خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى أَلَا هُوَ الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ
Halakas semâvâti vel arda bil hakkı, yukevvirul leyle alân nehâri ve yukevvirun nehâre alâl leyli ve sahharaş şemse vel kamer(kamere), kullun yecrî li ecelin musemmâ(musemmen), e lâ huvel azîzul gaffâr(gaffâru).
halaka | : yarattı |
es semâvâti | : semalar, gökler |
ve el arda | : ve arz, yeryüzü, yer |
bi el hakkı | : hak ile |
yukevviru | : örter, sarar |
el leyle | : gece |
alâ | : üzerine |
en nehâri | : gündüz |
ve yukevviru | : ve örter, sarar, çevirir |
en nehâre | : gündüz |
alâ | : üzerine |
el leyli | : gece |
ve sehhare | : ve musahhar kıldı, emre amade kıldı |
eş şemse | : güneş |
ve el kamere | : ve ay |
kullun | : hepsi |
yecrî | : akar, gider |
li ecelin | : ecele, bir süreye |
musemmen | : belirlenmiş |
e lâ | : değil mi |
huve | : o |
el azîzu | : azîz (yüce ve üstün) |
el gaffâru | : gaffar (çok mağfiret eden) olan |
Diyanet İşleri = Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Gökleri ve yeryüzünü gerçek olarak yaratmıştır; geceyi kısaltır, gündüze katar ve gündüzü kısaltır, geceye katar ve râm etmiştir güneşi ve ayı; hepsi de muayyen ve mukadder bir zamana dek akar durur; bilin ki odur üstün olan ve suçları, cezâ vermeden önce ve tamâmıyla örten.
Abdullah Parlıyan = O gökleri ve yeri şaşmaz bir düzen ve değişmez bir gerçek üzere yaratmıştır. O geceyi gündüzün üstüne bürüyüp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne geçirip sarıyor. Güneşi ve ayı, kendi kanunlarına tabi tutmuştur. Herbiri O'nun tarafından belirlenen bir süre içinde akıp gitmektedir. İyi bilin ki, O en yüce iktidar sahibi olan ve çok bağışlayandır.
Adem Uğur = Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azîzdir ve çok bağışlayandır.
Ahmed Hulusi = Semâları ve arzı onlar yokken Hak olarak (Esmâ'sındaki özelliklerle) var kıldı! Geceyi gündüze dönüştürür, gündüzü de gecenize dönüştürür. . . Güneş'i ve Ay'ı işlevsel kılmıştır. . . Her biri belli bir ömre sahip olarak yoluna devam eder. . . Dikkat edin, "HÛ"; Aziyz'dir, Ğaffar'dır.
Ahmet Tekin = Gökleri ve yeri, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı, hesaplı bir düzen içinde yarattı. Geceyi devamlı gündüzün üstüne örtüyor. Gündüzü de gecenin üstüne örtmeye devam ediyor. Güneşi ve ayı koyduğu kanunlara boyun eğdirdi. Hepsi belirli bir vakte kadar akıp gidecektir. Unutmayın! Kudret ve hükümranlık sahibi olan, kâinatı koruma kalkanına alan, daima bağışlayan O’dur.
Ahmet Varol = Gökleri ve yeri hak üzere yarattı. Geceyi gündüzün üzerine bürüyor, gündüzü de gecenin üzerine bürüyor; güneşi ve ayı da buyruk altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar hareket eder. İyi bil ki, güçlü olan, bağışlayan O'dur.
Ali Bulaç = Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur.
Ali Fikri Yavuz = Gökleri ve yeri hak ile (hikmetle) yarattı; geceyi gündüzün üzerine bürüyor, gündüzü de gecenin üzerine bürüyor (sarıyor). Güneşi ve ayı, insanların menfaatine bağladı. Her biri muayyen bir vakte kadar (hareket ve) cereyan etmektedir. Bil ki, O Azîz’dir = her şeye galibdir, Gaffâr’dır = çok bağışlayandır.
