أَوَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَن يَشَاء وَيَقْدِرُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
E ve lem ya’lemû ennallâhe yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdiru, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yu’minûn(yu’minûne).
e | : mi |
ve lem ya’lemû | : ve bilmiyorlar, bilmediler |
enne | : olduğunu |
allâhe | : Allah |
yebsutu | : genişletir |
er rızka | : rızık |
li | : için |
men | : kimse |
yeşâu | : diler |
ve yakdiru | : ve takdir eder, kısıtlar |
inne | : muhakkak |
fî zâlike | : bunda vardır |
le | : elbette, mutlaka |
âyâtin | : âyetler, ibretler, deliller |
li | : için |
kavmin | : kavim |
yû’minûne | : mü’min olurlar, îmân ederler |
Diyanet İşleri = Bilmediler mi ki, Allah rızkı dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bilmezler mi ki Allah, şüphe yok ki dilediğinin rızkını bollaştırır ve dilediğinin daraltır. Şüphe yok ki bunda, inananlara deliller var elbet.
Abdullah Parlıyan = Bilmezler mi ki Allah, dilediğine bol rızık verir, dilediğine de az. Doğrusu bunda inanan insanlar için, nice dersler ve ibretler vardır.
Adem Uğur = Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır.
Ahmed Hulusi = Bilmediler mi ki Allâh yaşam gıdasını dilediğine yayar, genişletir, (dilediğine de) daraltır! Muhakkak ki bu olayda iman eden bir toplum için elbette işaretler vardır.
Ahmet Tekin = Allah’ın rızkı ve serveti, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere bol bol vereceğini; ölçüyle kısarak da verebileceğini bilmiyorlar mı? İman eden bir kavim için bunda sayısız ibretler vardır.
Ahmet Varol = Allah'ın dilediğine rızkı genişlettiğini ve daralttığını bilmediler mi? Şüphesiz bunda iman edecek bir topluluk için ibretler vardır.
Ali Bulaç = Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah, dilediğine rızkı genişletip yayar ve (dilediğine) kısar da. Şüphesiz bunda, iman eden bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Ali Fikri Yavuz = O kâfirler hâlâ bilmediler mi ki, Allah, dilediğine rızkı genişletir, dilediğine de kısar. Şübhesiz bunda, (Peygambere ve Kur’an’a) iman edecek bir kavim için ibretler vardır.
Ali Ünal = (Zenginliklerine mağlûp o şımarıklar) bilmiyorlar mı ki, Allah kimi dilerse ona bol rızık verir ve (kimi dilerse ona da) kısar ve ölçülü verir. Muhakkak ki bunda imana açık ve imanda derinleşecek kimseler için dersler vardır.
Bayraktar Bayraklı = Allah'ın, dilediklerine verdiği rızkı genişletip kıstığını bilmezler mi? Şüphesiz bunda, inanan toplum için dersler vardır.
Bekir Sadak = Allah'in rizki diledigine yaydigini ve kisip bir olcuye gore verdigini bilmezler mi? Dogrusu bunda, inanan kimseler icin dersler vardir. *
Celal Yıldırım = Bilmezler mi ki, Allah elbette rızkı dilediğine genişletir ve kısıp daraltır. Şüphesiz ki bunda, imân eden bir millet için belgeler, öğütler ve ibretler vardır.
Cemal Külünkoğlu = Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah, dilediğine rızkı genişletip yayar ve (dilediğine) de kısar. Şüphesiz bunda, inanan bir toplum için gerçekten ibretler vardır.
Diyanet İşleri (eski) = Allah'ın rızkı dilediğine yaydığını ve kısıp bir ölçüye göre verdiğini bilmezler mi? Doğrusu bunda, inanan kimseler için dersler vardır.
Diyanet Vakfi = Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır.
