قُلْ إِنَّمَا أَعِظُكُم بِوَاحِدَةٍ أَن تَقُومُوا لِلَّهِ مَثْنَى وَفُرَادَى ثُمَّ تَتَفَكَّرُوا مَا بِصَاحِبِكُم مِّن جِنَّةٍ إِنْ هُوَ إِلَّا نَذِيرٌ لَّكُم بَيْنَ يَدَيْ عَذَابٍ شَدِيدٍ
Kul innemâ eızukum bi vâhidetin, en tekûmû lillâhi mesnâ ve furâdâ summe tetefekkerû, mâ bi sâhıbikum min cinnetin, in huve illâ nezîrun lekum beyne yedey azâbin şedîd(şedîdin).
kul | : de, söyle |
innemâ | : ancak, sadece |
eızu-kum | : size vaazediyorum, öğüt veriyorum |
bi | : ile |
vâhidetin | : tek, bir tane |
en | : olmak |
tekûmû | : kalkın |
li allâhi | : Allah için |
mesnâ | : ikişer ikişer |
ve furâdâ | : ve fertler (olarak), teker teker |
summe | : sonra |
tetefekkerû | : tefekkür edin, düşünün |
mâ | : değil, yoktur |
bi sâhıbi-kum | : sizin sahibiniz, arkadaşınız |
min | : dan |
cinnetin | : cinnet, delilik |
in | : eğer |
huve | : o |
illâ | : sadece, ancak, den başka |
nezîrun | : nezir, uyarıcı |
lekum | : sizin için |
beyne yedey | : ellerinin arasında, önünde, gelecek olan |
azâbin | : bir azap |
şedîdin | : şiddetli, kuvvetli |
Diyanet İşleri = (Ey Muhammed!) De ki: “Ben size ancak bir tek şeyi, Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkıp düşünmenizi öğütlüyorum. Arkadaşınız Muhammed’de cinnetten eser yoktur. O, şiddetli bir azaptan önce sizin için ancak bir uyarıcıdır.”
Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Ben size tek bir öğüt vermedeyim ancak. İkişer ikişer, teker teker kalkın da sonra bir düşünün ki sizinle konuşanda deliliğe âit bir emâre bile yok; o, ancak ve ancak, şiddetli bir azaptan önce sizi korkutan biri.
Abdullah Parlıyan = De ki: “Ben size birtek öğüt veriyorum: Allah için teker teker, ikişer ikişer kalkın da sonra bir düşünün ki, sizinle konuşan peygamberde hiçbir delilik yok. O ancak, sizi şiddetli bir azabın öncesinde korkutan bir elçidir.”
Adem Uğur = (Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker ayağa kalkın, sonra da düşünün! Arkadaşınızda (peygamberde) hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir.
Ahmed Hulusi = De ki: "Size sadece bir tek öğüt veriyorum: Allâh için ister ikişer - birlikte ister kendi başınıza kaldığınızda şöyle bir derin düşünün bakalım! Size sahip çıkanda bir cinnet söz konusu değildir. . . O ancak şiddetli bir azabın öncesinde sizin için uyarıcıdır!"
Ahmet Tekin = Rasulüm onlara:'İlimde, teknikte, ahlakî güzellikte çağınızın örneği, önderi olarak Allah için, ikişer ikişer, birer birer, harekete geçip İslâmî sorumlulukları sırtlanarak yerine getirmenizi; insanlara İslam esaslarını öğretmenizi; İslâmî eğitimi kurumsallaştırmanızı, İslamda sebatınızı; ailenizin ve halkınızın meselelerine itina göstermenizi; ihtiyaçlarını karşılamanızı, sorumluluklarının gereğini yapmalarını istemenizi; İslam ilkelerinin uygulanıp uygulanmadığını denetlemenizi; bunları yaparken mutlaka aklınızı ve düşünme kabiliyetinizi kullanmanızı, size öğütlüyorum, sorumluluklarınızı, sorumsuz davranmanızın doğuracağı sonuçlarıhatırlatarak sizleri uyarıyorum.' de.Hemşehriniz, arkadaşınız peygamberde cinlere mahkûm olmuşluk, delilik eseri yoktur. O, kesinlikle, şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatarak sizi uyaran bir peygamberdir.
Ahmet Varol = De ki: 'Size bir şeyi öğütlüyorum: Allah için ikişer ikişer ve teker teker durup sonra düşünmenizi. (Göreceksiniz ki) arkadaşınızda hiçbir delilik eseri yoktur. O ancak şiddetli bir azabın öncesinde sizin için bir uyarıcıdır.'
Ali Bulaç = De ki: "Size bir tek öğüt veriyorum: "Allah için ikişer ikişer ve teker teker kıyam etmeniz, sonra düşünmeniz. Sizin sahibiniz (veya arkadaşınız olan Peygamber)de hiç bir delilik yoktur. O, yalnızca sizi, şiddetli bir azabın öncesinde uyarandır."