Ali Ünal = O, gökleri ve yeri hak bir gaye için, yerli yerince ve gerçeğe dayalı sabit bir sistem üzerinde yarattı. Sürekli olarak geceyi gündüzün başına dolar, gündüzü de gecenin başına dolar. Güneşi ve ayı da emri altında hizmetinize sunmuştur. Her bir gezegen, (semâ okyanusunda) belirli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, Azîz (mutlak izzet ve ululuk sahibi, her işte üstün ve mutlak galiptir; Kendisine karşı çıkanlara hak ettikleri cezayı verir); Ğaffâr (tevbe ve imanla Kendisine yönelenlere karşı ise bağışlaması pek bol olan)dır.
Bayraktar Bayraklı = Allah, gökleri ve yeri bir amaç uğruna yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye sarar. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat ediniz, O'nun her şeye gücü yeter; affedicidir.
Bekir Sadak = Gokleri ve yeri gercekten yaratan O'dur. Geceyi gunduze dolar, gunduzu geceye dolar. Her biri belirli bir sureye kadar yorungelerinde yuruyen gunes ve ayi buyruk altinda tutar. Dikkat edin, guclu olan, cok bagislayan O'dur.
Celal Yıldırım = Gökleri ve yeri hakk ile yaratmıştır. Geceyi gündüze doluyor, gündüzü de geceye doluyor. Güneş ve Ay'ı buyruk altına alıp herbiri belirlenmiş bir vakte kadar hareketini sürdürmektedir. Haberiniz olsun ki, O, çok üstün çok güçlü, çok bağışlayandır.
Cemal Külünkoğlu = O, gökleri ve yeri bir hikmete ve hakikate göre yaratmıştır. (O,) Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor (her birini uzatıp kısaltıyor). (O,) güneşi ve ayı da emri altına almıştır (ve insanların hizmetine vermiştir). Her biri (O'nun tarafından) belirlenen bir süre içinde (uzay boşluğunda) akıp gitmektedir. İyi bilin ki; O, mutlak galiptir, çok bağışlayandır.
Diyanet İşleri (eski) = Gökleri ve yeri gerçekten yaratan O'dur. Geceyi gündüze dolar, gündüzü geceye dolar. Her biri belirli bir süreye kadar yörüngelerinde yürüyen güneş ve ayı buyruk altında tutar. Dikkat edin, güçlü olan, çok bağışlayan O'dur.
Diyanet Vakfi = Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azîzdir ve çok bağışlayandır.
Edip Yüksel = Gökleri ve yeri gerçek ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine yuvarlar ve gündüzü de gecenin üzerine yuvarlar. Güneşi ve ayı da emri altına sokmuş ve onların her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. Kesinlikle, O Üstündür, Bağışlayandır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Gökleri ve Yeri hakk ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü gecenin üstüne sarıyor, Ay ve Güneşi müsahhar kılmış her biri bir müsemmâ ecele cereyan ediyor, uyan, o öyle azîz, öyle gaffar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O gökleri ve yeri hak ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Ay ve güneşi emrine amade kılmış, her biri belli bir süreye doğru akıyor. Uyan, O çok güçlü, çok bağışlayandır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O, gökleri ve yeri hak ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Güneşi ve ay'ı emrine âmade kılmış, her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bil ki, çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan ancak O'dur.
Gültekin Onan = Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı-konulmuş bir ecele kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur.
Harun Yıldırım = Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azîzdir, ve çok bağışlayandır.
Hasan Basri Çantay = Gökleri ve yeri hak (kın ikaamesine sebeb) olarak yaratdı O. Geceyi gündüzün üstüne (bürüyüb) örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne (getirip) sarıyor. Güneş, ayı müsahhar kıldı. Herbiri muayyen bir vakt için (seyr-ü) cereyan etmekdedir, Gözünü aç, O (emrinde) mutlak gaalibdir, (dostlarını) çok yarlığayıcıdır.
Hayrat Neşriyat = Gökleri ve yeri hak ile (yerli yerinde) yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine sarar; gündüzü de gecenin üzerine sarar; güneşi ve ayı da (emrine) boyun eğdirmiştir. Herbiri belirli bir vakte (kıyâmete) kadar akıp gider. Dikkat edin! O, Azîz (kudreti dâimâ üstün olan)dır, Gaffâr (çok bağışlayan)dır.
