عَفَا اللّهُ عَنكَ لِمَ أَذِنتَ لَهُمْ حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَكَ الَّذِينَ صَدَقُواْ وَتَعْلَمَ الْكَاذِبِينَ
Afâllâhu anke, lime ezinte lehum hattâ yetebeyyene lekellezîne sadakû ve ta'lemel kâzibîn(kâzibîne).
afâ allâhu | : Allah affetti |
anke | : seni |
lime | : niye, neden |
ezinte | : izin verdin |
lehum | : onlara |
hattâ yetebeyyene leke | : sana belli oluncaya kadar |
ellezîne sadakû | : sadık olan kimseler, sadık olanlar |
ve ta’leme el kâzibîne | : ve yalancıları (bilirsin) öğrenirsin |
Diyanet İşleri = Allah, seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar beklemeden niçin onlara izin verdin?
Abdulbaki Gölpınarlı = Allah seni affetsin, ne diye izin verdin onlara? Vermeseydin de sence gerçekler de açığa çıksaydı, yalancıları da bilseydin.
Abdullah Parlıyan = Allah seni affetsin, ey peygamber! Doğru söyleyenler, sana iyice belli olup, yalan söyleyenleri bilinceye kadar, niçin onlara evde kalmaları yolunda izin verdin?
Adem Uğur = Allah seni affetti. Fakat doğru söyleyenler sana iyice belli olup, sen yalancıları bilinceye kadar onlara niçin izin verdin?
Ahmed Hulusi = Allâh seni affetti (bunun sıkıntısını yaşamazsın)! (Tebuk Seferi dolayısıyla) doğru söyleyenleri ve yalancıları net olarak bilinceye kadar niçin onlara izin verdin?
Ahmet Tekin = Allah seni affetsin. Doğru söyleyenler ortaya çıkmadan, yalancıları bellemeden niçin onlara izin verdin?
Ahmet Varol = Allah seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olmadan ve kimlerin de yalancı olduklarını bilmeden onlara niçin izin verdin? [4]
Ali Bulaç = Allah seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin?
Ali Fikri Yavuz = Ey Yüce Peygamber! Allah senden hüznü gidersin; şu doğru söyleyenler sana belli oluncaya ve sen yalancıları bilinceye kadar, neden beklemeyip onlara izin verdin? (bekleyip de, özründe sadık olanlarla yalancı bulunanları bileydin).
Ali Ünal = Hay Allah seni affedesice Nebî! Sefere çıkmamak için senden izin isteyen o münafıklara, sence doğru söyleyenler iyice belli olmadan ve kimlerin yalancı olduğunu henüz bilmeden neden izin verirsin ki!?
Bayraktar Bayraklı = Allah seni affetsin. Doğru söyleyenler sana iyice belli olup yalancıları bilinceye kadar, onlara niçin izin verdin?
Bekir Sadak = Allah seni affetsin; dogrular sana belli olup, yalancilari bilmeden once, nicin onlara izin verdin?
Celal Yıldırım = Allah seni affetsin ! Doğru söyleyenler sence belli oluncaya ve yalancılar bilininceye kadar neden onlara izin verdin ?
Cemal Külünkoğlu = Allah, seni affetsin! Doğru söyleyenler sence iyice bilinip, yalancılar belli oluncaya kadar (beklemeden seferden geri kalmaları için) onlara neden izin verdin?
Diyanet İşleri (eski) = Allah seni affetsin; doğrular sana belli olup, yalancıları bilmeden önce, niçin onlara izin verdin?
Diyanet Vakfi = Allah seni affetti. Fakat doğru söyleyenler sana iyice belli olup, sen yalancıları bilinceye kadar onlara niçin izin verdin?
Edip Yüksel = ALLAH seni affetti: Doğrular ve yalancılar sana belli olmadan önce neden onlara izin verdin?
Elmalılı Hamdi Yazır = Allah senden afvetti ya, şu neden onlara izin verdin de beklemedin ki doğru söyliyenler sence tebeyyün ede ve yalancıları bilesin?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah seni affetti ya! Neden doğru söyleyenler sence belli oluncaya ve yalancıları öğreninceye kadar beklemedin de onlara izin verdin?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah seni affetsin. Doğru söyleyenler kimler, gerçekten yalancılar kimlerdir, bunların iyice belli olmasını beklemeden niçin onlara izin verdin?
Gültekin Onan = Tanrı seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin?
Harun Yıldırım = Allah seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niçin onlara izin verdin?
Hasan Basri Çantay = Hay Allah aafiyet veresice, şu (özründe) saadık olanlar sana besbelli oluncaya ve sen o yalancıları bilinceye kadar, neden izin verdin onlara?
Hayrat Neşriyat = (Habîbim, yâ Muhammed!) Allah, (geçmiş gelecek her türlü günahtan korumakla) seni affetmiştir. (Fakat) doğru (söyleyen) kimseler sana belli olmadan ve yalancıları bilmeden niçin onlara izin verdin?
İbni Kesir = Allah seni affetsin. Doğrular sana besbelli olup yalancıları bilmeden önce neden onlara izin verdin?
Kadri Çelik = Allah seni affetsin! Doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin?
Muhammed Esed = Allah seni affetsin (ey Peygamber)! Daha kimin doğru söylediği senin için (iyice) ortaya çıkmadan ve sen (kimler) yalancı (iyice) tanımadan, niçin (evde kalmaları yolunda) onlara izin verdin?
Mustafa İslamoğlu = Allah seni affetsin; daha kimin doğru söylediği sana aydınlanmadan ve yalancıları iyice öğrenmeden niçin onlara (savaşa katılma) izni verdin?
Ömer Nasuhi Bilmen = Allah Teâlâ seni affetsin, ne için sadâkatte bulunanlar sence tayin edinceye ve sen yalancıları bilinceye kadar (beklemeden) onlara izin verdin.
Ömer Öngüt = Allah seni affetsin! Doğru söyleyenler sana besbelli olup, yalancıları bilmeden önce, neden onlara izin verdin?
Şaban Piriş = Allah seni affetsin, niçin doğrular sana belli olup, yalancıları tanımadan onlara izin verdin?!
Sadık Türkmen = Allah seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar beklemeden niçin onlara izin verdin?
Seyyid Kutub = Allah affetsin seni. Kimlerin doğru söylediği belli oluncaya ve kimlerin yalancı olduğunu belirleyinceye kadar onlara niçin izin verdin?
Suat Yıldırım = Hay Allah seni affedesice! Niçin sence doğru söyleyenler iyice belli oluncaya ve yalancılar da meydana çıkıncaya kadar beklemeyip izin isteyen o münafıklara izin verdin?
Süleyman Ateş = Allâh seni affetsin; doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalan söyleyenleri bilmezden önce niçin onlara izin verdin?
Tefhim-ul Kuran = Allah seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin?
Ümit Şimşek = Allah seni affetsin, neden kimin doğru söylediğini, kimin yalancı olduğunu anlayıncaya kadar beklemedin de onlara izin verdin?
Yaşar Nuri Öztürk = Allah seni affetsin; neden onlara izin verdin de beklemedin ki, doğru söyleyenler sana açık seçik belli olsun da yalancıları bilesin.
İskender Ali Mihr = Allah seni affetti, sadık olanlar sana belli oluncaya ve yalancıları bilinceye (öğreninceye) kadar niçin (beklemeyip) onlara izin verdin?
İlyas Yorulmaz = Allah seni bağışlasın, sana kimlerin doğru söylediğini, kimlerinde sana yalan söylediğinin açığa çıkarıp öğrenmeden, onlara niçin izin verdin?