وَنُرِيدُ أَن نَّمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ
Ve nurîdu en nemunne alâllezînestud’ıfû fîl ardı ve nec’alehum eimmeten ve nec’alehumul vârisîn(vârisîne).
ve nurîdu | : ve istiyoruz |
en nemunne | : ni’metlendirmek |
alâ ellezîne | : onlara |
testud’ıfû | : zayıf güçsüz bırakılanlar |
fî el ardı | : yeryüzünde |
ve nec’ale-hum | : ve onları kılarız |
eimmeten | : imamlar, önderler |
ve nec’ale-hum | : ve onları kılarız |
el vârisîne | : varisler, mirasçılar |
Diyanet İşleri = Biz ise, istiyorduk ki yeryüzünde ezilmekte olanlara lütufta bulunalım, onları önderler yapalım ve onları varisler kılalım.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve bizse yeryüzünde zayıf bir hâle getirilmesi istenenlere lûtfetmeyi ve onları, halka rehber kılmayı ve yeryüzüne, onları mîras bırakmayı dilemedeydik.
Abdullah Parlıyan = Biz ise, yeryüzünde güçsüz hale düşürülenlere lütuf ve rahmetimizle yardımda bulunmayı ve onların dinde öncüler olmalarını sağlayıp, Firavun ve yandaşlarına varis kılalım istedik.
Adem Uğur = Biz ise, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (mukaddes topraklara) vâris kılmak istiyorduk.
Ahmed Hulusi = Biz de diledik ki, o bölgedeki âciz bırakılıp aşağılananlara lütufta bulunalım, onları önderler yapalım ve kendilerini vârisler kılalım.
Ahmet Tekin = Biz ise, o ülkede temel hak ve hürriyetleri yok sayılan güçsüzlere, baskıcı, zâlim idareler altında ezilenlere lütufta bulunmak, onları önderler olarak yetiştirmek, o topraklara vâris kılarak, ötekilerin yerine geçirmek, oraya hâkim hale getirmek istiyorduk.
Ahmet Varol = Bizse o yerde zayıf düşürülenlere lütfetmek, onları önderler yapmak ve onları mirasçılar kılmak istiyorduk.
Ali Bulaç = Bizse o yerde zayıf düşürülenlere lütfetmek, onları önderler yapmak ve onları mirasçılar kılmak istiyorduk.
Ali Fikri Yavuz = Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyoruz.
Ali Ünal = Biz de istiyorduk ki, o yerde ezilmekte olanlara lütûf yapalım, onları hayırda önderler yapalım ve kendilerini (Firavun’un yerine Mısır’da) mirasçılar kılalım.
Bayraktar Bayraklı = Biz de istiyorduk ki, o yerde ezilenlere lütfedelim, onları önderler yapalım ve onları ötekilerin mülküne mirasçı yapalım.
Bekir Sadak = (5-6) Biz, memlekette gucsuz sayilanlara iyilikte bulunmak onlari onderler kilmak, onlari varis yapmak, memlekete yerlestirmek; Firavun, Haman ve her ikisinin askerlerine, cekinmekte olduklari seyleri gostermek istiyorduk.
Celal Yıldırım = Biz ise, o ülkede güçsüz hale düşürülenlere (lütuf ve rahmetimizle) yardımda bulunmayı, onları (örnek alınacak) liderler, önderler kılmayı, onları (o yerlere) vârisler yapmayı,
Cemal Külünkoğlu = Biz de istiyorduk ki o yerde zayıf düşürül(mek isten)enlere ihsanda bulunalım, onları (hayır hizmetinde) önderler yapalım, onları (diğerlerinin yerine) mirasçı kılalım.
Diyanet İşleri (eski) = Biz ise, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (mukaddes topraklara) vâris kılmak istiyorduk.
Diyanet Vakfi = Biz ise, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (mukaddes topraklara) vâris kılmak istiyorduk.
Edip Yüksel = Yeryüzünde güçsüzleştirilip ezilenlere lütfederek diledik ki onları önderler ve varisler yapalım.
