قَالُوا يَا وَيْلَنَا مَن بَعَثَنَا مِن مَّرْقَدِنَا هَذَا مَا وَعَدَ الرَّحْمَنُ وَصَدَقَ الْمُرْسَلُونَ
Kâlû yâ veylenâ men beasenâ min merkadinâ, hâzâ mâ vaader rahmânu ve sadakal murselûn(murselûne).
kâlû | : dediler |
yâ | : ey |
veyle-nâ | : yazıklar olsun bize |
men | : kim, kimse |
bease-nâ | : bizi diriltti |
min merkadi-nâ | : uykuya bırakıldığımız yerden |
hâzâ | : bu |
mâ vaade | : vaadettiği |
er rahmânu | : Rahmân’ın |
ve sadaka | : ve doğru söylemiş |
el murselûne | : gönderilen resûller |
Diyanet İşleri = Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve demişlerdir ki: Yazıklar olsun bize, kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden; bu, rahmânın bize vaadettiği şey ve peygamberler gerçek söylemişler.
Abdullah Parlıyan = O esnada kimileri diyecekler ki: “Eyvah bize, vay başımıza gelenlere, şu yatıp uyuduğumuz kabirlerden, bizi kim kaldırıyor?” Bunun üzerine onlara şöyle denilecek: “İşte bu Rahmanın vaad ettiği gerçektir. Gördünüz mü, O'nun elçileri ne kadar doğru sözlülermiş.”
Adem Uğur = (İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler.
Ahmed Hulusi = (O vakit) dediler ki: "Vay bize! (Dünya) uykumuzdan kim bizi yeni bir yaşam boyutuna geçirdi? Bu, Rahman'ın vadettiğidir ve Rasûller doğru söylemiştir. " (Hadis: İnsanlar uykudadır, ölümü tadınca uyanırlar!)
Ahmet Tekin = Onlar:'Vah, eyvah başımıza gelenlere! Ölüm uykumuzdan bizi kim dirilterek uyandırdı? Rahman olan Allah’ın va’dettiği tehdidi bu imiş, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderilen peygamberler de doğru söylemişler.' derler.
Ahmet Varol = Derler ki: 'Eyvah bize! Bizi uyuduğumuz yerden kim diriltti? Bu Rahman'ın vaad ettiğidir. Demek ki peygamberler doğru söylemişler.'
Ali Bulaç = Demişlerdir ki: "Eyvahlar bize, uykuya bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Bu, Rahman (olan Allah)ın va'dettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler doğru söylemiş".
Ali Fikri Yavuz = “-Eyvah başımıza gelenlere!...Kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden? İşte bu, O Rahman’ın vaad buyurduğu (kıyamet)...Doğru imiş, o gönderilen peygamberler.” derler.
Ali Ünal = “Eyvah bize!” derler, “bizi uyuduğumuz bu yerden kim kaldırdı? Meğer bu, Rahmân’ın mutlaka olacak dediği hadiseymiş; meğer rasûller doğruyu söylermiş!”
Bayraktar Bayraklı = İşte o zaman, “Vah bize, kim bizi bulunduğumuz yerden kaldırdı? Rahmân'ın vaad ettiği buymuş. Peygamberler doğru söylemiş” derler.
Bekir Sadak = «ah halimize! Yattigimiz yerden bizi kim kaldirdi?» derler. Onlara: «Iste Rahman olan Allah'in vadettigi budur, peygamberler dogru soylemislerdi» denir.
Celal Yıldırım = Eyvah bize ! Kim bizi uyuduğumuz yerden kaldırdı ? derler. (Onlara :) Bu, Rahman (olan Allah'ın) va'dettiği ve peygamberlerin doğru söylediği (gündür, denilir.)
Cemal Külünkoğlu = Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Demek peygamberler doğru söylemişler.”
Diyanet İşleri (eski) = 'Vah halimize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı?' derler. Onlara: 'İşte Rahman olan Allah'ın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi' denir.
Diyanet Vakfi = (İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler.