Edip Yüksel = ALLAH'ın dilediğine rızkı genişletip daralttığını bilmezler mi? İnanan bir toplum için bunda dersler vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hâlâ bilmediler mi ki: Allah rızkı dilediğine açar, kısar da, şübhesiz ki bunda iyman edecekler için âyetler vardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hala Allah'ın rızkı dilediğine açtığını ve kıstığını bilmediler mi? Şüphesiz ki bunda, iman edecek bir topluluk için bir çok ibretler vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'in rizki diledigine yaydigini ve kisip bir olcuye gore verdigini bilmezler mi? Dogrusu bunda, inanan kimseler icin dersler vardir. *
Gültekin Onan = Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Tanrı dilediğine rızkı genişletir / yayar veya kısar / daraltır / kısıtlar. Kuşkusuz bunda inanan bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Harun Yıldırım = Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır.
Hasan Basri Çantay = Allahın, kimi dilerse onun rızkını yaymakda, (kimi de dilerse onunkini) kısmakda olduğunu haalâ bilmediler mi? Şübhesiz bunda îman edecek bir kavm için kat'î ibretler vardır.
Hayrat Neşriyat = Hem bilmediler mi ki, şübhesiz Allah, dilediğine rızkı genişletir ve (dilediğine)daraltır. Doğrusu bunda, îmân edecek bir kavim için nice deliller vardır.
İbni Kesir = Bilmezler mi ki; Allah, dilediğine rızkı genişletir ve kısar. Doğrusu bunda, inanan kimseler için ayetler vardır.
Kadri Çelik = Onlar gerçekten Allah'ın, dilediğine rızkı genişletip yaydığını ve (dilediğine de) kıstığını bilmiyorlar mı? Şüphesiz bunda, iman etmekte olan bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Muhammed Esed = Bilmezler mi Allah dilediğine bol rızık verir, dilediğine az? Doğrusu, bunda inanan insanlar için dersler vardır!
Mustafa İslamoğlu = Şimdi onlar bilmezler mi ki, Allah dilediğinin rızık alanını genişletir, dilediğininkini sınırlandırır. Elbet bunda, inanan bir toplumun mutlaka alması gereken dersler vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Blimediler mi ki, muhakkak Allah, rızkı dilediğine açar ve darlaştırır. Şüphe yok ki, bunda imân edecek bir kavim için elbette ibretler vardır.
Ömer Öngüt = Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğine de kısar. Şüphesiz ki bunda iman etmiş bir kavim için âyetler (ibretler) vardır.
Şaban Piriş = Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı yayar dilediğine ve takdir eder. İman eden bir toplum için işte bunda belgeler vardır.
Sadık Türkmen = Bilmediler mi ki? Allah rızkın yaratılmasını, dilediği kimseler için genişletip yayar ve (dilediği kimseler için) kısıp daraltır da!.. Şüphesiz bunda, inanan bir toplum için ayetler/ibretler/dersler vardır.
Seyyid Kutub = Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah dilediği kimsenin rızkını bol bol verir; dilediğini de kısar. Doğrusu bunda, inanan bir toplum için ibretler vardır.
Suat Yıldırım = Hâlâ şunu anlamadılar mı ki Allah dilediği kulunun nasibini bollaştırır, dilediğinin nasibini ise daraltır. Elbette bunda inanacak kimseler için alacak ibretler vardır.
Süleyman Ateş = Bilmediler mi ki Allâh dilediğine rızkı açar ve kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır.
Tefhim-ul Kuran = Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah, dilediğine rızkı genişletip yayar ve (dilediğine) kısar da. Şüphesiz bunda, iman etmekte olan bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Ümit Şimşek = ALLAH'ın dilediğine rızkı genişletip daralttığını bilmezler mi? İnanan bir toplum için bunda dersler vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Bilmediler mi ki Allah, rızkı dilediğine açıp yayar da kısıp daraltır da. İman eden bir toplum için bunda elbette ibretler vardır.
İskender Ali Mihr = Ve onlar, Allah’ın dilediğinin rızkını genişlettiğini ve dilediğinin de rızkını taktir ettiğini (kıstığını) bilmiyorlar mı? Muhakkak ki bunda, mü’min olan kavim için elbette âyetler (ibretler, deliller) vardır.
İlyas Yorulmaz = Onlar görmüyorlar mı? Allah rızkı dilediği kimseye bolca veriyor ve dilediğine de kısıyor. İnanan bir toplum için bunda alınacak dersler var.