وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ نَذِيرًا
Ve lev şi’nâ le beasnâ fî kulli karyetin nezîrâ(nezîren).
Diyanet İşleri = Dileseydik her memlekete bir uyarıcı gönderirdik.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve dileseydik her şehre, bir korkutucu gönderirdik.
Abdullah Parlıyan = Eğer dileseydik, her kasabaya bir uyarıcı peygamber gönderirdik.
Adem Uğur = (Resûlüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
Ahmed Hulusi = Eğer dileseydik her şehirde bir uyarıcı bâ's ederdik.
Ahmet Tekin = Şâyet sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı her ülkede-her beldede sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir uyarıcı, bir peygamber görevlendirirdik.
Ahmet Varol = Eğer dileseydik her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.
Ali Bulaç = Eğer dilemiş olsaydık, her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.
Ali Fikri Yavuz = Eğer dileseydik, her memleket halkına bir peygamber gönderirdik (ve böylece senin yükünü hafifletirdik).
Ali Ünal = Eğer dilemiş olsaydık, her şehre uyarıcı olarak ayrı bir rasûl gönderirdik.
Bayraktar Bayraklı = Biz, her ülkeye bir uyarıcı göndermeyi diledik.
Bekir Sadak = Dileseydik, her kasabaya bir uyarici gonderirdik.
Celal Yıldırım = İsteseydik her kasabaya (ve köye) bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik. (Öyle yapmadık, yalnız seni seçip bütün insanlara göndermeyi uygun bulduk).
Cemal Külünkoğlu = (Ey Resulüm!) Dileseydik her memlekete/kasabaya bir uyarıcı gönderirdik (ve böylece yükünü hafifletirdik).
Diyanet İşleri (eski) = Dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
Edip Yüksel = Dileseydik her kente bir uyarıcı gönderirdik
Elmalılı Hamdi Yazır = Dilese idik elbet her köyde bir nezîr gönderir idik
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dileseydik elbette her köye bir uyarıcı gönderirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Habibim!) Şayet dileseydik elbette her köye bir uyarıcı (peygamber) gönderirdik.
Gültekin Onan = Eğer dilemış olsaydık her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.
Harun Yıldırım = Şayet dileseydik, elbet her ülkeye bir uyarıcı gönderirdik.
Hasan Basri Çantay = Eğer dileseydik muhakkak ki her kasabaya (fenalıkların aakıbetinden) korkutucu birer (peygamber) gönderirdik.
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki dileseydik, elbette her şehre (âkıbetlerinden haber veren) bir korkutucu(peygamber) gönderirdik.
İbni Kesir = Dileseydik; her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.
Kadri Çelik = Eğer dilemiş olsaydık, her ülkeye bir uyarıp korkutucu (peygamber) gönderirdik.
Muhammed Esed = Eğer dileseydik, (önceki çağlarda olduğu gibi) her topluma (ayrı) bir uyarıcı gönderirdik;
Mustafa İslamoğlu = Hem eğer dilemiş olsaydık, (geçmişte olduğu gibi) elbette her topluma (ayrı) bir uyarıcı gönderirdik.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve eğer dilemiş olsa idik elbette her karyeye de bir korkutucu gönderirdik.
Ömer Öngüt = Eğer biz dileseydik, her memlekete bir uyarıcı gönderirdik.
Şaban Piriş = İsteseydik her kasabaya uyarıcı gönderirdik.
Sadık Türkmen = Eğer dileseydik her kente bir uyarıcı gönderirdik.
Seyyid Kutub = Eğer dileseydik her şehre ayrı bir uyarıcı gönderirdik.
Suat Yıldırım = Eğer isteseydik her şehre bir uyarıcı peygamber gönderirdik.
Süleyman Ateş = Eğer biz dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
Tefhim-ul Kuran = Eğer dilemiş olsaydık, her kasabaya da bir uyarıcı, korkutucu gönderirdik.
Ümit Şimşek = Dileseydik, Biz her beldeye bir uyarıcı gönderirdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer dileseydik, her kente bir uyarıcı gönderirdik.
İskender Ali Mihr = Eğer dileseydik, elbette bütün kasabalara da nezir (uyarıcı) gönderirdik.
İlyas Yorulmaz = Biz dileseydik her kasabaya bir uyarıcı gönderirdik.