وَيَقُولُ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَسْتَ مُرْسَلاً قُلْ كَفَى بِاللّهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ وَمَنْ عِندَهُ عِلْمُ الْكِتَابِ
Ve yekûlullezîne keferû leste murselâ(murselen), kul kefâ billâhi şehîden beynî ve beynekum ve men indehu ilmul kitâb(kitâbi).
ve yekûlu | : ve derler, diyorlar |
ellezîne keferû | : inkâr eden kimseler, kâfir olanlar |
leste | : sen değilsin |
murselen | : resûl olarak gönderilmiş |
kul | : de |
kefâ bi | : kâfi |
allâhi | : Allah |
şehîden | : şahit olarak |
beynî | : benimle |
ve beyne-kum | : ve sizin aranızda |
ve men | : ve kim, kimse |
inde-hu | : onun yanında, indinde |
ilmu el kitâbi | : kitabın ilmi |
Diyanet İşleri = İnkâr edenler, “Sen peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve bir de yanında kitap (Kur’an) bilgisi bulunanlar yeter.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Kâfirler, sen peygamber değilsin derler; de ki: Sizinle aramda tanık olarak Allah ve kitap bilgisine sâhip olan yeter.
Abdullah Parlıyan = Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler: “Sen peygamber değilsin” derler. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak, Allah ve kitaptan bilgi sahibi olanlar yeter.” Başka şahit aramaya gerek yoktur.
Adem Uğur = Kâfir olanlar: Sen resûl olarak gönderilmiş bir kimse değilsin, derler. De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında Kitab'ın bilgisi olan (Peygamber) yeter.
Ahmed Hulusi = Hakikat bilgisini inkâr edenler: "Sen mürsel (irsâl olunmuş bir Rasûl) değilsin" der. . . De ki: "Benimle sizin aranızda, şahidim olarak Allâh ve bir de indînde Hakikat bilgisi ilmi bulunanlar kâfidir. . . "
Ahmet Tekin = Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler :'Sen Rasul olarak gönderilmiş bir kimse değilsin' diyorlar.'Benimle sizin aranızdaki konularda, benim hak peygamber olduğuma, sizin de yalancı olduğunuza şâhit olarak Allah, kutsal kitaplardaki doğru bilgilere sahip olan insaf sahipleri ve Kur’ân’ı anlayanlar yeter' de.
Ahmet Varol = Kâfirler: 'Sen gönderilmiş değilsin' diyorlar. De ki: 'Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve kendilerinde Kitap'tan ilim bulunanlar yeter.'
Ali Bulaç = O inkâr edenler şöyle derler: "Sen gönderilmiş (Allah'ın bir elçisi) değilsin." De ki: "Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter ve yanlarında kitabın ilmi bulunanlar da (bu gerçeği bilir)."
Ali Fikri Yavuz = O kâfir olanlar, sen Allah tarafından gönderilmiş bir Peygamber değilsin, diyorlar. De ki: “- Benimle sizin aranızda, doğruluğuma şâhid Allah yeter; bir de yanında kitap ilmi bulunan (Levh-i Mahfuz ilmi bulunan Cebraîl yeter)...
Ali Ünal = Küfür içinde bulunanlar, “Sen, rasûl olarak gönderilmiş biri değilsin!” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter, bir de nezdinde Kitabın ilmi bulunan(lar).”
Bayraktar Bayraklı = İnkâr edenler, “Sen peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Benim ile sizin aranızda tanık olarak Allah ve kitabı bilenler yeter.”[237]
Bekir Sadak = Inkar edenler: «Sen peygamber degilsin» derler; de ki: «Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah ve Kitap'i bilenler yeter."*
Celal Yıldırım = İnkâr edenlere, «Sen peygamber değilsin» derler. De ki: benimle sizin aramızda şâhid olarak Allah ve bir de yanında kitâb bilgisi bulunanlar yeter.
Cemal Külünkoğlu = İnkârcılar: “Sen gönderilmiş (hak bir peygamber) değilsin” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter ve yanlarında kitabın (Kur'an'ın) ilmi bulunanlar da (bu gerçeği bilir).”
Diyanet İşleri (eski) = İnkar edenler: 'Sen peygamber değilsin' derler; de ki: 'Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve Kitap'ı bilenler yeter.'
Diyanet Vakfi = Kâfir olanlar: Sen resûl olarak gönderilmiş bir kimse değilsin, derler. De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında Kitab'ın bilgisi olan (Peygamber) yeter.
Edip Yüksel = İnkar edenler, 'Sen bir elçi değilsin!,' diyorlar. De ki, 'ALLAH ve kitabın bilgisine sahip olanlar benimle sizin aranızda şahit olarak yeter.'
