وَلَوْ أَنَّهُمْ صَبَرُوا حَتَّى تَخْرُجَ إِلَيْهِمْ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Ve lev ennehum saberû hattâ tahruce ileyhim le kâne hayren lehum, vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).
ve lev | : ve eğer, ise, olsa |
enne-hum | : onların olması |
saberû | : sabrettiler |
hattâ tahruce | : sen çıkıncaya kadar |
ileyhim | : onlara, onların yanına |
le kâne | : mutlaka olurdu |
hayran | : daha hayırlı |
lehum | : onlar için |
ve allâhu | : ve Allah |
gafûrun | : mağfiret eden |
rahîmun | : rahîm olan, rahîm esması ile tecelli eden, rahmet nuru gönderen |
Diyanet İşleri = Onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve gerçekten de onlar, sabretselerdi de sen, çıkıp yanlarına gelseydin daha da hayırlıydı onlara ve Allah, suçları örter, rahîmdir.
Abdullah Parlıyan = Sen onların yanına çıkıncaya kadar bekleyip sabretselerdi, haklarında daha hayırlı olurdu. Allah çok bağışlayan ve çok acıyandır.
Adem Uğur = Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Ahmed Hulusi = Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette onlar için daha hayırlı olurdu. Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin = Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretseler, bekleyebilselerdi, kendileri için daha hayırlı olurdu. Allah çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol = Eğer onlar sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi elbette kendileri için daha hayırlı olurdu. Allah bağışlayandır, rahmet edendir.
Ali Bulaç = Eğer gerçekten, yanlarına çıkıncaya kadar sabretmiş olsalardı, herhalde (bu,) kendileri için daha hayırlı olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz = Eğer onlar, sen kendilerine çıkıncaya kadar sabretselerdi, muhakkak ki haklarında hayırlı olurdu. Bununla beraber Allah Gafûr’dur= mağfireti boldur, Rahîm’dir= merhameti geniştir.
Ali Ünal = Böyle yapacaklarına, sen yanlarına çıkıncaya kadar bekleselerdi, bu şüphesiz hayırlarına olurdu. Bununla birlikte Allah, günahları çok bağışlayandır, (bilhassa mü’ minlere karşı) hususî rahmet ve merhameti pek bol olandır.
Bayraktar Bayraklı = Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok affedicidir; çok merhamet sahibidir.
Bekir Sadak = Eger onlar, sen yanlarina cikincaya kadar sabretselerdi suphesiz onlar icin daha iyi olurdu. Allah bagislayandir, merhamet edendir.
Celal Yıldırım = Eğer onlar, sen kendilerine çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette haklarında çok daha hayırlı olurdu. Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Cemal Külünkoğlu = Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Bununla beraber Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri (eski) = Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi şüphesiz onlar için daha iyi olurdu. Allah bağışlayandır, merhamet edendir.
Diyanet Vakfi = Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Edip Yüksel = Sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi kendileri için daha iyi olurdu. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Eğer onlar sen kendilerine çıkıncıya kadar sabretselerdi elbette haklarında hayırlı olurdu, bununla beraber Allah gafurdur rahîmdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Eğer onlar, sen kendilerine çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette haklarında hayırlı olurdu. Bununla beraber Allah çok bağışlayandır, merhamet edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Bununla beraber Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Gültekin Onan = Eğer gerçekten, yanlarına çıkıncaya kadar sabretmiş olsalardı, herhalde (bu,) kendileri için daha hayırlı olurdu. Tanrı, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Harun Yıldırım = Eğer gerçekten, yanlarına çıkıncaya kadar sabretmiş olsalardı, herhalde kendileri için daha hayırlı olurdu. Şüphesiz Allah Ğafûr’dur, Rahîm’dir.
Hasan Basri Çantay = Eğer onlar, sen kendilerine çıkıncaya kadar, sabretselerdi kendileri için elbet daha hayırlı olurdu. (Bununla beraber) Allah, çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki gerçekten onlar, (sen evinden) kendilerine çıkıncaya kadar sabretselerdi, (bu)kendileri için elbette hayırlı olurdu. Bununla berâber Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm(çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir = Eğer onlar; sen, yanlarından çıkıncaya kadar sabretselerdi; kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
Kadri Çelik = Eğer gerçekten onlar yanlarına çıkıncaya kadar sabretmiş olsalardı, herhalde (bu,) kendileri için daha hayırlı olurdu. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Muhammed Esed = Çünkü, sen (kendi isteğinle) onların yanına gelinceye kadar sabred(ip bekle)selerdi, kendi lehlerine olurdu. Ama Allah yine de çok bağışlayıcıdır, bir rahmet kaynağıdır.
Mustafa İslamoğlu = Ama eğer sen kendilerine çıkıp gelinceye kadar sabretselerdi, elbet bu kendileri için daha hayırlı olurdu: ne ki Allah tarifsiz bir bağışlayandır, eşsiz merhamet kaynağıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve eğer onlar, kendilerine sen çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette ki kendileri için hayırlı olurdu. (Mamaafih) Allah gafûrdur, rahîmdir.
Ömer Öngüt = Eğer onlar sen yanlarına çıkıncaya kadar bekleselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Şaban Piriş = Oysa sen onların yanına çıkıncaya kadar sabretselerdi, kendileri için daha hayırlı olurdu. Allah, bağışlayıcıdır, merhametlidir.
Sadık Türkmen = Onlar sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Seyyid Kutub = Onlar, sen kendilerinin yanına çıkıncaya kadar bekleselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Suat Yıldırım = Eğer onlar sen kendilerinin yanına çıkıncaya kadar bekleselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Bununla beraber Allah gafurdur, rahimdir.
Süleyman Ateş = Onlar, sen kendilerinin yanına çıkıncaya kadar bekleselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allâh bağışlayandır, esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran = Eğer gerçekten onlar, yanlarına çıkıncaya kadar sabretmiş olsalardı, herhalde (bu,) kendileri için daha hayırlı olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ümit Şimşek = Sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, onlar için daha iyi olurdu. Bununla beraber, Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya dek sabretmiş olsalardı, kendileri için elbette daha hayırlı olurdu. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
İskender Ali Mihr = Ve eğer onlar, sen onların yanına çıkıncaya kadar sabretselerdi, mutlaka onlar için daha hayırlı olurdu. Ve Allah; Gafur’dur, Rahîm’dir.
İlyas Yorulmaz = Eğer o bağırıp çağıranlar, Allah’ın elçisi yanlarına çıkıncaya kadar sabretmiş olsalardı, onlar için daha hayırlı olurdu. Elbette ki Allah, bağışlayan ve merhametli olandır.