وَإِن يَكُن لَّهُمُ الْحَقُّ يَأْتُوا إِلَيْهِ مُذْعِنِينَ
Ve in yekun lehumul hakku ye’tû ileyhi muz’ınîn(muz’ınîne).
Diyanet İşleri = Ama gerçek (verilen hüküm) kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Fakat hak kendilerindeyse ona koşa koşa gelirler.
Abdullah Parlıyan = Eğer gerçek kendilerinden yana olursa boyun eğerek kabul ederler.
Adem Uğur = Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler.
Ahmed Hulusi = Eğer gerçek kendi lehlerine ise, sürat ve itaat ile ona gelirler!
Ahmet Tekin = Eğer lehlerine olabilecek uygulamalara, hak ve menfaate davet edilmişlerse boyun eğip koşarak gelirler.
Ahmet Varol = Eğer haklı kendileri olursa hemen boyun eğerek gelirler.
Ali Bulaç = Eğer hak lehlerinde ise, ona boyun eğerek gelirler.
Ali Fikri Yavuz = Eğer hak kendilerinin olursa, koşarak Peygambere gelirler.
Ali Ünal = Ama verilecek hüküm kendi lehlerinde gözükmeye görsün, o zaman tam bir kabullenmişlik içinde koşa koşa gelmektedirler.
Bayraktar Bayraklı = Ama, haklı çıkacaklarını bilirlerse, başlarını eğerek gelirler.
Bekir Sadak = Ama hak kendilerinden tarafa ise, itaatla kosa kosa gelirler.
Celal Yıldırım = Eğer hakk kendilerinden yana ise, başeğerek koşa koşa gelirler.
Cemal Külünkoğlu = Ama verilen hüküm, kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler.
Diyanet İşleri (eski) = Ama hak kendilerinden tarafa ise, itaatle koşa koşa gelirler.
Diyanet Vakfi = Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler.
Edip Yüksel = Ancak karar lehlerine olursa, ona gönüllü koşarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve eğer hak kendilerinin olur ise münkad olarak ona gelirler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Eğer hak kendilerinden yana ise, baş eğerek ona gelirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ama, eğer (Allah ve Resulünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona, gönülden bağlı olarak saygı ile gelirler.
Gültekin Onan = Eğer hak lehlerinde ise, ona boyun eğerek gelirler.
Harun Yıldırım = Ama, eğer (Allah ve Resûlünün hükmettiği) hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler.
Hasan Basri Çantay = Eğer hak kendilerinin lehinde ise itaatle koşa koşa ona gelirler.
Hayrat Neşriyat = Eğer hak, (Allah resûlünün verdiği hüküm,) kendi lehlerine olursa, ona itâat eden kimseler olarak (koşa koşa) gelirler.
İbni Kesir = Eğer hak, kendilerinden tarafa ise; boyunlarını bükerek gelirler.
Kadri Çelik = Eğer hak onların lehlerinde ise, şüphesiz ona (Resul'e) boyun eğerek gelirler.
Muhammed Esed = ama (bu yüz çevirenler) bir de hüküm kendilerinden yana gözükmeye görsün, hemen boyun eğerek kabul ederler!
Mustafa İslamoğlu = fakat eğer kendileri haklı çıkacak olursa, teslim olmuş bir edayla koşa koşa gelirler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve eğer hak kendilerinin lehine ise ona inkiyâd ederek geliverirler.
Ömer Öngüt = Eğer hak kendilerinin lehinde ise, ona gönülden bağlı olarak koşa koşa gelirler.
Şaban Piriş = Ama hak kendilerinden yana olursa, hemen boyun eğip gelirler.
Sadık Türkmen = Ama gerçek kendi lehlerinde ise, boyun eğerek ona gelirler.
Seyyid Kutub = Eğer davanın haklı tarafı iseler, Peygamber'e tam bir teslimiyetle koşa koşa gelirler.
Suat Yıldırım = Ama hüküm kendilerinden yana gözükmeye görsün, tam bir itaat içinde koşa koşa gelirler.
Süleyman Ateş = Eğer hüküm kendi lehlerine olursa itâ'at ederek, gelirler.
Tefhim-ul Kuran = Eğer hak onların lehlerinde ise, ona boyun eğerek gelirler.
Ümit Şimşek = Hak kendilerinden tarafa olduğu zaman ise verilecek hükme razı olarak gelirler.
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer gerçek, kendi lehlerine olursa boyun bükerek ona gelirler.
İskender Ali Mihr = Ve eğer hak onların ise (hak sahibi iseler) ona hemen (itaat ederek) gelirler.
İlyas Yorulmaz = Eğer verilecek karar onların lehine çıkacaksa, o zaman koşa koşa gelirler.