ذَلِكَ لِيَعْلَمَ أَنِّي لَمْ أَخُنْهُ بِالْغَيْبِ وَأَنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي كَيْدَ الْخَائِنِينَ
Zâlike li ya’leme ennî lem ehunhu bil gaybi ve ennallâhe lâ yehdî keydel hâinîn(hâinîne).
zâlike | : bu |
li ya’leme | : bilmesi içindir |
ennî | : muhakkak ben |
lem ehun-hu | : ona ihanet etmedim |
bi el gaybi | : yokluğunda, gıyabında |
ve enne allâhe | : ve muhakkak Allah |
lâ yehdî | : hidayete erdirmez, başarıya ulaştırmaz |
keyde el hâinîne | : ihanet edenlerin tuzağı, hilesi |
Diyanet İşleri = (Yûsuf), “Benim böyle yapmam, Aziz’in; yokluğunda, benim kendisine hainlik etmediğimi ve Allah’ın, hainlerin tuzaklarını başarıya ulaştırmayacağını bilmesi içindi” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yûsuf, bu da dedi, padişahın, o yokken ona bir hâinlik yapmadığımı bilmesi içindi ve şüphe yok ki Allah, hâinlerin düzenlerini başarıyla sonuçlandırmaz.
Abdullah Parlıyan = Elçi gelipte kadınların itirafını anlatınca, Yûsuf şöyle dedi: “Onların bu itiraflarına lüzum görmem; benim vezirin yokluğunda kendisine hainlik etmediğimi ve Allah'ın hainlerin hile ve tuzaklarını başarıya ulaştırmayacağını, vezirin de bilmesi içindir.
Adem Uğur = (Yusuf dedi ki): Bu, azizin yokluğunda ona hainlik etmediğimi ve Allah'ın hainlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını (herkesin) bilmesi içindir.
Ahmed Hulusi = "Bu, arkasından efendime ihanet etmediğimin bilinmesi içindi ve Allâh hainlerin hilelerinde başarılı olmasına izin vermez. "
Ahmet Tekin = Dürüstlüğü sabit olduktan sonra Yûsuf:'Bunu sormam, Devletlü vezirin yokluğunda, ona hıyanet etmediğimi, Allah’ın hainlerin sinsi planlarını başarıya ulaştırmayacağını onun bilmesi içindi.' dedi.
Ahmet Varol = 'Bu, (azizin) yokluğunda benim kendisine hıyanet etmediğimi ve Allah'ın hainlerin düzenlerini başarıya erdirmeyeceğini bilmesi içindi.
Ali Bulaç = (Yusuf aracıya şunu söyledi:) "Bu, (itiraf, Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Allah'ın ihanet edenlerin hileli düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi."
Ali Fikri Yavuz = Yûsuf dedi ki, kadınlara gerçeği itiraf ettirişim şunun içindi: vezir bilsin ki, hakîkaten ben ona, gıyâbında hainlik yapmadım ve muhakkak ki, Allah hainlerin hilesini muvaffakıyete ulaştırmaz.
Ali Ünal = Yusuf, (hanımların itiraflarından haberdar olunca,) “Başka bir şey için değil, vezir gıyabında kendisine asla ihanette bulunmadığımı ve Allah’ın hainleri hiç bir zaman hedeflerine ulaştırmayacağını bilsin diye böyle davrandım.” dedi;
Bayraktar Bayraklı = “Bu, onun yokluğunda ona ihanet etmediğimi ve Allah'ın ihânet edenlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını herkesin bilmesi içindir.”
Bekir Sadak = Yusuf, «Maksadim, vezire, giyabinda ihanet etmedigimi, hainlerin tuzaklarini Allah'in basariya erdirmedigini bilmesini saglamakti» dedi.
Celal Yıldırım = Yûsuf, «İşte amacım, gıyabında ihanet etmediğimi ve Allah'ın hâinlerin hilesini başarıya eriştirmiyeceğini efendimin bilmesini ortaya koymaktı» dedi.
Cemal Külünkoğlu = (Yusuf:) “(Aziz) şunu bilsin ki ben, arkasından ona ihanet etmedim. Gerçekten Allah hainlerin hilesini başarıya ulaştırmaz” dedi.
Diyanet İşleri (eski) = Yusuf, 'Maksadım, vezire, gıyabında ihanet etmediğimi, hainlerin tuzaklarını Allah'ın başarıya erdirmediğini bilmesini sağlamaktı' dedi.
Diyanet Vakfi = (Yusuf dedi ki): Bu, azizin yokluğunda ona hainlik etmediğimi ve Allah'ın hainlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını (herkesin) bilmesi içindir.
Edip Yüksel = 'Umarım ki arkasında kendisine ihanet etmediğimi bilir, zira ALLAH hainlerin planını onaylamaz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Bu işte şunun için ki bilsin hakıkaten ben, ona gaybında hıyanet etmedim ve hakıkaten Allah hâinlerin hiylesini muvaffakıyyete erdirmez
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bundan maksadım, benim ona gerçekten gıyabında hıyanet etmediğimi ve Allah'ın kesinlikle hainlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını bilmesini sağlamaktı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Yusuf dedi ki): İşte bu şunun içindir: Bilsin ki, ben ona arkasından hainlik etmedim. Gerçekten Allah hainlerin hilesini başarıya ulaştırmaz.