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm, Mekke kâfirlerine) de ki: “- Size sadece bir tek nasihat edeceğim: Allah için, (tarafgirlik için değil, gerçeği anlamak için) ikişer ikişer ve teker teker (peygamberin meclisinden) kalkarsınız, sonra da iyi düşünürsünüz; arkadaşınızda cinnetten eser yoktur. O, yalnız şiddetli bir azabın önünde sizi korkutan bir peygamberdir.”
Ali Ünal = De ki: “Size tek bir şey tavsiye ediyorum: Kendinizi toparlayın, ister ikişer kişi halinde, isterse tek tek Allah için şöyle bir kenara çekilin (ve bütün önyargılarınızı bir tarafa bırakıp,) samimi ve ciddi olarak düşünün. Sizin arkadaşınızda delilikten eser yoktur. O, çok çetin bir azaptan önce sizi uyarmak için gelmiş bir peygamberden başkası değildir.”
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Size sadece bir öğüt veriyorum: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkınız. Sonra arkadaşınızda kesinlikle hiçbir deliliğin olmadığını iyice düşününüz. O sadece, sizi önünüzdeki şiddetli azaba karşı uyaran birisidir.”
Bekir Sadak = De ki: «Size tek bir ogudum vardir: Allah icin ikiser ikiser ve tek tek kalkiniz, sonra dusununuz, goreceksiniz ki arkadasinizda bir delilik yoktur. O yalniz cetin bir azabin oncesinde sizi uyarmaktadir.»
Celal Yıldırım = De ki: Size tek bir öğütte bulunuyorum: Allah için ikişer ikişer, birer birer ayağa kalkmanızı, sonra da iyice düşünmenizi (istiyorum). Arkadaşınızda cinnet diye bir şey yoktur. O, ancak çok şiddetli bir azâbdan önce sizi uyaran bir peygamberdir.
Cemal Külünkoğlu = (Ey Muhammed!) Onlara de ki: “(Ey müşrikler!) Size bir tek öğüdüm var: Allah için, (gerçeği anlamak için) ikişer ikişer ve teker teker (peygamberin meclisinden) kalkın, sonra da (vicdanınızla baş başa kalarak) iyi düşünün; arkadaşınızda (bende) cinnetten eser yoktur. O, sadece ağır bir azabın eşiğinde bulunan sizleri uyaran bir peygamberdir.”
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Size tek bir öğüdüm vardır: Allah için ikişer ikişer ve tek tek kalkınız, sonra düşününüz, göreceksiniz ki arkadaşınızda bir delilik yoktur. O yalnız çetin bir azabın öncesinde sizi uyarmaktadır.'
Diyanet Vakfi = (Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: İkişerli olarak, teker teker Allah'a yönelin ve düşünün! Arkadaşınızda (peygamberde) hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir.
Edip Yüksel = De ki, 'Size bir tek öğüdüm var: ALLAH için ikişer ikişer, yahut teker teker kalkın, sonra düşünün. Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O sadece, çetin bir cezadan önce sizi uyaran birisidir.'
Elmalılı Hamdi Yazır = De ki: size sâde bir tek nasıhat edeceğim şöyle ki: Allah için ikişer üçer ve teker teker kalkarsınız, sonra da iyi düşünürsünüz, arkadaşınızda cinnetten eser yoktur, o yalnız şiddetli bir azâbın önünde sizi sakındıracak bir Peygamberdir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Size sadece bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer, üçer ve teker teker kalkarsınız sonra da iyi düşünürsünüz; arkadaşınızda delilikten eser yoktur. O, yalnız şiddetli bir azabın önünde sizi sakındıracak bir peygamberdir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = De ki: «Size sadece bir tek nasihat edeceğim. Şöyle ki: Allah için ikişer, üçer ve teker teker kalkarsınız, sonra da iyi düşünürsünüz.» Arkadaşınızda (peygamberde) delilikten eser yoktur. O, yalnız şiddetli bir azabın önünde, sizi sakındıracak bir peygamberdir.
Gültekin Onan = De ki: "Size bir tek öğüt veriyorum: Tanrı için ikişer ikişer ve teker teker kıyam etmeniz, sonra düşünmeniz (tetefekkeru). Sizin arkadaşınız (olan Peygamber)de hiç bir delilik yoktur. O, yalnızca sizi, şiddetli bir azabın öncesinde uyarandır."
Harun Yıldırım = (Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker ayağa kalkın, sonra da düşünün! Arkadaşınızda (peygamberde) hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir.
Hasan Basri Çantay = (Habîbim) de ki: «Ben size sırf Allah için ikişer, ikişer, teker teker (karşımda) durmanız, sonra arkadaşınızda hiçbir mecnunluk olmadığını iyi düşün (üb bil) menizi va'z ederim. O, çetin bir azâb (gelib çatmaz) dan evvel (bunu) size haber veren (bir peygamber) den başkası değildir».
Hayrat Neşriyat = (Ey Resûlüm!) De ki: 'Size sâdece tek bir nasîhat edeceğim; şöyle ki: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkarsınız, sonra da düşünürsünüz! (Ve anlarsınız ki)arkadaşınızda hiçbir delilik yoktur; o ancak, (pek) şiddetli bir azâbın öncesinde, sizin için bir korkutucudur.'
