مَثَلُ الَّذِينَ حُمِّلُوا التَّوْرَاةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ الْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًا بِئْسَ مَثَلُ الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِ اللَّهِ وَاللَّهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ
Meselullezîne hummilût tevrâte summe lem yahmilûhâ ke meselil hımâri yahmilu esfârâ(esfâren), bi’se meselul kavmillezîne kezzebû bi âyâtillâh(âyâtillâhi), vallâhu lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).
meselu | : mesele, örnek, durum, hal |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
hummilû | : yüklendi (yüklenildi) |
et tevrâte | : Tevrat |
summe | : sonra |
lem yahmilû-hâ | : onu yüklenmez, onu taşımaz |
ke | : gibi |
meseli | : mesele, örnek, durum, hal |
el himâri | : merkep |
yahmilu | : taşır |
esfâran | : ciltlerle kitap |
bi’se | : ne kötü |
meselu | : mesele, örnek, durum, hal |
el kavmi | : kavim |
ellezîne | : onlar |
kezzebû | : yalanladılar |
bi âyâti allâhi | : Allah’ın âyetlerini |
ve allâhu | : ve Allah |
lâ yehdî | : hidayete erdirmez |
el kavme | : kavmi |
ez zâlimîne | : zalimler |
Diyanet İşleri = Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkâr eden topluluğun hâli ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kendilerine Tevrat yüklenenler, sonra da onunla amel etmeyenler, eşşeğe benzerler ki koca koca kitaplar taşımada; Allah'ın delillerini yalanlayan topluluğa getirilen örnek, ne de kötü bir örnek ve Allah, zâlim topluluğu doğru yola sevketmez.
Abdullah Parlıyan = Kendilerine Tevrat verilip, içindekileri yapmakla mükellef kılınan, sonra da O'nunla amel etmeyip, O'ndan faydalanmayan Yahudilerin durumu, faydalı kitaplar taşıyan eşeklerin durumuna benzer. Allah'ın ayetlerini yalanlamaya alışmış olanların durumu ne kötüdür. Çünkü Allah, böyle yaratılış gayesi dışında yaşantı sürdürenleri, asla doğru yola çıkarmaz.
Adem Uğur = Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
Ahmed Hulusi = Kendilerine Tevrat yükletilip sonra onu taşıyamayanların misali, büyük kitaplar taşıyan eşeğin misali gibidir! Allâh'ın işaretlerini yalanlayan toplumun durumu ne kötüdür! Allâh zâlimler topluluğunu hakikate erdirmez.
Ahmet Tekin = Kendilerine yazılı ve şifahî bilgileri, sünneti içeren Tevrat öğretilip, içindeki hükümlerle mükellef tutulup da, sonra, bu hükümlerle amel etmeye yanaşmayanların hali, koca koca kitapları taşıyan eşeğin haline benzer. Muhammed’in hak peygamber olduğunun delili olan Allah’ın âyetlerini, mûcizelerini, delilleri yalanlayan kavmin teşbihi ne çirkindir. Allah inkârı, isyanı, menfî propoganda yapmayı alışkanlık haline getiren, zâlim, müşrik bir kavmi doğru yola sevketme lütfunda bulunmayacak, başarıya ulaştırmayacaktır.
Ahmet Varol = Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların (onun hükümlerine göre hareket etmeyenlerin) durumu kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun durumu ne kötüdür! Allah zalimler topluluğunu doğru yola eriştirmez.
Ali Bulaç = Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamları, hikmet ve hükümleriyle gereği gibi) yüklenmemiş olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Allah, zalim bir kavmi hidayete erdirmez.