Gültekin Onan = (Yusuf aracıya şunu söyledi:) "Bu, (itiraf Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Tanrı'nın ihanet edenlerin hiteli düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi."
Harun Yıldırım = “Bu, gıyabında ona hıyanet etmediğimi ve Allah’ın, hainlerin hilesini şüphesiz hidayete erdirmeyeceğini onun da bilmesi içindi.”
Hasan Basri Çantay = (Elçi gidib de Yuusufa bu kat'î i'tirâfı nakletdikden sonra o, dedi ki: «(Benim) bu (i'tirâfa lüzum görüşüm azîzin) gıyaabında kendisine hakıykaten haainlik etmediğimi ve Allahın, haainlerin hıyiesini hiç şübhesiz muvaffakiyyete erdirmeyeceğini onun da bilmesi içindi».
Hayrat Neşriyat = (Yûsuf dedi ki:) 'Bu (iftirânın anlaşılmasını talebden maksadım), gerçekten benim kendisine gıyâbında hâinlik etmediğimi ve hâinlerin tuzağını kesinlikle Allah’ın muvaffakiyete erdirmeyeceğini (sizlerin de vezîrin de) bilmesi içindir.'
İbni Kesir = Bu; gıyabında kendisine gerçekten hıyanet etmediğimi, hainlerin hilesini Allah'ın başarıya erdirmeyeceğini, onun da bilmesi içindi.
Kadri Çelik = “Bu (hapisten çıkmayı reddedişim), kendisine (Aziz'e), gıyabında ihanet etmediğimi bilmesi içindi. Şüphesiz Allah hainlerin tuzaklarını başarıya erdirmez.”
Muhammed Esed = (Yusuf olup biteni öğrendiğinde: "Amacım (eski efendimin,) arkasından kendisine ihanet etmediğimi ve Allah'ın hainlerin hazırladığı tuzakları asla başarıya ulaştırmadığını bilmesini sağlamaktı" dedi,
Mustafa İslamoğlu = Bütün bunları şu gerçeği kesinlikle bilsin diye (söylüyorum) ki, ben gıyabında ona ihanet etmedim, üstelik Allah da hainlerin tuzağını asla başarıya ulaştırmaz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Hazret-i Yusuf dedi ki: «Bu, bilmesi içindir ki, Ben ona gıyabında hıyanet etmiş olmadım. Ve şüphesiz ki, Allah Teâlâ hain olanların hilesini muvaffakiyete erdirmez.»
Ömer Öngüt = (Yusuf dedi ki:) “Bu, Aziz'in yokluğunda ona hâinlik etmediğimi ve Allah'ın hâinlerin hilesini başarıya erdirmeyeceğini (herkesin) bilmesi içindir. ”
Şaban Piriş = Bu, gıyabında ona ihanet etmediğimi bilmesi içindir. Allah, hainlerin tuzağına yol vermez.
Sadık Türkmen = “işte gerçek bu; (Vezirin) yokluğunda, kendisine ihanet etmediğimi ve Allah’ın hainlerin tuzağını başarıya ulaştırmayacağını bilsin.
Seyyid Kutub = Böylece Yusuf bilsin ki, ona yokluğunda kalleşlik etmedim ve Allah, kalleşlerin kurdukları tuzakları başarıya erdirmez.
Suat Yıldırım = (52-53) Ve devamla şöyle dedi: Bunu böylece söylüyorum ki eşim vezir de (Yusuf’a sahib olmaya yeltenmemle beraber) kendisinden gizli olarak ona (fiilen) hiyanet etmediğimi ve Allah’ın hainlerin hilesini iflah etmeyeceğini bilsin. Doğrusu, ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü Rabbimin merhamet edip korudukları hariç, nefis daima fenalığı ister, kötülüğe sevk eder. Doğrusu Rabbim gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur)."
Süleyman Ateş = (Gerçeği söyledim ki Yûsuf) Benim, arkadan kendisine hâinlik etmediğimi ve Allâh'ın, hâinlerin tuzağını başarıya ulaştırmayacağını bilsin."
Tefhim-ul Kuran = (Yusuf aracıya şunu söyledi:) «Bu, (itiraf Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Allah'ın ihanet edenlerin hileli düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi.»
Ümit Şimşek = Yusuf dedi ki: 'Gıyabında kendisine hıyanet etmediğimi ve hainlerin tuzağına Allah'ın muvaffakiyet vermeyeceğini Aziz böylece bilsin istedim.
Yaşar Nuri Öztürk = "Gerçeği söylüyorum ki, Yûsuf, gıyabında ona hainlik etmediğimi, Allah'ın, hainlerin tuzağını başarıya ulaştırmayacağını bilsin."
İskender Ali Mihr = (Yusuf haberciye dedi ki:) “İşte bu, benim onun gıyabında (yokluğunda) ona (efendime) ihanet etmediğimi ve Allah’ın, ihanet edenlerin hilesini başarıya ulaştırmadığını bilmeleri içindir.”
İlyas Yorulmaz = Yusuf “Bu (sorup hatırlatmam) benim, azizin yokluğunda kendisine ihanet etmediğimi bilmesi içindir. Allah ihanet edenleri doğru yola asla iletmez. ”