İbni Kesir = De ki: Ben, size ancak Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalmanızı, sonra arkadaşınızda bir delilik olmadığını iyice düşünmenizi öğütlerim. O, ancak şiddetli bir azabın öncesinde sizin için bir uyarıcıdır.
Kadri Çelik = De ki: “Size tek bir öğüdüm vardır: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkınız, sonra düşününüz. Arkadaşınızda (peygamberde) bir delilik yoktur (gerçeğini görünüz). O sadece çetin bir azabın eşiğinde sizi uyarıcıdır.”
Muhammed Esed = De ki: "Size bir tek öğüdüm var; ister başkalarıyla birlikte iken ister yalnız, Allah'ın huzurunda (bulunduğunuzun bilincinde) olun ve sonra kendi kendinize, (bu elçi olarak görevlendirilen) arkadaşınızda bir delilik olmadığını düşünün! O, yaşayacağınız şiddetli azaba karşı sizi uyarmaktan başka bir şey yapmıyor."
Mustafa İslamoğlu = De ki: "Size tek bir öğüdüm var: ister başkalarıyla beraber ister yalnız başınayken, Allah'ın huzurunda bulunduğunuz gerçeğini asla (unutmayın)! Sonra arkadaşınızda delilikten eser olmadığını düşünün: onun tek yaptığı, önünüzde bekleyen şiddetli mahrumiyete karşı sizi uyarmaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Size ancak bir şey ile öğüt veririm. Şöyle ki: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkarsınız, sonra da güzelce düşünürsünüz, sizin sahibinizde cinnetten bir eser yoktur, o sizin için şiddetli azabın önünde bir korkutucudan başka değildir.»
Ömer Öngüt = Resulüm! De ki: "Ben size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkınız. Sonra da arkadaşınızda hiçbir delilik olmadığını iyice düşününüz. O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan önce sizi uyarandır.
Şaban Piriş = De ki: -Size tek bir öğüt veriyorum. Allah için birer, ikişer kalkın, sonra iyice düşünün. Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O, yalnızca şiddetli bir azapdan önce sizi uyaran birisidir.
Sadık Türkmen = De ki: “Size bir tek öğüt vereyim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkın sonra iyice düşünün! Arkadaşınızda bir mecnunluk yoktur. O sizin için şiddetli bir azabın öncesinde bir uyarıcıdır ancak.”
Seyyid Kutub = Ey Muhammed, onlara de ki; «Size bir tek öğüdüm var: İkişer ikişer ve teker teker Allah ile vicdanınızla başbaşa kalınız ve düşününüz ki, bu dostunuz deli değildir, o sadece ağır bir azabın eşiğinde sizleri uyaran bir peygamberdir.»
Suat Yıldırım = De ki: "Size bir tek nasihat edeceğim: İkişer ikişer veya teker teker Allah hakkı için durup düşünmenizi, hem sonra bu arkadaşınızda delilikten eser olmadığını iyice anlamanızı istiyorum. O, ancak şiddetli bir azaptan önce sizi sakındırmak için gelen bir peygamberdir."
Süleyman Ateş = De ki: "Size bir şeyi öğütleyeyim: 'Allâh için, ikişer ikişer ve teker teker durup düşününüz! Arkadaşınızda delilikten eser yoktur. O, çetin bir azâbın arefesinde sizin için bir uyarıcıdır."
Tefhim-ul Kuran = De ki: «Size bir tek öğüt veriyorum: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kıyam etmeniz, sonra düşünmeniz; sizin sahibiniz (veya arkadaşınız olan peygamber)de hiç bir delilik yoktur. O, sizi şiddetli bir azabın öncesinde yalnızca uyarıp korkutandır.»
Ümit Şimşek = De ki: Size tek bir öğüt veriyorum. Birer ikişer gelin, sonra düşünün. Arkadaşınızda delilikten eser yoktur. O ancak size şiddetli bir azaptan önce gelmiş bir uyarıcıdır.
Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Size, bir tek şey öğütleyeceğim: Allah için ikişer ikişer, teker teker kalkın, sonra da iyice düşünün!" Arkadaşınızda cinnetten eser yok! O, şiddetli bir azap öncesinde sizi uyaran bir kişiden başkası değil.
İskender Ali Mihr = De ki: "Size sadece tek bir şey vaazediyorum. Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkın. Sonra tefekkür edin." Sizin sahibinizde (arkadaşınızda) cinnet (delilik) yoktur. O, ancak sizin için önünüzdeki (gelecek olan) şiddetli azaba (karşı) bir nezirdir (uyarıcı).
İlyas Yorulmaz = Onlara deki “Ben, sizin Allah’ın huzuruna birer ikişer duracağınızı öğütlüyorum. Sonra (gerçekleri gördüğünüzde) arkadaşınızda bir delilik olmadığını ve gelecekte başınıza gelecek şiddetli bir azabın öncesinde, yalnızca bir uyarıcı olduğunu hatırlarsınız. ”