وَهَذَا ذِكْرٌ مُّبَارَكٌ أَنزَلْنَاهُ أَفَأَنتُمْ لَهُ مُنكِرُونَ
Ve hâzâ zikrun mubârakun enzelnâhu, e fe entum lehu munkirûn(munkirûne).
ve hâzâ | : ve bu |
zikrun | : bir zikirdir |
mubârekun | : mübarek |
enzelnâ-hu | : onu biz indirdik |
e fe entum | : öyleyse siz misiniz |
lehu | : onu |
munkirûne | : inkâr edenler, inkâr ediciler |
Diyanet İşleri = İşte bu (Kur’an) da bizim indirdiğimiz mübarek bir öğüttür. Şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bu da kutlu Kur'ân'dır, bunu da indirdik; inkâr mı edeceksiniz onu?
Abdullah Parlıyan = Ve indirdiğimiz bu son kitapta, öncekiler gibi uyarıcı, hatırlatıcı, kutlu bir öğüttür. Siz O'nu inkâr mı edeceksiniz?
Adem Uğur = İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz?
Ahmed Hulusi = Bu da inzâl ettiğimiz mübarek bir hatırlatmadır! Siz O'nu inkâr edenler misiniz?
Ahmet Tekin = İşte bu okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur’ân da, indirdiğimiz hayrı öğreten, insanlara faydalı, kutsal bir kitaptır, hayırlı bereketli bir öğüttür, bir ikazdır. Şimdi onu mu inkâr ediyorsunuz?
Ahmet Varol = Bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Şimdi siz onu inkar mı ediyorsunuz?
Ali Bulaç = Bu, bizim ona indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Şu halde onu inkar edecek olanlar siz misiniz?
Ali Fikri Yavuz = İşte bu Kur’an da, bizim indirdiğimiz mübarek bir zikirdir (İman edenler için rahmet ve feyiz kaynağıdır). Şimdi siz (ey Mekke halkı), bunu mu inkar ediyorsunuz?
Ali Ünal = İşte bu Kur’ân da, şimdi indirmekte olduğumuz kutlu ve her bakımdan bereket yüklü bir kitaptır. Hal böyle iken, siz onu inkâr mı ediyorsunuz?
Bayraktar Bayraklı = İşte bu Kur'ân da bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz?
Bekir Sadak = iste bu, indirdigimiz kutsal bir Kitap'dir. Siz mi onu inkar ediyorsunuz?*
Celal Yıldırım = İşte bu (Kur'ân), indirdiğimiz mubarek bir kitaptır. Şimdi sız mı bunu inkâr ediyorsunuz ?!
Cemal Külünkoğlu = İşte bu (Kur'an) da bizim indirdiğimiz mübarek bir öğüttür. Şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?
Diyanet İşleri (eski) = İşte bu, indirdiğimiz kutsal bir Kitap'dır. Siz mi onu inkar ediyorsunuz?
Diyanet Vakfi = İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz?
Edip Yüksel = Bu, da ona indirdiğimiz kutsal bir mesajdır. Siz şimdi ona karşı mı çıkıyorsunuz?
Elmalılı Hamdi Yazır = İşte bu (Kur'an) da bizim indirdiğimiz mübarek zikirdir şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşte bu (Kur'an) da Bizim indirdiğimiz mübarek bir uyarıdır. Şimdi siz bunu mu inkar ediyorsunuz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İşte bu (Kur'ân) da indirdiğimiz kutsal bir kitaptır. Şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?
Gültekin Onan = Bu, bizim ona indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Şu halde onu inkar edecek olanlar siz misiniz?
Harun Yıldırım = İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz?
Hasan Basri Çantay = İşte bu (Kur'an) da bizim indirdiğimiz feyz kaynağı bir zikirdir. Şimdi siz mi bunu inkâr edicilersiniz?
Hayrat Neşriyat = İşte bu (Kur’ân) da, mübârek bir zikirdir ki onu (biz) indirdik. Şimdi siz onu inkâr edenler misiniz?
İbni Kesir = İşte bu da Bizim indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Yoksa siz onu inkar mı ediyorsunuz?
Kadri Çelik = Bu (Kur'an), bizim ona indirdiğimiz bereket dolu olan bir hatırlatıcıdır. Şimdi siz mi onu inkâr edicilersiniz?
Muhammed Esed = Ve indirdiğimiz bu (mesaj da, öncekiler gibi) uyarıcı hatırlatıcı kutlu bir mesajdır; hal böyleyken yine de onu inkar mı edeceksiniz?
Mustafa İslamoğlu = İşte bu da, kendisini Bizim indirdiğimiz mübarek bir hatırlatıcı mesajdır: Peki, bu durumda siz onu hala inkar edecek misiniz?
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve işte bu (Kur'an) bir mübarek zikirdir ki, onu Biz indirdik. Artık siz mi onu münkir kimselersiniz?
Ömer Öngüt = İşte bu (Kur'an) da bizim indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Şimdi siz onu inkâr mı ediyorsunuz?
Şaban Piriş = İşte, bu da indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Şimdi bunu inkar mı ediyorsunuz?
Sadık Türkmen = Işte bu da (sizin için) ona indirdiğimiz mübarek bir öğüttür. Şimdi siz onu inkâr mı ediyorsunuz?
Seyyid Kutub = Bu Kur'an, tarafımızdan indirilmiş kutsal bir öğüttür. Siz onu inkâr mı ediyorsunuz?
Suat Yıldırım = İşte bu da sana indirdiğimiz kutlu bir mesajdır. Hal böyle iken siz onu inkâr mı edeceksiniz?
Süleyman Ateş = Bu (Kur'ân) da ona (yani Muhammed'e) indirdiğimiz mübârek (çok faydalı) bir öğüttür. Şimdi siz onu inkâr mı ediyorsunuz? (Ne kadar gâfilsiniz siz)!
Tefhim-ul Kuran = Bu, bizim ona indirdiğimiz mübarek olan bir zikirdir. Şu halde onu inkâr edecek olanlar siz misiniz?
Ümit Şimşek = Bu Kur'ân ise Bizim indirdiğimiz mübarek bir öğüttür. Şimdi siz bunu inkâr mı edeceksiniz?
Yaşar Nuri Öztürk = Bu, bereketli bir Zikir'dir ki, onu indirdik. Yoksa siz onu inkâr mı ediyorsunuz?
İskender Ali Mihr = Ve bu, Bizim indirdiğimiz Mübarek Bir Zikir’dir. Siz, hâlâ O’nu inkâr edenler misiniz?
İlyas Yorulmaz = Bu mübarek kıldığımız öğüdü (Kur’an’ı) biz indirdik. Şimdi siz onu inkar mı ediyorsunuz?