قَالَ الَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُلٌّ فِيهَا إِنَّ اللَّهَ قَدْ حَكَمَ بَيْنَ الْعِبَادِ
Kâlellezî nestekberû innâ kullun fîhâ innallâhe kad hakeme beynel ibâd(ibâdi).
Diyanet İşleri = Büyüklük taslayanlar ise şöyle derler: “Biz hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz Allah, kullar arasında (böyle) hüküm vermiştir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ululuk satanlarsa, şüphe yok ki diyecekler, hepimiz de ateş içindeyiz; şüphe yok ki Allah, kullar arasında hükmetti.
Abdullah Parlıyan = Büyüklük taslayanlar ise; “Doğrusu hepimiz ateşteyiz, Allah kulları arasında böylece hüküm verdi. Değil sizi, kendimizi kurtarmaya dahi gücümüz yok!” derler.
Adem Uğur = O büyüklük taslayanlar ise: Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, derler.
Ahmed Hulusi = O büyüklük taslayanlar da der ki: "Gerçek şu ki hepimiz onun içindeyiz. . . Muhakkak ki Allâh, kulları arasında hüküm vermiştir!"
Ahmet Tekin = Büyüklük taslayan zorba iktidar sahipleri ise:'Hepimiz bu ateşin içindeyiz. Allah, hiçbir kulunu, diğerlerinin günahlarından dolayı sorguya çekmeyerek, kulları arasında nihaî hükmünü vermiştir.' diye cevap verirler.
Ahmet Varol = Büyüklük taslayanlar da şöyle derler: 'Biz hepimiz bunun içindeyiz. Şüphesiz Allah kullar arasında hüküm vermiştir.'
Ali Bulaç = Büyüklenen (müstekbir)ler derler ki: "Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten Allah, kullar arasında hüküm verdi (artık)."
Ali Fikri Yavuz = Büyüklük taslayıb imandan yüz çevirenler de şöyle diyecektir: “- Biz topyekün o ateş içindeyiz. Doğrusu Allah, kulları arasında (gerekli) hükmünü verdi. (Müminleri cennete koydu, kâfirleri cehenneme soktu).”
Ali Ünal = Büyüklük ve hakimiyet iddiasıyla diğerlerini ezenler ise şöyle cevap verirler: “Artık hep birlikte Ateş’in içindeyiz. Allah, kulları arasında hükmünü verdi (ve herkes, neyi hak ettiyse onu çekiyor. Artık yapacak bir şey yok).”
Bayraktar Bayraklı = Büyüklük taslayanlar, “Hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz ki Allah, kulları arasında hüküm vermiştir” diyecekler.
Bekir Sadak = Buyukluk taslayanlar: «Dogrusu hepimiz onun icindeyiz. Allah kullar arasinda suphesiz hukum vermistir» derler.
Celal Yıldırım = Büyüklük taslayanlar şöyle derler: «Doğrusu hepimiz ateşteyiz. Allah ise kulları arasında hükmünü vermiştir.»
Cemal Külünkoğlu = Büyüklük taslayanlar ise şöyle diyecekler: “Biz hepimiz ateşin içindeyiz (Biz kurtarabilseydik zaten kendimizi kurtarırdık). Şüphesiz Allah, kullar arasında böyle hüküm vermiştir.”
Diyanet İşleri (eski) = Büyüklük taslayanlar: 'Doğrusu hepimiz onun içindeyiz. Allah kullar arasında şüphesiz hüküm vermiştir' derler.
Diyanet Vakfi = O büyüklük taslayanlar ise: Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, derler.
Edip Yüksel = Büyüklük taslamış olanlar, 'Hepimiz onun içindeyiz. ALLAH kulları arasında artık hüküm vermiştir,' derler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Büyüklük taslıyanlar da şöyle demektedirler: Evet, hepimiz onun içindeyiz, çünkü Allah, kulları beyninde hukmünü verdi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Büyüklük taslayanlar ise şöyle diyecekler: «Evet, hepimiz onun içindeyiz, çünkü Allah kulları arasında hükmünü verdi.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Büyüklük taslayanlar da şöyle derler: «Evet, hepimiz onun içindeyiz. Allah kulları arasında hükmünü vermiştir.»