Elmalılı Hamdi Yazır = O küfretmekte olanlar, sen bir mürsel değilsin diyorlar? de ki benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter bir de nezdinde kitab ılmi bulunan?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O küfredenler: «Sen peygamber değilsin.» diyorlar. De ki: «Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter, bir de yanında kitap ilmi bulunan!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = O kâfirler: «Sen Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber değilsin» diyorlar. De ki: «Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter, bir de yanında kitap ilmi bulunan (yeter).»
Gültekin Onan = O küfredenler şöyle derler: "Sen gönderilmiş (Tanrı'nın bir elçisi) değilsin." De ki: "Benimle sizin aranızda şahid olarak Tanrı yeter ve yanlarında kitabın ilmi bulunanlar da (bu gerçeği bllir)."
Harun Yıldırım = Kâfir olanlar: Sen resûl olarak gönderilmiş bir kimse değilsin, derler. De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında Kitab'ın bilgisi olan (Peygamber) yeter.
Hasan Basri Çantay = O küfredenler şöyle der: «Sen (Hak tarafından) gönderilmiş bir peygamber değilsin». De ki: «Benim aramla sizin aranızda (hakikî) şâhid olarak Allah yeter ve (bunu) nezdinde kitab ilmi bulunanlar dahi (bilirler).
Hayrat Neşriyat = Buna rağmen inkâr edenler: 'Sen (peygamber olarak) gönderilmiş bir kimse değilsin' der. De ki: 'Benimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter! Ve yanında kitab ilmi bulunanlar (yahudi ve hristiyanlardan mü’min olanlar) da (benim nübüvvetimi bilirler)!'
İbni Kesir = Küfredenler: Sen peygamber değilsin, derler. De ki: Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah ve kitabın bilgisi kendi yanında olanlar yeter.
Kadri Çelik = O küfre sapanlar şöyle derler: “Sen gönderilmiş (Allah'ın bir elçisi) değilsin.” De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan kimse yeter!”
Muhammed Esed = Ve hakkı inkara şartlanmış olan o kimseler, (ey Peygamber, sana): "Sen (Allah tarafından) gönderilmiş değilsin!" diyorlar; de ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter; bir de bu ilahi kelamı gerçekten anlayan kimse(ler)!"
Mustafa İslamoğlu = İnkarda ısrar edenler, (yine) "Sen Allah tarafından gönderilmiş değilsin" diyecekler. Sen (de) de ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter; bir de ilahi mesajın bilgisini iyice sindirmiş kimseler."
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve kâfir olanlar der ki: «Sen gönderilmiş bir peygamber değilsin.» De ki: «Benim aramla sizin aranızda şahit olarak Allah Teâlâ ve kendisinde kitaba bilgi bulunan (kimseler) kifâyet eder.»
Ömer Öngüt = İnkâr edenler: “Sen elçi olarak gönderilmiş bir kimse değilsin. ” derler. Resulüm! De ki: “Benim aramla sizin aranızda Allah ve kitap ilmine sahip olanların şâhitliği kâfidir. ”
Şaban Piriş = Kafir olanlar: -Sen peygamber değilsin, derler; de ki: -Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve kitap ilmine sahip olanlar yeter.
Sadık Türkmen = Inkâr edenler; “Sen peygamber değilsin” diyorlar. De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve bir de yanında kitap (ilahi mesaj) bilgisi bulunanlar yeter.”
Seyyid Kutub = Kâfirler «Sen peygamber değilsin» derler. Onlara de ki; «Sizin ile benim aramda Allah'ın ve kutsal kitap kaynaklı bilginlerin tanıklığı yeterli bir kanıttır.»
Suat Yıldırım = Dini inkâr edenler: "Sen Peygamber değilsin" diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter, bir de nezdinde kitap ilmi bulunanlar."
Süleyman Ateş = İnkâr edenler: "Sen gönderilmiş bir elçi değilsin!" diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda Allâh'ın ve yanında Kitap bilgisi bulunanların şâhid olması yeter."
Tefhim-ul Kuran = O küfre sapanlar şöyle derler: «Sen gönderilmiş (Allah'ın bir elçisi) değilsin.» De ki: «Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter ve yanlarında kitabın ilmi bulunanlar da (bu gerçeği bilir) .»
Ümit Şimşek = İnkâr edenler 'Sen peygamber değilsin' diyorlar. De ki: Sizinle benim aramda şahit olarak Allah ile Onun kitapları hakkında bilgi sahibi olanlar yeter.
Yaşar Nuri Öztürk = Küfre sapanlar: "Sen gönderilmiş bir elçi değilsin." diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah, bir de yanında kitap bilgisi bulunanlar yeter."
İskender Ali Mihr = Ve kâfirler: “Sen, resûl olarak gönderilmiş değilsin.” derler. De ki: “Allah ve kitabın ilmi yanında olanlar, benimle sizin aranızda şahit olarak kâfidir.”
İlyas Yorulmaz = Hakikati inkâr edenler “Sen gönderilmiş elçilerden değilsin” dediler. Deki “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter ve kitabın bilgisini doğru anlamış olanlar da (elçi olduğuma) şahittir. ”