خَلَقَ اللَّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً لِّلْمُؤْمِنِينَ
Halakallâhus semâvâti vel arda bil hakkı, inne fî zâlike le âyeten lil mu’minîn(mu’minîne).
halaka | : yarattı |
allâhu | : Allah |
es semâvâti | : semalar, gökler |
ve | : ve |
el arda | : arz, yeryüzü |
bi el hakkı | : hak ile |
inne | : muhakkak |
fî | : içinde, vardır |
zâlike | : işte bu |
le | : elbette, mutlaka |
âyeten | : âyetler |
li el mu’minîne | : mü’minler için, mü’minlere |
Diyanet İşleri = Allah, gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. İşte bunda inananlar için bir ibret vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah, gökleri ve yeryüzünü gerçek olarak yarattı; şüphe yok ki bunda, inananlara deliller var elbet.
Abdullah Parlıyan = Allah gökleri ve yeri boşu boşuna değil uyumlu, dengeli ve düzenli ve gerçek biçimde yaratmıştır. Şüphesiz bunda inananlar için alınacak dersler ve ibretler vardır.
Adem Uğur = Allah, gökleri ve yeri hak olarak (yerli yerince) yarattı. Şüphesiz bunda, iman edenler için (Allah'ın varlık ve kudretine) bir nişâne bulunmaktadır.
Ahmed Hulusi = Allâh, semâları ve arzı Hak olarak (Esmâ'sının işaret ettiği özelliklerle) yarattı! Muhakkak ki bunda iman edenlere elbette bir işaret vardır.
Ahmet Tekin = Allah gökleri ve yeri, haklı bir gerekçe ile, hikmete dayalı, hesaplı bir düzen içinde yarattı. Bunda, mü’minler için Allah’ın birliğini, kudretini gösteren işaretler vardır.
Ahmet Varol = Allah gökleri ve yeri hak üzere yarattı. Şüphesiz bunda iman edenler için ibret vardır.
Ali Bulaç = Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz, bunda iman edenler için bir ayet vardır.
Ali Fikri Yavuz = Allah, gökleri ve yeri (boşuna değil), hakkı göstermek için yarattı. Muhakkak bu misallerde müminler için bir ibret var.
Ali Ünal = Allah, gökleri ve yeri hak bir gaye için, yerli yerince ve gerçeğe dayalı sabit bir sistem üzerinde yarattı. Şüphesiz bunda mü’minler için apaçık bir delil, bir mesaj vardır.
Bayraktar Bayraklı = Allah, gökleri ve yeri bir amaç uğruna yarattı. Bunda, inanacaklar için bir ders vardır.
Bekir Sadak = Allah gokleri ve yeri gerektigi gibi yaratmistir. Dogrusu bunda inananlara bir ders vardir. *
Celal Yıldırım = Allah, gökleri ve yeri hakk ile (uyumlu, dengeli ve düzenli ölçüde ve plânda) yaratmıştır. Şüphesiz ki bunda inananlar için acık belge ve delil vardır.
Cemal Külünkoğlu = Allah gökleri ve yeri, hak ve hikmetle, gerçek bir gaye için yarattı. Elbette bunda iman edecek kimseler için alınacak bir ders vardır.
Diyanet İşleri (eski) = Allah gökleri ve yeri gerektiği gibi yaratmıştır. Doğrusu bunda inananlara bir ders vardır.
Diyanet Vakfi = Allah, gökleri ve yeri hak olarak (yerli yerince) yarattı. Şüphesiz bunda, iman edenler için (Allah'ın varlık ve kudretine) bir nişâne bulunmaktadır.
Edip Yüksel = ALLAH gökleri ve yeri belli bir amaç için yarattı. Bunda inananlar için bir kanıt vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allah, o Semavât-ü Arzı (o yüksekleri ve aşağıyı) hakk ile halk etmiştir, elbette bunda mü'minler için bir âyet var
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah, o gökleri ve yeri (o yüksekleri ve aşağıyı) hak ile yaratmıştır. Kesinlikle bunda inananlar için bir ibret vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz bunda, iman edenler için bir nişane bulunmaktadır.
Gültekin Onan = Tanrı gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz, bunda inançlılar için bir ayet vardır.
Harun Yıldırım = Allah, gökleri ve yeri hak olarak (yerli yerince) yarattı. Şüphesiz bunda, iman edenler için (Allah'ın varlık ve kudretine) bir nişâne bulunmaktadır.
Hasan Basri Çantay = Allah gökleri ve yeri hak olarak yaratdı. Şübhe yok ki bunda îman edenler için (Onun kemâl-i kudretine) mutlak bir delâlet vardır.
Hayrat Neşriyat = Allah, gökleri ve yeri hak ile (yerli yerinde) yarattı. Şübhesiz ki bunda, mü’minler için elbet bir delil vardır.
İbni Kesir = Allah; gökleri ve yeri hak ile yarattı. Muhakkak ki bunda, mü'minler için bir ayet vardır.
Kadri Çelik = Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz bunda iman etmekte olanlar için bir ayet vardır.
Muhammed Esed = (ve kesin olan şu ki:) Allah gökleri ve yeri (deruni) bir hakikat üzere yarattı; unutmayın ki bu (yaratılışta) (O'na) inananların tümü için alınacak dersler vardır.
Mustafa İslamoğlu = (zira) Allah, gökleri ve yeri mutlak gerçeğe atıf olsun diye (amaçlı olarak) yaratmıştır: hiç şüphe yok ki bunda, mü'minlerin alacağı bir ders mutlaka vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ, gökleri ve yeri hakka mukarin olarak yaratmıştır. Şüphe yok ki, bunda mü'minler için bir alâmet vardır.
Ömer Öngüt = Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz ki bunda müminler için bir âyet vardır.
Şaban Piriş = Allah, gökleri ve yeri hakkıyla yarattı. İnananlar için bunda deliller vardır.
Sadık Türkmen = Allah gökleri ve yeryüzünü, gerçek ile/herşeyi yerli yerince düzenleyerek yaratmıştır. Şüphesiz bunda gerçeklere inananlar için bir işâret vardır.
Seyyid Kutub = Allah gökleri ve yeri hak ilkesine dayalı olarak yarattı. Mü'minlerin bu olgudan alacakları birçok dersler vardır.
Suat Yıldırım = Allah gökleri ve yeri, gayesiz değil, hak ve hikmetle, gerçek bir gaye ile yarattı. Elbette bunda iman edecek kimseler için alınacak dersler vardır.
Süleyman Ateş = Allâh, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Şüphesiz bunda inananlar için bir ibret vardır.
Tefhim-ul Kuran = Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Hiç şüphe yok, bunda iman etmekte olanlar için bir ayet vardır.
Ümit Şimşek = Allah gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Mü'minler için işte bunda bir âyet vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah gökleri de yeri de hak olarak yaratmıştır. Kuşkusuz, bunda, iman sahipleri için mutlak bir mucize vardır.
İskender Ali Mihr = Allah, semaları ve arzı hak ile halketti. Muhakkak ki bunda, mü’minler için mutlaka deliller vardır.
İlyas Yorulmaz = Şüphe yok ki Allah, gökleri ve yeri bir gerçek üzere (düzenli) yaratmıştır. Bunda inananlar için alınacak dersler var.