يَوْمَ لَا يَنفَعُ الظَّالِمِينَ مَعْذِرَتُهُمْ وَلَهُمُ اللَّعْنَةُ وَلَهُمْ سُوءُ الدَّارِ
Yevme lâ yenfeuz zâlimîne ma’ziretuhum ve lehumullâ’netu ve lehum sûud dâr(dâri).
yevme | : gün |
lâ yenfeu | : fayda vermez |
ez zâlimîne | : zalimler |
ma’ziretu-hum | : onların mazeretleri, özürleri |
ve lehumullâ’netu (lehum el lâ’netu) | : ve lânet onlar içindir |
ve lehum | : ve onlara, onların |
sûu ed dâri | : yurdun kötüsü (kötü yurt) |
Diyanet İşleri = O gün zalimlere, mazeretleri fayda vermez. Lânet de onlaradır, kötü yurt da onlaradır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bir gündür o gün ki zâlimlerin özürleri fayda vermez ve onlaradır lânet ve onlarındır kötü yer yurt.
Abdullah Parlıyan = O gün yaratılış maksadı dışında bir hayat yaşayanlara mazeretlerinin hiçbir faydası olmayacak. Onlar için hem Allah'ın rahmetinden kovulmak, hem de yurtların en kötüsü vardır.
Adem Uğur = O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Artık lânet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!
Ahmed Hulusi = O süreçte mazeret beyanları zâlimlere fayda vermez. . . Hem o lânet (Allâh'ın Esmâ kuvvelerinden uzak düşmüşlük) onlarındır ve hem de vatanın kötüsü onlarındır!
Ahmet Tekin = O gün, inkâr ile, isyan ile baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riayet etmeyen zâlimlerin özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Onlara lânet edilir. Kötü yurtta, Cehennemde kalırlar.
Ahmet Varol = O gün zalimlere özürleri yarar sağlamaz. Lanet onlaradır ve yurdun en kötüsü de onlaradır.
Ali Bulaç = Zalimlere kendi mazeretlerinin hiçbir yarar sağlamayacağı gün; lanet de onlarındır, yurdun en kötüsü de.
Ali Fikri Yavuz = O gün, zalimlere özür dilemeleri fayda vermiyecektir; onlara lânet, (Allah’ın rahmetinden uzaklık) vardır, yurdun kötüsü de onlarındır.
Ali Ünal = O gün, zalimlere ileri sürecekleri mazeretlerin hiç biri fayda vermez. Onların hakkı, Allah’ın rahmetinden ebedî mahrumiyettir ve onları bekleyen, çok kötü bir yerleşme yeridir.
Bayraktar Bayraklı = O gün zâlimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Onlar için hem lanet, hem de kötü barınak vardır.
Bekir Sadak = O gun zalimlere, ozur beyan etmeleri fayda vermez. Lanet onlaradir. Yurdun kotusu de onlaradir.
Celal Yıldırım = O gün zâlimlere özür dilemeleri fayda vermez. Hem lanet, hem kötü yurt onlaradır.
Cemal Külünkoğlu = O gün zalimlere mazeretlerinin hiçbir faydası olmayacaktır. Onların payına her türlü iyilikten yoksun bırakılma ve korkunç bir yerleşim yeri (cehennem) düşecektir.
Diyanet İşleri (eski) = O gün zalimlere, özür beyan etmeleri fayda vermez. Lanet onlaradır. Yurdun kötüsü de onlaradır.
Diyanet Vakfi = O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Artık lânet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!
Edip Yüksel = O gün zalimlere özürleri bir yarar sağlamaz. Onlar laneti ve en kötü sonu hakkederler.
Elmalılı Hamdi Yazır = O gün kü zâlimlere özür dilemeleri fâide vermez, onlara lâ'net vardır ve onlara yurdun kötüsü vardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gün ki, zalimlere, özür dilemeleri fayda vermez. Onlara lanet vardır ve onlara yurdun kötüsü (cehennem) vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O gün zalimlere özür dilemeleri fayda vermez. Onlara lanet vardır, onlara yurdun kötüsü (cehennem) vardır.
Gültekin Onan = Zalimlere kendi mazeretlerinin hiçbir yarar sağlamayacağı gün; lanet de onlarındır, yurdun en kötüsü de.
Harun Yıldırım = O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz. Artık lânet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!
Hasan Basri Çantay = O gün özür dilemeleri zalimlere asla fâide etmeyecekdir. Lâ'net onların, fena yurd da onlarındır.
Hayrat Neşriyat = O gün zâlimlere, özür dilemeleri fayda vermez; artık onlar için lâ'net vardır ve yurdun kötüsü onlarındır.
İbni Kesir = O gün; mazeretleri zalimlere fayda vermez. La'net onların, yurdun kötüsü de onlarındır.
Kadri Çelik = O gün zalimlere kendi mazeretleri hiç bir yarar sağlamaz ve lanet de onlarındır; yurdun en kötüsü de.
Muhammed Esed = O Gün zalimlere mazeretlerinin hiçbir faydası olmayacak, onların payına her türlü iyilikten yoksun bırakılma ve korkunç bir son düşecektir.
Mustafa İslamoğlu = O gün zalimlere mazaretlerinin hiçbir yararı olmayacak; onların payına düşen Allah'ın rahmetinden dışlanmak ve en berbat yurda konmak olacak.
Ömer Nasuhi Bilmen = O gün ki, zalimlere mazeretleri fâide vermez ve onlar için lânet vardır. Ve onlar için yurdun kötüsü vardır.
Ömer Öngüt = O gün zâlimlere özür beyan etmeleri hiçbir fayda sağlamaz. Lânet onlaradır, en kötü yurt da onlarındır.
Şaban Piriş = O gün zalimlere mazeretleri bir fayda vermez. Onlara lanet edilir. Onlara en kötü mesken vardır.
Sadık Türkmen = O gün mazeretleri, zalimlere fayda sağlamaz. Onlar için lânet ve yurtların en kötüsü vardır.
Seyyid Kutub = O gün zalimlere, özür beyan etmeleri fayda vermez, lanet onlaradır. Yurdun kötüsü de onlaradır.
Suat Yıldırım = O gün zalimlere mazeretleri fayda sağlamaz. Onlara sadece lânet vardır! Onlara sadece kötü bir yurt vardır!
Süleyman Ateş = O gün zâlimlere, ma'zeretleri fayda vermez. Onlar için la'net ve yurt(lar)ın en kötüsü vardır.
Tefhim-ul Kuran = Zalimlere kendi mazeretlerinin hiçbir yarar sağlamayacağı gün; lanet de onlarındır, yurdun en kötüsü de.
Ümit Şimşek = O gün zalimlere mazeretleri bir fayda vermez; lânet de onların, yurdun kötüsü de onlarındır.
Yaşar Nuri Öztürk = O gün ileri sürdükleri özürleri, zalimlere yarar sağlamayacaktır. Lanet var onlar için ve yurtların en kötüsü onların.
İskender Ali Mihr = Zalimlere mazeretlerin fayda vermeyeceği gün, lânet ve kötü yurt onlar içindir.
İlyas Yorulmaz = O hesap günü zulmedenlerin getireceği mazeretler kendilerine hiçbir yarar sağlamayacak. Lanet onların üzerinedir ve kalınacak yerlerin en kötüsü de onlar için ayrılmıştır.