وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْا يَسْتَغْفِرْ لَكُمْ رَسُولُ اللَّهِ لَوَّوْا رُؤُوسَهُمْ وَرَأَيْتَهُمْ يَصُدُّونَ وَهُم مُّسْتَكْبِرُونَ
Ve izâ kîle lehum teâlev yestagfir lekum resûlullâhi levvev ruûsehum ve reeytehum yesuddûne ve hum mustekbirûn(mustekbirûne).
ve izâ | : ve olduğu zaman |
kîle | : denildi |
lehum | : onlara |
teâlev | : geliniz |
yestagfir | : mağfiret dilesin |
lekum | : sizin için |
resûlu allâhi | : Allah’ın resûlü |
levvev | : alay ederek iki yana salladılar |
ruûse-hum | : onların başları, başlarını |
ve raeyte-hum | : ve sen onları gördün |
yasuddûne | : vazgeçiyorlar, yüz çeviriyorlar, kaçınıyorlar |
ve hum | : ve onlar |
mustekbirûne | : kibirlenenler, büyüklük taslayanlar |
Diyanet İşleri = O münafıklara, “Gelin, Allah’ın Resûlü sizin için bağışlama dilesin” denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve onlara, gelin de Allah'ın Peygamberi size yarlıganma dilesin denirse başlarını sallarlar alay ederek ve görürsün ki ululuk satarak dönüp gitmedeler.
Abdullah Parlıyan = Onlara “Gelin de, Allah'ın peygamberi sizin için bağışlanma dilesin!” denilince, başlarını çevirirler ve sen onların büyük bir kibirle nasıl çekip gittiklerini görürsün.
Adem Uğur = Onlara: Gelin, Allah'ın Peygamberi sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların, büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
Ahmed Hulusi = Onlara: "Gelin, Rasûlullâh sizin için mağfiret dilesin" denildiği vakit, başlarını çevirdiler; sen onların kendini beğenmiş benlik sahipleri olarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Ahmet Tekin = Onlara:'Gelin, Allah’ın Rasulü işlediğiniz günahlardan dolayı sizin için bağışlanma, koruma kalkanına alınma dilesin.' denildiği zaman, başlarını çevirirler. Büyüklük taslayarak çekip gittiklerini görürsün.
Ahmet Varol = Onlara: 'Gelin, Allah'ın Peygamberi sizin için bağışlanma dilesin' dendiğinde başlarını çevirirler ve onların büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Ali Bulaç = Onlara: "Gelin Allah'ın Resûlü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin," denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.
Ali Fikri Yavuz = O münafıklara: “-Gelin, Allah’ın Rasûlü sizin için mağfiret dileyiversin.” denildiği zaman, başlarını bükerler ve görürsün ki, kibir taslayarak, (tevbeye ve özür dilemeye yanaşmıyarak) yüz çevirirler.
Ali Ünal = Onlara, “Gelin, Rasûlüllah’ın huzuruna varın, sizin için Allah’tan bağışlanma dilesin.” dendiğinde, “olmaz” manâsında başlarını çevirirler ve kibirlene kibirlene yan çizdiklerini görürsün.
Bayraktar Bayraklı = Onlara, “Geliniz, Allah'ın Peygamberi sizin affınızı dilesin” dendiğinde, sinirlenerek başlarını salladıklarını, yüz çevirip kibirlendiklerini görürsün.
Bekir Sadak = Onlara: «Gelin de Allah'in peygamberi sizin icin magfiret dilesin» dendigi zaman, baslarini cevirirler; buyukluk taslayarak yuz cevirdiklerini gorursun.
Celal Yıldırım = Onlara, gelin de Allah'ın Peygamberi sizin için bağışlanma dilesin, denilince, başlarını çevirirler, büyüklük taslayarak yüzlerini döndürdüklerini görürsün.
Cemal Külünkoğlu = O münafıklara: “Gelin (iman edin ve özür dileyin de), Allah'ın Resulü sizin için (Allah'tan) af dilesin” denildiği zaman, sen onların başlarını döndürdüklerini ve büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
Diyanet İşleri (eski) = Onlara: 'Gelin de Allah'ın Peygamberi sizin için mağfiret dilesin' dendiği zaman, başlarını çevirirler; büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Diyanet Vakfi = Onlara: Gelin, Allah'ın Peygamberi sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların, büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
Edip Yüksel = Onlara, 'Gelin de ALLAH'ın elçisi sizin için bağışlanma dilesin,' denildiğinde, başlarını çevirirler; büyüklük taslayarak saptıklarını görürsün.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onlara gelin Resulullah sizin için istiğfar ediversin denildiği zaman da başlarını bükerler ve görürsün ki kibir taslıyarak yan çizer giderler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlara: «Gelin Allah'ın Resulü sizin için bağışlanma dilesin!» denildiği zaman da başlarını bükerler ve görürsün ki büyüklük taslayarak yan çizip giderler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlara: «Gelin, Allah'ın Resulü sizin için mağfiret dilesin.» denildiği zaman başlarını çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Gültekin Onan = Onlara: "Gelin Tanrı'nın Resulü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin" denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.