Ali Fikri Yavuz = Kendilerine Tevrat’la amel teklif edildikten sonra, onunla amel etmiyenlerin hali, cildlerle kitab taşıyan eşeğin haline benzer. Allah’ın ayetlerini inkâr eden kavmin hali ne çirkin!... Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
Ali Ünal = Tevrat’ı yüklenip (öğrenip de, onu başkalarına da öğretme ve günlük hayatta uygulanmasını sağlama yükümlülüğü altında bulunan), fakat buna rağmen bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler, tıpkı ciltlerle kitap taşıyan bir merkebe benzer. Allah’ın âyetlerini yalanlayan bir topluluk için ne kötü bir benzeme bu! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
Bayraktar Bayraklı = Tevrat'ı bilip sonra onun öğretilerine uymayanlar, sırtında kitaplar taşıyan eşek gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlayan toplumun durumu ne kötüdür! Allah böyle zâlim toplumu doğru yola iletmez.[640]
Bekir Sadak = Kendilerine Tevrat ogretildigi halde, onun geregini yapmayanlarin durumu, sirtina kitap yuklenmis merkebin durumu gibidir. Allah'in ayetlerini yalanlayan kimselerin durumu ne kotudur! Allah zalimleri dogru yola eristirmez.
Celal Yıldırım = Kendilerine (okuyup amel etmeleri, kalb ve kafalarında taşımaları için) yükletilen Tevrat'ı sonradan (onunla amel etmeyip) taşımayanların misâli, kitap taşıyan eşeğin misâline benzer. Allah'ın âyetlerini yalanlayan milletin misâli ne fena I. Allah, zâlim milleti doğru yola çıkarmaz .
Cemal Külünkoğlu = Kendilerine Tevrat öğretildiği halde, onun gereğini yapmayanların durumu, sırtına kitap yüklü eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür. Allah zalimler topluluğunu (kötü niyetleri yüzünden) doğru yola iletmez.
Diyanet İşleri (eski) = Kendilerine Tevrat öğretildiği halde, onun gereğini yapmayanların durumu, sırtına kitap yüklenmiş merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan kimselerin durumu ne kötüdür! Allah zalimleri doğru yola eriştirmez.
Diyanet Vakfi = Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
Edip Yüksel = Kendilerine Tevrat verilip de onun gereğini yerine getirmeyenlerin örneği, kitaplar taşıyan eşeğin durumuna benzer. ALLAH'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun durumu ne kötüdür. ALLAH zalim toplumu doğruya ulaştırmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Kendilerine Tevrat yükletilen sonra onu hâmil olmıyan kişilerin meseli, cildlerle kitab taşıyan eşeğin haline benzer, Allahın âyetlerini tekzib eden kavmın meseli ne çirkin! Allah zalimler güruhunu doğru yola çıkarmaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin haline benzer. Allah'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun durumu ne çirkin! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola çıkarmaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür. Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.
Gültekin Onan = Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamları, hikmet ve hükümleriyle gereği gibi) yüklenmemiş olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. Tanrı'nın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Tanrı, zalim bir kavmi hidayete erdirmez.
Harun Yıldırım = Kendilerine Tevrat yükümlü kılınıp da sonra onun yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin durumu, kitaplar yüklenmiş eşeğin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötüdür. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu hidayete iletmez.
Hasan Basri Çantay = Kendilerine Tevrat yükletilib de sonra onu taşımayanların haali koca koca kitablar taşıyan eşeğin haali gibidir. Allahın âyetlerini yalan sayan kavmin vasfı ne kötüdür! Allah zaalimler güruhunu muvaffak etmez.
Hayrat Neşriyat = (Kendilerine) Tevrât yükletilip de sonra onu taşımayan (içindeki hükümlerle amel etmeyen) kimselerin misâli, (sırtında) kitablar taşıyan eşeğin misâli gibidir! Allah’ın âyetlerini yalanlayan kavmin misâli, ne kötüdür! Hâlbuki Allah, o zâlimler topluluğunu (küfürlerindekiısrarları yüzünden) hidâyete erdirmez.
İbni Kesir = Kendilerine Tevrat yükletildiği halde onu taşıyamayanların misali; koca koca kitablar taşıyan eşeğin misalidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne de kötüdür. Ve Allah; zalimler güruhunu hidayete erdirmez.
Kadri Çelik = Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (gereği gibi) yüklenmemiş olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalan saymakta olan kavmin durumu pek de kötüdür. Allah, zalim olan bir kavmi hidayete erdirmez.
