ثُمَّ إِنَّكُمْ أَيُّهَا الضَّالُّونَ الْمُكَذِّبُونَ
Summe innekum eyyuhed dâllûnel mukezzibûn(mukezzibûne).
summe | : sonra |
inne-kum | : muhakkak ki siz |
eyyuhâ | : ey |
ed dâllûne | : dalâlette olanlar |
mukezzibûne | : yalanlayanlar |
Diyanet İşleri = (51-52) Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra da siz ey yalanlayan sapıklar, şüphe yok ki.
Abdullah Parlıyan = Sonra da siz ey yalanlayan sapıklar! Şüphe yok ki,
Adem Uğur = Sonra siz ey sapıklar, yalancılar!
Ahmed Hulusi = Sonra muhakkak ki siz ey (Hakikati) yalanlayıcı sapkınlar. . .
Ahmet Tekin = Dahası, siz, hak yoldan uzaklaşıp, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ederek başlarına buyruk hayat yaşayanlar, Kur’ân’ı ve peygamberleri yalanlayanlar!
Ahmet Varol = Sonra siz, ey sapıklar, yalanlayıcılar!
Ali Bulaç = Sonra gerçekten siz, ey sapık olan yalanlayıcılar,
Ali Fikri Yavuz = Sonra, muhakkak ki siz ey sapkınlar, yalancılar!
Ali Ünal = “Sonra da, siz ey haktan sapmışlar ve (Âhiret gerçeğini) yalanlayanlar,
Bayraktar Bayraklı = Sonra, siz ey yalancı sapıklar!
Bekir Sadak = Sonra, siz ey sapiklar, yalanlayanlar!
Celal Yıldırım = Sonra siz, ey şaşkın sapıklar, (hakkı) yalan sayanlar!
Cemal Külünkoğlu = Sonra, siz ey yoldan sapmış ve hakikati yalanlamış olanlar!
Diyanet İşleri (eski) = Sonra, siz ey sapıklar, yalanlayanlar!
Diyanet Vakfi = Sonra siz ey sapıklar, yalancılar!
Edip Yüksel = 'Sonra da siz, ey sapıtmışlar, ey yalanlayıcılar,'
Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra siz, ey sapgın münkirler!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra siz, ey sapık inkarcılar,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar!
Gültekin Onan = Sonra gerçekten siz, ey sapık olan yalanlayıcılar,
Harun Yıldırım = Sonra gerçekten siz, ey sapık olan yalanlayıcılar,
Hasan Basri Çantay = Sonra hakıykaten siz, ey sapkınlar ve tekzîbciler,
Hayrat Neşriyat = (51-52) Sonra muhakkak ki siz, ey dalâlet içinde olanlar, yalanlayıcılar! (Siz) şübhesiz bir ağaçtan, zakkumdan yiyecek olan kimselersiniz!
İbni Kesir = Sonra gerçekten siz ey sapıklar, yalanlayıcılar;
Kadri Çelik = Sonra gerçekten siz, ey sapık yalancılar!
Muhammed Esed = ve o zaman, siz ey yoldan sapmış ve hakikati yalanlamış olanlar,
Mustafa İslamoğlu = Sonra siz ey sapıklar, yalanlayanlar!
Ömer Nasuhi Bilmen = Sonra şüphe yok ki, sizler ey sapıklar, tekzîp ediciler!
Ömer Öngüt = Sonra siz ey sapıklar, yalanlayıcılar!
Şaban Piriş = -Sonra siz, ey sapıklar, yalanlayanlar!
Sadık Türkmen = Sonra siz ey yalancı sapıklar!
Seyyid Kutub = Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar,
Suat Yıldırım = Sonra siz ey yoldan sapanlar ve hak dini yalan sayanlar!
Süleyman Ateş = Sonra siz de, ey sapık yalanlayıcılar (o zaman toplanacaksınız).
Tefhim-ul Kuran = Sonra gerçekten siz, ey sapık olan yalancılar,
Ümit Şimşek = Sonra da, ey yalanlayıcı sapıklar!
Yaşar Nuri Öztürk = Ve siz de ey sapık yalanlayıcılar!
İskender Ali Mihr = Sonra siz, ey gerçekten dalâlette olan yalanlayıcılar!
İlyas Yorulmaz = Sonra Ey sapkınlar! Sizler, kesinlikle doğruları yalanlamaktasınız.