Harun Yıldırım = Onlara: “Gelin, Allah’ın rasulü sizin için mağfiret dilesin.” denildiği zaman, başlarını yana çevirdiler. Sen onların büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Hasan Basri Çantay = Onlara «Gelin, Allahın peygamberi sizin için istiğfar ediversin» denildiği zaman başlarını çevirdiler. Gördün ki onlar (özür dilemeyi bile) kibirlerine yediremeyerek haalâ yüz döndürüyorlar.
Hayrat Neşriyat = Hem onlara (o münâfıklara): 'Gelin! Allah’ın Resûlü sizin için mağfiret dilesin!' denildiği zaman, başlarını çevirirler. Ve (sen) onları görürsün ki, kendileri büyüklük taslayan kimseler olarak yüz çeviriyorlar!
İbni Kesir = Onlara; gelin, Allah'ın peygamberi sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman; başlarını çevirdiler. Ve sen, onların büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Kadri Çelik = Onlara, “Gelin Allah'ın resulü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin” denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.
Muhammed Esed = Çünkü onlara: "Gelin, Allah'ın Elçisi bağışlanmanız için (Allah'a) dua edecek!" dendiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların sahte bir kibirle nasıl çekip gittiklerini görürsün.
Mustafa İslamoğlu = Ve onlara: "Gelin, Rasulullah size mağfiret dilesin!" denildiğinde, başlarını çevirirler; ve sen onların küstahça bir kibir içinde çekip gittiklerini görürsün.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlara: «Geliniz, sizin için Allah'ın peygamberi istiğfarda bulunsun,» denildiği zaman başlarını çevirmiş olurlar ve onları görürsün ki, onlar böbürlenir kimseler olarak irâz ederler.
Ömer Öngüt = Onlara, “Geliniz, Allah'ın Peygamberi sizin affınızı dilesin” dendiğinde, sinirlenerek başlarını salladıklarını, yüz çevirip kibirlendiklerini görürsün.
Şaban Piriş = Onlara: «Gelin de Allah'in peygamberi sizin icin magfiret dilesin» dendigi zaman, baslarini cevirirler; buyukluk taslayarak yuz cevirdiklerini gorursun.
Sadık Türkmen = O münafıklara; “Gelin, Allah’ın Rasûlü sizin için bağışlama dilesin” denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.
Seyyid Kutub = Münafıklara: «Gelin de Allah'ın Rasulü sizin için bağışlanma dilesin denildiği zaman, başlarını çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Suat Yıldırım = Onlara: "Gelin, Resulullahın huzuruna varın, sizin için dua etsin, Allah’tan size af dilesin!" denildiğinde, (açıktan bir şey söyleyemediklerinden), kibirlerinden ötürü başlarını sağa sola büker, içten içe homurdanırlar ve onların kibirli bir şekilde yan çizdiklerini görürsün.
Süleyman Ateş = Onlara: "Gelin, Allâh'ın Elçisi sizin için mağfiret dilesin" dendiği zaman başlarını çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.
Tefhim-ul Kuran = Onlara: «Gelin Allah'ın Resulü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin,» denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün.
Ümit Şimşek = Onlara 'Gelin, Allah'ın Resulü sizin için Allah'tan af dilesin' dendiği zaman başlarını çevirirler; sen onların kasılarak uzaklaştıklarını görürsün.
Yaşar Nuri Öztürk = Onlara, "Hadi gelin, Allah resulü sizin için af dilesin!" dendiğinde kafalarını öteye çevirirler. Ve sen onların böbürlenmiş bir halde dönüp gittiklerini görürsün.
İskender Ali Mihr = Ve onlara (münafıklara): “Geliniz, Allah’ın Resûl’ü sizin için mağfiret dilesin.” denildiği zaman, başlarını alay ederek iki yana salladılar. Ve sen, onların yüz çevirdiklerini (ayrıldıklarını) gördün. Ve onlar, kibirlenen kimselerdir.
İlyas Yorulmaz = Onlara “Gelin Allah’ın elçisi sizin için Allah dan bağışlanma dilesin” denildiğinde, başlarını sallayarak, kibirli bir şekilde uzaklaştıklarını görürsün.