Edip Yüksel = 'Vay halimize' derler, 'Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın söz verdiği şeydi. Demek elçiler doğru söylemişti.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Eyvah, başımıza gelenlere derler: kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden? Bu işte, o Rahmanın va'd buyurduğu, doğru imiş o gönderilen Resuller
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Eyvah başımıza gelenlere! Bizi uyuduğumuz yerden kim kaldırdı? O Rahmin'ın va'd buyurduğu işte buymuş. Gönderilen peygamberler doğru söylemişler derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar: «Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân'ın vaad buyurduğu işte bu imiş. Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler» derler.
Gültekin Onan = Demişlerdir ki: "Eyvahlar bize, uykuya bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Bu, Rahmanın vaadettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler doğru söylemiş".
Harun Yıldırım = (İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler.
Hasan Basri Çantay = (O zaman şöyle) demişlerdir: «Eyvah bize! Uyuduğumuz yerden bizi kim kaldırdı? Bu (Ba's) çok esirgeyici (Allah) ın va'd etdiği şey. Gönderilen (peygamber) ler (meğer) doğru söylemiş».
Hayrat Neşriyat = Derler ki: 'Eyvâh bize! Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? Bu, Rahmân’ın va'd ettiği şeydir; demek peygamberler doğru söylemiş!'
İbni Kesir = Derler ki: Yazıklar olsun bize, yattığımız yerden kim kaldırdı bizi? İşte bu, Rahman'ın vaadetmiş olduğudur. Ve peygamberler doğru söylemişlerdi.
Kadri Çelik = (İşte o zaman,) “Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın vaat ettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler!” derler.
Muhammed Esed = "Eyvah!" diyecekler, "Kim bizi (ölüm) uykumuzdan uyandırdı?" (Bunun üzerine onlara şöyle denecek:) "İşte Rahman'ın vaad ettiği budur! Demek ki O'nun elçileri doğru söylemişlerdi!"
Mustafa İslamoğlu = "Eyvah! Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı?" diyecek (ve cevabı kendileri verecek)ler: "Rahman'ın vaad ettiği bu olsa gerek; demek ki gönderilen elçiler doğru söylemişler!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Demiş olurlar ki, «Eyvah bize! Bizi kim uyuduğumuz yerden kaldırdı? İşte bu, Rahmân'ın vaadettiğidir ve gönderilmiş olanlar, doğru söylemiş.»
Ömer Öngüt = Derler ki: "Eyvah bize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Rahman olan Allah'ın vâdettiği işte budur. Demek peygamberler doğru söylemiş!"
Şaban Piriş = -Eyvah bize, mezarımızdan bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman’ın tehdididir. Demek ki elçiler doğru söylemiş, derler.
Sadık Türkmen = Dediler ki: “Yazıklar olsun bize! Yattığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Rahmân’ın vadettiği şey işte budur! Demek ki elçiler gerçekten doğru söylemişler.”
Seyyid Kutub = Dediler; «vah bize, bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? İşte Rahman'ın vadettiği şey budur. Demek peygamber doğru söylemiş.»
Suat Yıldırım = "Eyvah bize! Kim kaldırdı bizi yatağımızdan?" diyorlar..."İşte Rahmân’ın vâdi: Resuller doğru söylerler!"
Süleyman Ateş = Dediler: "Vah bize, bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? İşte Rahmân'ın va'dettiği şey budur. Demek peygamberler doğru söylemiş!"
Tefhim-ul Kuran = Demişlerdir ki: «Eyvahlar bize, uykuya bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı? Bu, (öyle oluyor ki) Rahman (olan Allah)ın va'dettiğidir, (demek ki) gönderilen (peygamber)ler de doğru söylemiş.»
Ümit Şimşek = 'Eyvah bize!' derler. 'Kim kaldırdı bizi kabirlerimizden? İşte bu Rahmân'ın vaad ettiği şey; demek peygamberler doğru söylüyormuş!'
Yaşar Nuri Öztürk = Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru söylemişler."
İskender Ali Mihr = "Eyvahlar olsun bize, mezarlarımızdan bizi kim beas etti (kaldırdı)? Bu, Rahmân’ın vaadettiği şeydir. Ve resûller doğru söylemişler." dediler.
İlyas Yorulmaz = “Yazıklar olsun bize! Yattığımız (uykumuzdan) yerlerden bizi kim kaldırdı. Herhalde Rahmanın vaat ettiği ve elçilerin doğruladığı bu olsa gerek” dediler.