لَا فِيهَا غَوْلٌ وَلَا هُمْ عَنْهَا يُنزَفُونَ
Lâ fîhâ gavlun ve lâ hum anhâ yunzefûn(yunzefûne).
Diyanet İşleri = Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Orada ne bir sersemlik var, ne de sarhoş olurlar.
Abdullah Parlıyan = Çarpıp sersem etmeyen ve sarhoşluk da vermeyen bir içki.
Adem Uğur = O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar.
Ahmed Hulusi = Aklı yanlışa yönlendiren bir özellik yoktur onda. . . Onlar ondan sarhoş da olmazlar (neyi nasıl yaptıklarının bilincini hiç yitirmezler)!
Ahmet Tekin = Orada hiçbir keder, sıkıntı, zarar, baş ağrısı, aklı giderme, mide sancısı söz konusu değildir. İçtiklerinden sarhoş da olmazlar.
Ahmet Varol = Onda ne bir sersemletme vardır ne de ondan dolayı sarhoş olurlar.
Ali Bulaç = Onda ne bir gaile vardır, ne de kendilerinden geçip, akılları çelinir.
Ali Fikri Yavuz = Onu içmekte bir gaile yok ve onlar, ondan sarhoş da olmazlar.
Ali Ünal = İçinde zararlı ve sersemletici hiçbir şey bulunmaz; ondan içmekle sarhoş da olmazlar.
Bayraktar Bayraklı = O içecekte ne sersemletme vardır, ne de ondan dolayı sarhoş olurlar.
Bekir Sadak = (45-47) Basagrisi vermeyen, sarhos etmeyen, icenlere zevk bahseden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kadehler sunulur.
Celal Yıldırım = İçinde tiksindirici hiçbir şey yoktur ve onlar bundan sarhoş da olmazlar, kendilerinden de geçmezler.
Cemal Külünkoğlu = (45-47) Aralarında bembeyaz, içenlere pek hoş gelen dupduru pınardan (doldurulmuş) bir kâse dolaştırılır. Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar.
Diyanet İşleri (eski) = (45-47) Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.
Diyanet Vakfi = O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar.
Edip Yüksel = Onda ne başağrısı ne de sarhoşluk vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onda ne bir gaile vardır, ne de başlarına vurur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onda ne bir zarar vardır ne de başlarına vurur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onda ne bir zararlı sonuç vardır, ne de sarhoşluk verir.
Gültekin Onan = Onda ne bir gaile vardır, ne de kendilerinden geçip, akılları çelinir.
Harun Yıldırım = O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar.
Hasan Basri Çantay = Orada bir humar (baş ağrısı) da yok, onların bundan bîhuş olacakları da yok.
Hayrat Neşriyat = Onda ne bir sersemletme vardır, ne de onlar ondan sarhoş olurlar.
İbni Kesir = Başağrısı yoktur onda ve sarhoş da etmez.
Kadri Çelik = Onda ne bir zarar vardır, ne de onunla sarhoş olurlar.
Muhammed Esed = çarpmayan ve sarhoşluk vermeyen.
Mustafa İslamoğlu = ne zahmet verecek ne de sarhoş edecek;
Ömer Nasuhi Bilmen = (47-49) Kendisinde ne bir gâile vardır ve ne de onlar ondan sarhoş olacaklardır. Ve onların yanlarında irice gözlü, nazarlarını (kendilerine) tahsis etmiş zevceler de vardır. Sanki onlar, kapalı yumurtalardır.
Ömer Öngüt = O içkide ne sersemletme vardır, ne de onunla sarhoş olurlar.
Şaban Piriş = O, ne baş ağrısı verir, ne de ondan sarhoş olurlar.
Sadık Türkmen = Onda sersemletme yoktur, ondan sarhoş da olmazlar!
Seyyid Kutub = O içkide ne sersemletme var, ne de onunla sarhoş olurlar.
Suat Yıldırım = (43-47) Naim cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde otururlar. Kaynağından taze doldurulmuş, berrak mı berrak, içenlere pek hoş gelen, içinde zararlı ve sersemletici şey olmayan, sarhoş da etmeyen içecekler, dolu dolu kadehlerle etraflarında fır dönen hizmetçiler tarafından ikram edilir.
Süleyman Ateş = Onda ne sersemletme var, ne onunla sarhoş olurlar.
Tefhim-ul Kuran = Onda ne bir gaile vardır, ne de kendilerinden geçip, akılları çelinir.
Ümit Şimşek = Ne rahatsızlık verir, ne sarhoş eder.
Yaşar Nuri Öztürk = Sersemletme/başağrısı yok onda. Sarhoş da olmazlar ondan.
İskender Ali Mihr = Onun içinde aklı gideren bir şey yoktur. Ve onlar, ondan (o maiden) sarhoş olmazlar.
İlyas Yorulmaz = İçerisinde ne sarhoş eden bir şey var, nede ondan dolayı uyuşup kalırlar.