ذَلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ اللّهَ لَيْسَ بِظَلاَّمٍ لِّلْعَبِيدِ
Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi).
zâlike | : bu, işte bu |
bimâ | : şey sebebiyle |
kaddemet | : takdim etti (önceden yaptı) |
eydî-kum | : elleriniz |
ve enne allâhe | : ve muhakkak ki Allah |
leyse | : değil |
bi zallâmin | : zulmeden, zulmedici |
li el abîdi | : kullar için, kullara |
Diyanet İşleri = (Ey kâfirler!) Bu, sizin ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa, Allah kullarına zulmedici değildir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bu, evvelce ellerinizle kendinize hazırladığınız şeydir ve şüphe yok ki Allah, kullarına zulmetmez.
Abdullah Parlıyan = “İşte bu sizin ellerinizle işlediğiniz günahların karşılığıdır. Yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz.”
Adem Uğur = İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.
Ahmed Hulusi = "Bu, yaptıklarınızın getirisidir! Allâh, kullarına zulmedici değildir!"
Ahmet Tekin = İşte bu, sizin dünyada kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Allah kullarına zâlimce davranan biri değildir.
Ahmet Varol = Bu sizin kendi ellerinizle işlediklerinizin karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına haksızlık etmez.'
Ali Bulaç = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.
Ali Fikri Yavuz = Bunun sebebi ellerinizin önceden yaptığı (şeyler) yüzündendir, bir de Allah’ın, kullarına zulüm yapmadığındandır.
Ali Ünal = Düçar olduğunuz bu hâl, bizzat kendi ellerinizle Âhiret’e gönderdiğiniz günahlarınızın karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına karşı asla zulmedici değildir.
Bayraktar Bayraklı = İşte bu, ellerinizle yapıp ettikleriniz yüzündendir. Şüphesiz Allah, kullara zulmedici değildir.
Bekir Sadak = (50-51) Melekler, inkar edenlerin yuzlerine ve sirtlarina vurarak, «Yakici azabi tadin, bu, kendi ellerinizle yaptiginizin karsiligidir» diyerek canlarini alirken bir gorseydin! Yoksa Allah kullara asla zulmetmez.
Celal Yıldırım = işte bu sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğünüzün karşılığıdır ve elbette Allah kullarına zulmedici değildir.
Cemal Külünkoğlu = “İşte bu kendi ellerinizle işlediğiniz (günahların) karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez!”
Diyanet İşleri (eski) = (50-51) Melekler, inkar edenlerin yüzlerine ve sırtlarına vurarak, 'Yakıcı azabı tadın, bu, kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır' diyerek canlarını alırken bir görseydin! Yoksa Allah kullara asla zulmetmez.
Diyanet Vakfi = İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.
Edip Yüksel = 'Bu, ellerinizin yaptığına karşılıktır. ALLAH elbette kullara zalim değildir.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Bu işte sizin kendi ellerinizin takdim ettiği yüzünden ve Allahın kullarına zulümkâr olmadığındandır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu, sizin kendi ellerinizle önceden yaptıklarınızın karşılığı ve Allah'ın kullarına haksızlık etmemesindendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Hiç şüphesiz Allah, kullarına hiçbir şekilde zalim biri değildir.
Gültekin Onan = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği (işler) yüzündendir. Yoksa kuşkusuz Tanrı kullara zulmedici değildir.
Harun Yıldırım = İşte bu, ellerinizle sunduğunuz şeyler sebebiyledir. Muhakkak ki Allah kullarına zulmedici değildir.
Hasan Basri Çantay = Bunun sebebi, ellerinizin önce yapdığıdır, bir de Allahın, kullarına hakîkaten zulümkâr olmadığıdır.
Hayrat Neşriyat = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.
İbni Kesir = Bunun sebebi ellerinizin önceden yaptığı (şeyler) yüzündendir, bir de Allah’ın, kullarına zulüm yapmadığındandır.
Kadri Çelik = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.
Muhammed Esed = "kendi ellerinizle işlediğiniz (günahların) karşılığıdır bu; yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz!"
Mustafa İslamoğlu = bu, öz ellerinizle işlediklerinizin karşılığıdır; değilse Allah'ın kullarına haksızlık yapma ihtimali bulunmamaktadır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Bu, işte ellerinizin takdim ettiği şey yüzündendir. Ve şüphe yok ki Allah Teâlâ kulları için zulmeder değildir.
Ömer Öngüt = İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.
Şaban Piriş = Bu kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır diyerek canlarını alırken bir görseydin! Allah, kullarına zulmedici değildir.
Sadık Türkmen = (ey saldırgan kâfirler!) Bu, sizin ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmedici değildir.
Seyyid Kutub = İşte bu vaktiyle kendi ellerinizle hazırladığınız bir sonuçtur. Yoksa Allah kesinlikle kullarına haksızlık etmez.
Suat Yıldırım = "İşte bu, sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğü işlerin karşılığıdır; yoksa Allah asla kullarına zulmetmez."
Süleyman Ateş = "İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allâh, kullara zulmedici değildir."
Tefhim-ul Kuran = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.
Ümit Şimşek = Bu sizin kendi elinizle hazırladığınız şeydir. Yoksa Allah kullarına hiçbir zaman haksızlık etmez.
Yaşar Nuri Öztürk = "İşte bu, ellerinizin önden gönderdiği şeyler yüzündendir. Allah, kullara asla zulmetmez."
İskender Ali Mihr = İşte bu, ellerinizle takdim ettikleriniz (kendi yaptıklarınız) sebebiyledir. Ve muhakkak ki Allah, kullara zulmedici değildir.
İlyas Yorulmaz = Bu onlara yapılanlar, kendi elleri ile kazanmış olduklarının karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına haksızlık yapıcı değildir.