Muhammed Esed = Tevrat'ın yükü ile onurlandırılmış iken bu yükü taşıyamamış olanların durumu, sırtına kitaplar yüklenmiş (ama onlardan habersiz bulunan) merkebin durumuna benzer. Allah'ın mesajlarını yalanlamaya şartlanmış olanların durumu ne acıdır, çünkü Allah rehberliğini böyle zalim bir halka ihsan etmez!
Mustafa İslamoğlu = Tevrat'ı taşıma sorumluluğu kendilerine verilip de sorumluluğunun gereğini yerine getirmeyenlerin durumu, kitaplar yüklenmiş (fakat sırtındakinin değerinden bihaber olan) eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan toplumun temsil ettiği şey ne kötüdür! Ve Allah zalim bir topluma rehberliğini bahşetmez.
Ömer Nasuhi Bilmen = Kendilerine Tevrat yükletilmiş, sonra onu yüklenmemiş olanların meseli, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin meseli gibidir. Allah'ın âyetlerini tekzîp eden kavmin meseli ne kadar fenadır ve Allah, zalimler olan kavmi doğru yola iletmez.
Ömer Öngüt = Kendilerine Tevrat yükletildiği halde, onu taşımayanların (onunla amel etmeyenlerin) durumu, koca koca kitaplar taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez.
Şaban Piriş = Tevrat'la yükümlü tutulup ta daha sonra taşımayanların örneği, kitap yüklü eşeğe benzer. Allah’ın ayetlerini uygulamayan bir toplumun hali ne kötüdür. Allah zalim topluma yol göstermez.
Sadık Türkmen = Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla uygulama yapmayanların durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkâr eden topluluğun hali ne kötüdür! Allah zalimler topluluğunu doğru yola (zorla) iletmez.
Seyyid Kutub = Kendilerine Tevrat öğretildiği halde, onun gereğini yapmayanların durumu, sırtına kitap yüklü eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür. Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
Suat Yıldırım = Tevratın mesajını ulaştırma ve onu uygulama yükümlülüğünü kabul ettikleri halde, sonra bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler, tıpkı ciltlerle kitap taşıyan merkebe benzer. Allah’ın âyetlerini yalan sayan kimselerin düştükleri durum ne fecî! Allah böylesi zalim gürûhu hidâyet etmez, emellerine ulaştırmaz.
Süleyman Ateş = Kendilerine Tevrât yükletilip de sonra onu taşımayan(onun buyruklarını tutmayan)ların durumu, Kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allâh'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür. Allâh zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez.
Tefhim-ul Kuran = Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu (içindeki derin anlamları, hikmet ve hükümleriyle gereği gibi) yüklenmemiş olanların durumu, koskoca kitap yükü taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalan saymakta olan kavmin durumu ne kadar kötüdür. Allah, zalim olan bir kavmi hidayete erdirmez.
Ümit Şimşek = Kendilerine Tevrat verildiği halde onun yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap yüklenmiş eşeğe benzer. Allah'ın âyetlerini yalanlayan topluluğun hali ne kötüdür! Allah o zalimlere elbette yol göstermez.
Yaşar Nuri Öztürk = Sırtlarına Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kutsal kitap parçaları taşıyan eşeğin durumuna benzer. Allah'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun vücut verdiği örnek ne kötüdür! Allah, zulme sapmış bir topluluğu doğruya ve güzele ulaştırmaz.
İskender Ali Mihr = Kendilerine Tevrat yüklenip de (Tevrat’ın farzları okunup da), sonra O’nu taşımayanların (onunla amel etmeyenlerin) hali, ciltlerle kitap taşıyan merkebin hali gibidir. Allah’ın âyetlerini yalanlayan kavmin durumu ne kötü. Ve Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.
İlyas Yorulmaz = Tevrat’ı yüklenenlerin, sonra o yükü taşımayanların misali, büyük kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın ayetlerini yalanlayan bir toplumun misali ne kadar kötüdür. Allah haksızlık yapan toplumları doğru yola ulaştırmaz.