وَمَا كُنتَ تَتْلُو مِن قَبْلِهِ مِن كِتَابٍ وَلَا تَخُطُّهُ بِيَمِينِكَ إِذًا لَّارْتَابَ الْمُبْطِلُونَ
Ve mâ kunte tetlû min kablihî min kitâbin ve lâ tehuttuhu bi yemînike izen lertâbel mubtılûn(mubtılûne).
ve mâ kunte | : ve sen olmadın |
tetlû | : okuyorsun |
min kabli-hi | : ondan önce |
min kitâbin | : kitaptan |
ve lâ tehuttu-hu | : ve onu yazmıyorsun |
bi yemîni-ke | : sağ elinle |
izen | : öyleyse, o zaman, öyle olsa |
lertâbe (le irtâbe) | : mutlaka şüphe ederler |
el mubtılûne | : bâtılda olanlar |
Diyanet İşleri = Sen şu Kur’an’dan önce hiçbir kitap okumuyor ve onu sağ elinle yazmıyordun. (Okuyup yazsaydın) o takdirde batıl peşinde koşanlar, şüpheye düşerlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve sen, bundan önce hiçbir kitap okumazdın ve sağ elinle de bir şey yazmamıştın, öyle olsaydı, bâtıl şeylere kapılanlar mutlaka şüpheye düşerlerdi.
Abdullah Parlıyan = Ey peygamber! Sen, bu Kur'an sana gelmezden önce hiç kitap okumazdın ve ellerinle de yazı yazar birisi değildin. Öyle olsaydı, batıl şeylere kapılanlar, mutlaka şüpheye düşerlerdi.
Adem Uğur = Sen bundan önce ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, bâtıla uyanlar kuşku duyarlardı.
Ahmed Hulusi = Sen O'ndan (inzâl ettiğimiz BİLGİden) önce (Tevrat, İncil gibisinden) bir kitap okumuyor ve onu sağ elinle de yazmıyordun. . . (Demek ki genel anlamda okur - yazar olabilir. . . Furkan: 5) (Eğer okuyup yazıyor olsaydın) o takdirde dediklerini çürütmek isteyenler elbette şüphe ederdi.
Ahmet Tekin = Sen Kur’ân indirilmeden önce, ne kitaptan okumayı bilirdin, ne de sağ elinle yazı yazabilirdin. Eğer öyle olsaydı, bâtıl yolda gidenler, bâtılın hâkimiyetini temin için hakkı baskı altında tutan güç ve iktidar sahipleri elbette kuşku duyarlardı.
Ahmet Varol = Sen daha önce ne bir kitap okuyor ne de onu elinle yazıyordun. Öyle olsaydı batıla uyanlar kuşkulanırlardı.
Ali Bulaç = Bundan önce sen hiç kitap okuyan değildin ve onu sağ elinle de yazmıyordun. Böyle olsaydı, batılda olanlar kuşkuya kapılırlardı.
Ali Fikri Yavuz = Sen bundan önce (Kur’an’ın nüzulünden evvel inen kitablardan) hiç bir kitab okur değildin ve elinle de onu yazmazdın. (Eğer okur yazar olmuş olsaydın), o vakit müşrikler, (Kur’an’ı başkasından okuyup yazdın ve öğrendin diye) elbette şübhelenirlerdi.
Ali Ünal = Sen, bu Kitap sana indirilmeye başlanmadan önce herhangi bir kitap okumuş veya yazı yazmış bir insan değildin. Eğer bunları yapmış olsaydın, Kur’ân’la ilgili bâtıl iddialar peşinde koşanların, onun Allah’tan geldiği gerçeği konusunda şüphe duymaya bir mazeretleri olabilirdi.
Bayraktar Bayraklı = Sen daha önce bir kitaptan okuyup sağ elinle de yazarak kopya çekmiş değilsin. Öyle olsaydı, saçmalayanlar şüpheye düşerlerdi.[415]
Bekir Sadak = Sen daha once bir kitabtan okumus ve elinle de onu yazmis degildin. Oyle olsaydi, batil soze uyanlar supheye duserlerdi.
Celal Yıldırım = (Ey Peygamber!) Sen bundan önce bir kitaptan okur değildin ve elinle de yazı yazar değildin ; öyle olsaydın bâtılı savunanlar şüpheye düşerlerdi.
Cemal Külünkoğlu = (Resulüm!) Sen Bundan önce herhangi bir kitap okumuyor ve onu sağ elinle de yazmıyordun. Şayet böyle olmasaydı (okuyup yazsaydın) o takdirde batıl peşinde koşanlar (o Kur'an' başka yerden okudun ya da yazdın diye) şüpheye düşerlerdi.
Diyanet İşleri (eski) = Sen daha önce bir kitabtan okumuş ve elinle de onu yazmış değildin. Öyle olsaydı, batıl söze uyanlar şüpheye düşerlerdi.
Diyanet Vakfi = Sen bundan önce ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, bâtıla uyanlar kuşku duyarlardı.
Edip Yüksel = Sen daha önceki kitaplardan hiç birini okumuyordun ve onları elinle de yazmıyordun. Bu durumda, yanlışı savunanların kuşkulanması için bir bahane oluşacaktı.
