أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلًا
E raeyte menittehaze ilâhehu hevâhu, e fe ente tekûnu aleyhi vekîlâ(vekîlen).
Diyanet İşleri = Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?
Abdulbaki Gölpınarlı = Gördün mü dileğini mâbut yapanı? Sen mi koruyucu olacaksın ona?
Abdullah Parlıyan = İstek ve arzularını kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü? Yoksa onu kollayıp, koruyan sen mi olacaksın?
Adem Uğur = Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin?
Ahmed Hulusi = Hevâsını (içgüdüsel dürtülerini - bedenselliğini - kuruntuladığını) Tanrı edineni gördün mü? (Mu'minûn: 91, Bakara: 21). . . Sen mi ona vekîl olacaksın?
Ahmet Tekin = Şahsîarzu ve ihtiraslarını kendisine tanrı haline getiren kimseyi görüyor musun? Şimdi sen, Allah’a karşı onun savunmasını mı üstüne alacaksın? Onun üzerinde Allah adına zor mu kullanacaksın?
Ahmet Varol = Arzularını kendine ilah edinmiş olanı gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?
Ali Bulaç = Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?
Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm) gördün mü, o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona, sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?)
Ali Ünal = Baksana şu heva ve hevesini ilâh edinen kimseye! (Sanki hidayetinden sorumluymuşsun gibi) onun işini şimdi sen mi üzerine alacaksın?
Bayraktar Bayraklı = Nefsinin arzusunu tanrı edineni gördün mü? Sen ona koruyucu olabilir misin?
Bekir Sadak = Hevesini kendine tanri edineni gordun mu? Ona sen mi vekil olacaksin?
Celal Yıldırım = Arzu ve hevesini tanrı edineni gördün mü ? Yoksa sen mi onun üzerine (koruyucu, kurtarıcı) vekîl olacaksın ?
Cemal Külünkoğlu = Heva ve hevesini tanrı edinen kimseyi gördün mü? Şimdi onun üzerine sen mi vekil olacaksın (da onu Allah'ın azabından koruyacaksın)?
Diyanet İşleri (eski) = Hevesini kendine tanrı edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?
Diyanet Vakfi = Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin?
Edip Yüksel = Egosunu tanrı edinen kişiyi gördün mü? Sen mi ona avukatlık edeceksin?
Elmalılı Hamdi Yazır = Gördün mü o ilâhını hevâsı ittihaz edeni? Artık ona sen mi vekîl olacaksın
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Gördün mü o tanrısını canının istediği edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kötü duygularını kendisine tanrı edinen kimseyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?
Gültekin Onan = Kendi istek ve tutkularını (hevasını) tanrı edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?
Harun Yıldırım = Kötü duygularını kendisine ilah edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin?
Hasan Basri Çantay = Gördün mü o hevâ (ve heves) ini Tanrı edinen kimseyi? Şimdi onun üzerine (Habibim) sen mi bekci olacaksın?
Hayrat Neşriyat = Hevâsını (nefsânî arzularını) kendisine ilâh edinen kimseyi gördün mü? O hâlde(vazîfen sâdece tebliğ iken) onun üzerine sen mi vekîl olacaksın?
İbni Kesir = Heva ve hevesini tanrı edinen kimseyi gördün mü? Şimdi onun üzerine vekil sen mi olacaksın?
Kadri Çelik = Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?
Muhammed Esed = Sen hiç kendi heva ve heveslerini tanrılaştıran (birin)i düşündün mü? İmdi, böyle birinden de sen mi sorumlu olacaksın?
Mustafa İslamoğlu = Hevasını ilahı edinen kimsenin durumunu göz önüne getirsene bir! Şimde (söyle); böyle birinin sorumluluğunu sen üstlenebilir misin?
Ömer Nasuhi Bilmen = Gördün mü o hevâsını mabut ittihaz edeni? Artık sen mi onun üzerine bir vekil olacaksın?
Ömer Öngüt = Resulüm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?)
Şaban Piriş = Arzularını ilah edinen kimseyi gördün mü? O halde sen mi koruyucu olacaksın?
Sadık Türkmen = Arzusunu kendisine tanrı/ilâh edinen kimseyi gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?
Seyyid Kutub = İhtiraslarını ilah edinen kimseyi görüyor musun? Onu doğru yola iletme sorumluluğunu sen mi üstleneceksin?
Suat Yıldırım = Baksana şu kendi heva ve heveslerini tanrı edinen kimseye! Artık sen mi vekil olacaksın ona, işlerini sen mi yürüteceksin?
Süleyman Ateş = Arzusunu tanrı edinen kimseyi gördün mü? Onun üstüne sen mi bekçi olacaksın?
Tefhim-ul Kuran = Kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edineni gördün mü? Şimdi ona karşı sen mi vekil olacaksın?
Ümit Şimşek = Heveslerini tanrı edinen kimseyi gördün mü? Yoksa sen mi ondan sorumlu bir vekil olacaksın?
Yaşar Nuri Öztürk = İğreti arzusunu ilah edinen kişiyi gördün mü? Şimdi ona sen mi vekil olacaksın?
İskender Ali Mihr = Hevasını ilâh edinen kişiyi gördün mü? Yoksa sen mi ona vekil olacaksın?
İlyas Yorulmaz = Kendi arzularını ilah edineni gördün mü? Onun sorumluluğunu sen mi üzerine alacaksın.