İbni Kesir = Gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine dolar; gündüzü de gecenin üzerine dolar. Güneşi ve ayı müsahhar kılmıştır. Her biri belirli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O; Aziz' dir, Gaffar'dır.
Kadri Çelik = Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. Güneşe ve aya da boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.
Muhammed Esed = O, gökleri ve yeri (deruni bir) hakikate göre yaratmıştır. O gecenin gündüze sızıp onu örtmesini ve gündüzün de geceye sızıp örtmesini sağlar; O, güneşi ve ayı (kendi kanunlarına) tabi tutmuştur, her biri (O'nun tarafından) belirlenen bir süre içinde akıp gitmektedir. O, güçlü ve bağışlayıcı değil midir?
Mustafa İslamoğlu = O gökleri ve yeri gerçek bir amaçla yaratmıştır; o geceyi gündüzün başına sarar, gündüzü de gecenin başına sarar; yine O, her biri kendi mecrasında belirli bir süreye kadar akıp gidecek olan güneşi ve ayı da bir yasaya bağlamıştır. Değil mi ki, sadece O mutlak üstün ve yüce olandır, tekrar tekrar bağışlayandır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı-konulmuş bir ecele kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur.
Ömer Öngüt = Allah gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine sarıyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ay'ı musahhar kılmıştır. Bunların herbiri, muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. Dikkat et! O Azîz'dir, çok bağışlayandır.
Şaban Piriş = O, gökleri ve yeri hakkıyla yaratmıştır. Geceyi gündüze örter, gündüzü de geceye örter, güneşe ve aya da boyun eğdirmiştir. Hepsi de belli bir süre için akar/döner. Bilin ki O, güçlüdür, bağışlayıcıdır.
Sadık Türkmen = Gökleri ve yeryüzünü hak ile/herşeye haklar vererek yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine sarıyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneş’i ve Ay’ı buyruğu altına almıştır. Her biri belirlenmiş bir süreye kadar (dönerek) akıp gider! İyi bilin ki O; üstün olandır, çok çok bağışlayandır.
Seyyid Kutub = Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor; gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Her biri belli bir süreye kadar yörüngelerinde akıp giden güneş ve ayı buyruk altında tutar. İyi bil ki, O, aziz ve çok bağışlayandır.
Suat Yıldırım = O, gökleri ve yeri hikmetle ve ciddî bir maksatla yarattı. Devamlı sûrette geceyi gündüze dolar, gündüzü geceye dolar. Güneş ve ay’ı da sizin hizmetinize veren O’dur. Onlardan her biri belirli bir süreye kadar akarcasına hareket eder. İyi bilin ki O, azîz ve gafurdur (üstün kudret sahibi olup, aynı zamanda çok affedicidir).
Süleyman Ateş = Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine dolar, gündüzü de gecenin üzerine dolar. Güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bil ki O, aziz ve çok bağışlayandır.
Tefhim-ul Kuran = Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. Güneşe ve aya da boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur.
Ümit Şimşek = Gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, geceyi gündüzün üzerine, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor; Güneş ile Ayı da itaatkâr kıldı. Onların hepsi de belirlenmiş bir vakte kadar akıp gider. Bilin ki Onun kudreti herşeye üstündür ve O çok bağışlayıcıdır.
Yaşar Nuri Öztürk = Gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne çekip örtüyor; gündüzü de gecenin üstüne sarıp dürüyor. Güneş'i ve Ay'ı bir buyruğa boyun eğdirmiştir. Hepsi, belirlenmiş bir süreye kadar akıp gider. Gözünüzü açın; Aziz'dir O, Gaffar'dır.
İskender Ali Mihr = (Allah), gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çevirir. Güneş’i ve Ay’ı musahhar (emre amade) kıldı. Hepsi belirlenmiş bir zamana kadar (yörüngelerinde) akar (gider). O; Azîz (yüce ve üstün), Gaffar (çok mağfiret eden) değil midir?
İlyas Yorulmaz = Gökleri ve yeri doğru ölçülerle yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örter, gündüzü de gecenin üzerine örter. Güneşi ve ayı kendi kontrolü altına almış, hepsi belirlenmiş bir vakte kadar akıp gider. En güçlü ve bağışlayıcı olan O değil midir?