وَالْأَرْضَ فَرَشْنَاهَا فَنِعْمَ الْمَاهِدُونَ
Vel arda fereşnâhâ fe ni’mel mâhidûn(mâhidûne).
ve el arda | : ve yeryüzü, yeri |
fereşnâ-hâ | : onu biz döşeyip yaydık |
fe ni’me | : işte ne güzel |
el mâhidûne | : döşeyen, düzenleyen, düzenleyici. |
Diyanet İşleri = Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve yeryüzünü yayıp döşedik, daha da güzel döşeriz.
Abdullah Parlıyan = Biz yeryüzünü de genişce yaydık ve onu pek de güzel düzenledik.
Adem Uğur = Yeri de döşedik. (Bak) ne güzel döşeyiciyiz!
Ahmed Hulusi = Arzı da (enerji hatları - sinir sistemiyle) döşedik. . . Ne güzel döşeyenleriz!
Ahmet Tekin = Sizin yaşamanız, yerleşmeniz, menfaatiniz için, yeryüzünü, tarıma elverişli ovalar, iskana uygun araziler haline, işlevli hale getirdik. Biz ihtiyaçlarınıza uygun olacak şekilde ne güzel düzenleme yapıyoruz.
Ahmet Varol = Yeri de biz döşedik. Ne güzel döşeyiciyiz!
Ali Bulaç = Yeri de Biz döşeyip yaydık; ne güzel döşeyici(yiz).
Ali Fikri Yavuz = Arzı da döşedik. Ne güzel döşeyiciyiz!...
Ali Ünal = Yeryüzünü: onu da Biz döşedik; gerçekten ne de güzel döşedik.
Bayraktar Bayraklı = Yeri de döşedik. Ne güzel döşeyiciyiz!
Bekir Sadak = Yeryuzunu biz yayip dosedik: Ne guzel doseyiciyiz!
Celal Yıldırım = Yeryüzünü döşedik. Ne güzeldir o döşeyenler!
Cemal Külünkoğlu = Yeryüzünü de biz döşedik. (Biz) ne güzel döşeyiciyiz.
Diyanet İşleri (eski) = Yeryüzünü biz yayıp döşedik: Ne güzel döşeyiciyiz!
Diyanet Vakfi = Yeri de döşedik. (Bak) ne güzel döşeyiciyiz!
Edip Yüksel = Yeri biz döşedik; ne güzel döşeyiciyiz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Arzı da döşedik, bakınız biz ne güzel döşeriz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yeryüzünü döşedik; bakınız Biz ne güzel döşeriz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Yeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz!
Gültekin Onan = Yeri de biz döşeyip yaydık; ne güzel döşeyici(yiz).
Harun Yıldırım = Yeri de biz döşeyipyaydık; ne güzel döşeyici!
Hasan Basri Çantay = Yeri de biz döşedik. (Bak biz) ne güzel döşeyiciler (iz)!
Hayrat Neşriyat = Yeri de döşedik; işte (biz) ne güzel döşeyiciler(iz).
İbni Kesir = Yeryüzünü Biz, döşedik. Ne güzel döşeyicileriz.
Kadri Çelik = Yeri de biz döşeyip yaydık; pek de güzel döşeyici olanlarız.
Muhammed Esed = Biz yeri genişçe yaydık ve onu pek de güzel düzenledik!
Mustafa İslamoğlu = Yeri de Biz yayıp döşedik: Biz, ne muhteşem bir döşeyiciyiz.
Ömer Nasuhi Bilmen = (48-51) Yeri de döşedik, ne güzel döşeyicilerdir. Ve her şeyden iki çift yarattık. Tâ ki, tefekkür edesiniz. «Artık Allah'a kaçın, şüphe yok ki, ben sizin için O'nun tarafından bir apaçık korkutucuyum. Ve Allah ile beraber başka bir ilâh ittihaz etmeyin. Muhakkak ki, ben sizin için O'ndan bir apaçık korkutucuyum.»
Ömer Öngüt = Yeri de döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz!
Şaban Piriş = Yeryüzünü de yayıp döşedik. Ne güzel döşedik.
Sadık Türkmen = Yeryüzünü de döşedik. Ne güzel döşeyiciyiz Biz!
Seyyid Kutub = Yeri biz döşedik biz ne güzel döşeyiciyiz.
Suat Yıldırım = Yeryüzünü de Biz döşedik, bakınız Biz ne de güzel döşedik!
Süleyman Ateş = Yeri biz döşedik, (biz) ne güzel döşeyiciyiz.
Tefhim-ul Kuran = Yeri de biz döşeyip yaydık; ne güzel döşeyici olanlar(ız) .
Ümit Şimşek = Yeri de Biz döşedik; ne güzel yayıp düzenliyoruz!
Yaşar Nuri Öztürk = Yeri de biz döşedik. Ne güzel döşeyicileriz!
İskender Ali Mihr = Ve yeryüzü; onu döşek yaptık. İşte ne güzel düzenleyici.
İlyas Yorulmaz = Yeryüzünü de kalacak bir yer yaptık. O yeryüzü kalacaklar için ne güzel bir yer.