçektir (başınıza gelecek) ve sizin bunu engellemeye asla gücünüz yetmeyecek. ”