Elmalılı Hamdi Yazır = Sen bundan evvel kitab okur değildin, hâlâ da elinde yazı yazmazsın öyle olsaydı mubtıller şübhelenebilirlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sen bundan önce kitap okur değildin, hala da elinle yazı yazmazsın; öyle olsaydı batıla uyanlar şüphelenebilirlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sen bundan önce, ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar kuşku duyarlardı.
Gültekin Onan = Bundan önce sen hiç kitap okuyan değildin ve onu sağ elinle de yazmıyordun. Böyle olsaydı, batılda olanlar kuşkuya kapılırlardı.
Harun Yıldırım = Sen bundan önce ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, bâtıla uyanlar kuşku duyarlardı.
Hasan Basri Çantay = Sen bundan evvel hiçbir kitâb okur değildin. Elinle de onu yazmadın. Böyle olsaydı baatıl söyleyenler elbet şübhelenir (ler) di.
Hayrat Neşriyat = Hâlbuki (sen), bundan önce ne bir kitab okumuş, ne de sağ elinle onu yazmış değildin. Öyle olsaydı elbette bâtıla dalanlar şübheye düşerdi.
İbni Kesir = Daha önce sen hiç bir kitab okur değildin. Sağ elinle de onu yazmıyordun. Öyle olsaydı; batılda olanlar şüpheye düşerlerdi.
Kadri Çelik = Bundan önce sen hiç bir kitap okuyan değildin ve onu sağ elinle de yazmıyordun. Böyle olsaydı, batılda olanlar kuşkuya kapılırlardı.
Muhammed Esed = çünkü, (ey Muhammed,) sen bu (vahyin gelmesi)nden önce herhangi bir ilahi kelamı okumuş ya da onu kendi ellerinle yazmış değildin; öyle olsaydı, (sana vahyetmiş olduğumuz) hakikati çürütmeye çalışanlar, insanları (onun hakkında) kuşkuya sevk edebilirlerdi.
Mustafa İslamoğlu = Hem sen bu (Kur'an)dan önce herhangi bir (kutsal) kitabı okumuş değildin; dahası onu kendi elinle yazıyor da değilsin. Eğer böyle olsaydı insanları kuşkuya düşürürlerdi, gerçeği geçersiz kılmaya yeltenenler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve sen ondan evvel hiçbir kitap okur olmadın ve sağ elin ile onu yazmadın. Öyle olsa idi elbette iptale çalışanlar, şüpheye düşmüş olurlardı.
Ömer Öngüt = Resulüm! Sen bu Kur'an'dan önce bir kitaptan okumuş ve elinde de yazmış değildin. Öyle olsaydı, bâtıl söz söyleyenler elbette şüphelenirlerdi.
Şaban Piriş = Daha önce sen, hiç bir kitap okumuş değildin. Onu sağ elinle de yazmadın, öyle olsaydı, batılcılar şüphe ederlerdi.
Sadık Türkmen = Sen bundan önce herhangi bir kitap okuyan/okuyor değildin ve onu sağ elinle de yazmıyordun! Öyle olsaydı yalana/bâtıla uyanlar kuşkulanabilirlerdi!
Seyyid Kutub = Sen Kur'an'dan önce hiçbir kitap okumuş ya da eline kalem alarak yazmış biri değilsin. Öyle olsaydı batıl yanlısı inkârcılar kuşkulanırlardı.
Suat Yıldırım = Ey Resulüm! Sen vahyimizden önce kitap okuyan veya yazı yazan bir insan değildin; eğer böyle olsaydı, batıl iddia peşinde olanlar şüphe edebilirlerdi.
Süleyman Ateş = (Ey Muhammed) Sen bundan önce bir Kitap okumuyordun, elinle de onu yazmıyorsun. Öyle olsaydı o zaman (Allâh'ın sözlerini boşa çıkarmaya çalışan) iptalciler, kuşkulanırlardı.
Tefhim-ul Kuran = Bundan önce sen hiç bir kitap okuyan değildin ve onu sağ elinle de yazmıyordun. Böyle olsaydı, batılda olanlar kuşkuya kapılırlardı.
Ümit Şimşek = Bundan önce sen ne bir kitap okumuş, ne de eline kalem almıştın. Öyle olsaydı, âyetlerimizi çürütmek isteyenler elbette şüpheye düşerdi.
Yaşar Nuri Öztürk = Sen bundan önce herhangi bir kitap okumuyordun; onu sağ elinle de yazmıyorsun. Eğer öyle olsaydı bâtıla saplananlar mutlaka kuşku duyacaklardı.
İskender Ali Mihr = Ve sen, bundan önce kitap okumadın. Ve sen, O’nu elinle de yazmıyorsun. Öyle olsaydı, batılda olanlar (boş konuşanlar) elbette şüphe ederlerdi.
İlyas Yorulmaz = Sen daha önceden (Allah, ahiret, ceza, din vs. konularla ilgili) ne bir kitap okuyordun ve nede elinle bir kitab yazıyordun. Öyle olsaydı, batıl içine batmış kimseler hemen şüphelenirlerdi.