Önceki Ayet Sonraki Ayet  
44. Sûre Duhân/48

 ثُمَّ صُبُّوا فَوْقَ رَأْسِهِ مِنْ عَذَابِ الْحَمِيمِ

  Summe subbû fevka re’sihî min azâbil hamîm(hamîmi).

Kelime Karşılaştırma
summe : sonra
subbû : dökün, boşaltın
fevka : üst, üstüne
re’si-hi : onun başı
min azâbi : azaptan
el hamîmi : kaynar su
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sonra da dökün kaynar suyu azâb olarak tepesine.

 Abdullah Parlıyan = Sonra başından aşağı kaynar su azabından dökün.

 Adem Uğur = Sonra başına azap olarak kaynar su dökün!

 Ahmed Hulusi = "Sonra da, o kaynar suyun azabını onun başından aşağı dökün!"

 Ahmet Tekin = 'Sonra ceza olarak başından aşağı kaynar su dökün.'

 Ahmet Varol = Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.'

 Ali Bulaç = "Sonra kaynar suyun azabından başının üstüne dökün;"

 Ali Fikri Yavuz = Sonra da başının üstüne o kaynar su azabından dökün.

 Ali Ünal = “Sonra da boşaltın başının üstünden o kaynar su azabını!”

 Bayraktar Bayraklı = “Sonra başından aşağı kaynar su azabından dökün.”

 Bekir Sadak = (47-50) «ucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir.

 Celal Yıldırım = Sonra da başının üstüne kaynar su azabı dökün.

 Cemal Külünkoğlu = “Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.”

 Diyanet İşleri (eski) = (47-50) 'Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün' denir, sonra ona: 'Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir' denir.

 Diyanet Vakfi = (47-50) (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.

 Edip Yüksel = Sonra başına kaynar su azabından dökün.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra da başının üstüne hamîm azâbından dökün

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra da başına kaynar su azabından dökün.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün.»

 Gültekin Onan = Sonra kaynar suyun azabından başının üstüne dökün;

 Harun Yıldırım = “Sonra kaynar suyun azabından başının üstüne dökün;”

 Hasan Basri Çantay = «Sonra tepesinin üstüne o kaynar su azabından dökün».

 Hayrat Neşriyat = 'Sonra başının üstüne kaynar su azâbından dökün!'

 İbni Kesir = Sonra azab olarak başına kaynar su dökün.

 Kadri Çelik = “Sonra kaynar su azabından başının üstüne dökün;”

 Muhammed Esed = sonra başının üstüne yakıcı ümitsizliğin acısını boşaltın!

 Mustafa İslamoğlu = Sonra baştan ayağa boca edin yürek dağlayan bir (umutsuzluğu ve deyin ki):

 Ömer Nasuhi Bilmen = (48-49) Sonra başının üstüne o pek kaynar su azabından dökün. (Deyin ki) «Tad! Şüphe yok, sen (zûm ediyordun ki) pek kuvvetli, pek âlicenap olan sensin.»

 Ömer Öngüt = "Sonra başının üzerine kaynar su azabından dökün!"

 Şaban Piriş = Sonra kaynar su azabından başından aşağı boşaltın.

 Sadık Türkmen = Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.”

 Seyyid Kutub = Sonra başının üzerine kaynar su azabından dökün.

 Suat Yıldırım = (47-50) Allah Zebanîlere: "Tutun onu da" buyurur, "cehennemin ta ortasına sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!" ve deyin ki: "Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!" İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur.

 Süleyman Ateş = "Sonra başının üstüne kaynar su azâbından dökün!"

 Tefhim-ul Kuran = «Sonra kaynar suyun azabından başının üstüne dökün;»

 Ümit Şimşek = Sonra da azap olarak başından aşağı kaynar su dökün.

 Yaşar Nuri Öztürk = "Sonra başının üstüne, kaynar su azabından dökün!"

 İskender Ali Mihr = Sonra başının üstüne azap olarak kaynar su dökün.

 İlyas Yorulmaz = Sonra suçlunun başından aşağı o yakıcı azabı saçın.