Gültekin Onan = Büyüklenen (müstekbir)ler derler ki: "Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçekten Tanrı, kullar arasında hüküm verdi (artık)."
Harun Yıldırım = O büyüklük taslayanlar ise: Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, derler.
Hasan Basri Çantay = O büyüklük satanlar (şöyle) dediler (diyecekler): «biz (de, siz de) hepimiz bunun içindeyiz. Şübhe yok ki Allah kulları arasında (vereceği) hükmü verdi».
Hayrat Neşriyat = Büyüklük taslayanlar (da): 'Doğrusu biz hep berâber onun içindeyiz; şübhesiz ki Allah, kullar arasında gerçekten hükm(ünü) vermiştir' derler.
İbni Kesir = Büyüklük taslayanlar: Doğrusu hepimiz, onun içindeyiz. Şüphesiz Allah kullar arasında hükmünü vermiştir, derler.
Kadri Çelik = Büyüklenenler derler ki: “Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; şüphesiz Allah, kullar arasında hüküm vermiştir (artık).”
Muhammed Esed = Büyüklük taslayanlar ise, "Biz hepimiz onun içindeyiz! Allah, (artık) kulları arasında hüküm vermiş bulunmaktadır!" diye cevap verecekler.
Mustafa İslamoğlu = Büyüklük taslayanlar ise: "İşte hepimiz onun içindeyiz; kesin olan şu ki, Allah kulları arasındaki hükmünü çoktan vermiştir!" diyecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ululanmış olanlar da derler ki: «Şüphe yok, bizler cümleten bunun (bu azabın) içindeyiz. Muhakkak ki, Allah kulları arasında hükmetmiştir.»
Ömer Öngüt = O büyüklük taslayanlar: "Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz. Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi. " derler.
Şaban Piriş = Büyüklenenler de: -Biz, hepimiz onun içindeyiz. Allah, kulları arasında hükmünü vermiştir.
Sadık Türkmen = Büyüklük taslayan kimseler dediler ki: “Gerçek şu ki; hepimiz onun içindeyiz. Muhakkak ki Allah, kulları arasında hükmünü/kararını vermiş!”
Seyyid Kutub = Büyüklük taslıyanlar: «Doğrusu hepimiz de onun içindeyiz. Allah kulları arasında şüphesiz hüküm vermiştir.» derler.
Suat Yıldırım = Büyüklük taslayanlar da: "Bizim hepimiz ateşin içindeyiz. Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, iş bitti!"
Süleyman Ateş = Büyüklük taslayanlar da dediler ki: "Hepimiz de onun içindeyiz. Allâh kulları arasında (böyle) hüküm verdi!"
Tefhim-ul Kuran = Büyüklenen (müstekbir)ler derler ki: «Biz hepimiz (ateşin) içindeyiz; gerçek şu ki Allah, kullar arasında hüküm verdi (artık).»
Ümit Şimşek = Büyüklük taslayanlar ise 'Hepimiz ateşteyiz,' derler. 'Artık Allah kulları arasında hükmünü vermiştir.'
Yaşar Nuri Öztürk = Böbürlenen takım şöyle konuşur: "Gerçek şu ki, hepimiz ateşin içindeyiz. Allah, kullar arasında hüküm vermiş."
İskender Ali Mihr = Kibirlenenler dedi ki: "Muhakkak ki biz hepimiz, onun (ateşin) içindeyiz. Allah mutlaka kulları arasında hüküm vermiştir."
İlyas Yorulmaz = Dünyada iken büyüklenenler onlara “Şimdi şuanda hepimiz ateşin içindeyiz. Elbetteki Allah kullarının arasında hükmünü, kesin olarak vermiştir” derler.