Önceki Ayet Sonraki Ayet  
8. Sûre Enfâl/51

 ذَلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ اللّهَ لَيْسَ بِظَلاَّمٍ لِّلْعَبِيدِ

  Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi).

Kelime Karşılaştırma
zâlike : bu, işte bu
bimâ : şey sebebiyle
kaddemet : takdim etti (önceden yaptı)
eydî-kum : elleriniz
ve enne allâhe : ve muhakkak ki Allah
leyse : değil
bi zallâmin : zulmeden, zulmedici
li el abîdi : kullar için, kullara
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (Ey kâfirler!) Bu, sizin ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa, Allah kullarına zulmedici değildir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bu, evvelce ellerinizle kendinize hazırladığınız şeydir ve şüphe yok ki Allah, kullarına zulmetmez.

 Abdullah Parlıyan = “İşte bu sizin ellerinizle işlediğiniz günahların karşılığıdır. Yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz.”

 Adem Uğur = İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.

 Ahmed Hulusi = "Bu, yaptıklarınızın getirisidir! Allâh, kullarına zulmedici değildir!"

 Ahmet Tekin = İşte bu, sizin dünyada kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Allah kullarına zâlimce davranan biri değildir.

 Ahmet Varol = Bu sizin kendi ellerinizle işlediklerinizin karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına haksızlık etmez.'

 Ali Bulaç = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.

 Ali Fikri Yavuz = Bunun sebebi ellerinizin önceden yaptığı (şeyler) yüzündendir, bir de Allah’ın, kullarına zulüm yapmadığındandır.

 Ali Ünal = Düçar olduğunuz bu hâl, bizzat kendi ellerinizle Âhiret’e gönderdiğiniz günahlarınızın karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına karşı asla zulmedici değildir.

 Bayraktar Bayraklı = İşte bu, ellerinizle yapıp ettikleriniz yüzündendir. Şüphesiz Allah, kullara zulmedici değildir.

 Bekir Sadak = (50-51) Melekler, inkar edenlerin yuzlerine ve sirtlarina vurarak, «Yakici azabi tadin, bu, kendi ellerinizle yaptiginizin karsiligidir» diyerek canlarini alirken bir gorseydin! Yoksa Allah kullara asla zulmetmez.

 Celal Yıldırım = işte bu sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğünüzün karşılığıdır ve elbette Allah kullarına zulmedici değildir.

 Cemal Külünkoğlu = “İşte bu kendi ellerinizle işlediğiniz (günahların) karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez!”

 Diyanet İşleri (eski) = (50-51) Melekler, inkar edenlerin yüzlerine ve sırtlarına vurarak, 'Yakıcı azabı tadın, bu, kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır' diyerek canlarını alırken bir görseydin! Yoksa Allah kullara asla zulmetmez.

 Diyanet Vakfi = İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.

 Edip Yüksel = 'Bu, ellerinizin yaptığına karşılıktır. ALLAH elbette kullara zalim değildir.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Bu işte sizin kendi ellerinizin takdim ettiği yüzünden ve Allahın kullarına zulümkâr olmadığındandır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu, sizin kendi ellerinizle önceden yaptıklarınızın karşılığı ve Allah'ın kullarına haksızlık etmemesindendir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Hiç şüphesiz Allah, kullarına hiçbir şekilde zalim biri değildir.

 Gültekin Onan = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği (işler) yüzündendir. Yoksa kuşkusuz Tanrı kullara zulmedici değildir.

 Harun Yıldırım = İşte bu, ellerinizle sunduğunuz şeyler sebebiyledir. Muhakkak ki Allah kullarına zulmedici değildir.

 Hasan Basri Çantay = Bunun sebebi, ellerinizin önce yapdığıdır, bir de Allahın, kullarına hakîkaten zulümkâr olmadığıdır.

 Hayrat Neşriyat = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.

 İbni Kesir = Bunun sebebi ellerinizin önceden yaptığı (şeyler) yüzündendir, bir de Allah’ın, kullarına zulüm yapmadığındandır.

 Kadri Çelik = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.

 Muhammed Esed = "kendi ellerinizle işlediğiniz (günahların) karşılığıdır bu; yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz!"

 Mustafa İslamoğlu = bu, öz ellerinizle işlediklerinizin karşılığıdır; değilse Allah'ın kullarına haksızlık yapma ihtimali bulunmamaktadır.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Bu, işte ellerinizin takdim ettiği şey yüzündendir. Ve şüphe yok ki Allah Teâlâ kulları için zulmeder değildir.

 Ömer Öngüt = İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.

 Şaban Piriş = Bu kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır diyerek canlarını alırken bir görseydin! Allah, kullarına zulmedici değildir.

 Sadık Türkmen = (ey saldırgan kâfirler!) Bu, sizin ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmedici değildir.

 Seyyid Kutub = İşte bu vaktiyle kendi ellerinizle hazırladığınız bir sonuçtur. Yoksa Allah kesinlikle kullarına haksızlık etmez.

 Suat Yıldırım = "İşte bu, sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğü işlerin karşılığıdır; yoksa Allah asla kullarına zulmetmez."

 Süleyman Ateş = "İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allâh, kullara zulmedici değildir."

 Tefhim-ul Kuran = Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.

 Ümit Şimşek = Bu sizin kendi elinizle hazırladığınız şeydir. Yoksa Allah kullarına hiçbir zaman haksızlık etmez.

 Yaşar Nuri Öztürk = "İşte bu, ellerinizin önden gönderdiği şeyler yüzündendir. Allah, kullara asla zulmetmez."

 İskender Ali Mihr = İşte bu, ellerinizle takdim ettikleriniz (kendi yaptıklarınız) sebebiyledir. Ve muhakkak ki Allah, kullara zulmedici değildir.

 İlyas Yorulmaz = Bu onlara yapılanlar, kendi elleri ile kazanmış olduklarının karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına haksızlık yapıcı değildir.