Elmalılı Hamdi Yazır = Biz de istiyorduk ki o yerde ezilmekte olanlara lûtfedelim, onları öncül imamlar yapalım, hem onları vârisler kılalım
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz de o yerde ezilmekte olanlara lütufta bulunmak, onları öncül rehberler yapmak ve onları varisler kılmak istiyorduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz ise istiyorduk ki, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları önderler yapalım, onlara (ötekilerin) yerini aldıralım.
Gültekin Onan = Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, onları imamlar yapmak ve mirasçılar kılmak istiyoruz.
Harun Yıldırım = Biz ise, o yerde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları (mukaddes topraklara) vâris kılmak istiyorduk.
Hasan Basri Çantay = Biz ise diliyoruz ki o yerde za'fa uğratılanlara lütfedelim, onları (hayırda) muktedâbihler yapalım, onları (Fir'avn mülkünün) vârisler (i) kılalım.
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (biz, onları bu devrelerden geçirmekle) istiyorduk ki, o memlekette güçsüz düşürülenlere lütufta bulunalım, onları (insanlara) rehberler yapalım ve onları (Fir'avun’un memleketine) vâris olan kimseler kılalım.
İbni Kesir = Biz ise istiyorduk ki; güçsüz sayılanlara iyilikte bulunalım, onları önderler kılalım ve onları varisler yapalım.
Kadri Çelik = Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere minnette bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyorduk.
Muhammed Esed = Fakat Biz istiyorduk ki, yeryüzünde hor ve güçsüz görülen kimselerden yana çıkalım, onların dinde öncüler olmasını sağlayalım, onları (Firavun'un şeref ve itibarına) varis kılalım
Mustafa İslamoğlu = Ve Biz de istiyorduk ki, ülkede zayıf ve güçsüz bırakılanlara destek çıkalım ve onları öncüler yapalım; ve kendilerini (ülkeye) varis kılalım;
Ömer Nasuhi Bilmen = Biz de o yerde zayıf düşürülmeleri istenilen kimselere lütfetmek ve onları ileri gelenler kılmak ve onları (o yere) varisler kılmak diledik.
Ömer Öngüt = Biz de istiyorduk ki; o yerde ezilmekte olanlara iyilikte bulunalım, onları önderler yapalım ve onları (ötekilerin mülküne) mirasçı kılalım.
Şaban Piriş = Biz ise, ülkede güçsüz bırakılanlara iyilik etmek ve onları önderler yapmak ve onları oraya mirasçı kılmak istiyorduk.
Sadık Türkmen = Istiyorduk ki, yeryüzünde zayıflatılan kimselere iyilikte bulunalım, onları liderler/önderler yapalım ve mirasçılar kılalım,
Seyyid Kutub = Biz istiyorduk ki o yerde zayıflatılanlara lutfedelim, onları önderler yapalım, onları diğerlerinin yerine mirasçı kılalım.
Suat Yıldırım = (5-6) Biz ise o ülkedeki güçsüzlere ihsanda bulunmak, onları dünyada örnek şahsiyetler yapmak ve ülkeye onları vâris kılmak, onlara dünya hâkimiyeti vermek; Firavun’u, Haman’ı ve onların ordularını ise korktuklarına uğratmak istiyorduk.
Süleyman Ateş = Biz de istiyorduk ki o yerde ezilenlere lutfedelim, onları önderler yapalım, onları (ötekilerin mülküne) mirâsçı kılalım.
Tefhim-ul Kuran = Biz ise, yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyoruz.
Ümit Şimşek = Biz de istiyorduk ki, o memlekette zayıf düşürülmüş olanlara lütufta bulunalım, onları önder yapalım ve diğerlerine vâris kılalım.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve biz istiyoruz ki, yeryüzünde ezilip horlananlara bağışta bulunalım, onları önderler yapalım, onları mirasçılar haline getirelim.
İskender Ali Mihr = Ve Biz, yeryüzünde güçsüz olanları ni’metlendirmek ve onları imamlar kılmak ve varisler yapmak istiyoruz (istiyorduk).
İlyas Yorulmaz = Bizde yeryüzünde zayıf bırakılan bu insanlara iyilik yapmayı diledik. Bundan dolayı içlerinden birisini önder yapıp, kendi soylarını devam ettirecek zürriyet (varisler) verdik.