فِي سَمُومٍ وَحَمِيمٍ
Fî semûmin ve hamîm(hamîmin).
fî | : içinde |
semûmin | : kavurucu, deriden nüfuz edip, iliklere işleyen bir sıcaklık |
ve hamîmin | : ve kaynar su |
Diyanet İşleri = (42-44) Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifirî bir gölge içinde!.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlar, iliklere kadar işleyen bir sam yeli içinde, kaynar sular içmedeler.
Abdullah Parlıyan = İliklere kadar işleyen bir ateş içinde, kaynar sular içmektedirler
Adem Uğur = İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Ahmed Hulusi = Semum (zehirleyici ateş, radyasyon) ve hamim (yakan su; gerçek dışı bilgi ve şartlanmalar) içinde,
Ahmet Tekin = İçlerine işleyen ateş ve kaynar su içindedirler.
Ahmet Varol = Delikçiklere (hücrelere) kadar işleyen bir azap ve kaynar su içinde.
Ali Bulaç = Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,
Ali Fikri Yavuz = Onlar ateşin alevi ve kaynar su içindedirler.
Ali Ünal = Kavurucu bir ateş ve kaynar sular içinde;
Bayraktar Bayraklı = (42-46) İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı.
Bekir Sadak = (42-44) Insanin icine isleyen bir sicaklik ve kaynar su icinde, serinligi ve hoslugu olmayan kara bir dumanin golgesinde bulunurlar.
Celal Yıldırım = Çok kızgın ateşte ve kaynarca su içindedirler.
Cemal Külünkoğlu = (42-44) (Onlar) içlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde ve serinliği ve hoşluğu olmayan kapkara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.
Diyanet İşleri (eski) = (42-44) İnsanın içine işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu olmayan kara bir dumanın gölgesinde bulunurlar.
Diyanet Vakfi = İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Edip Yüksel = İşleyen ve kaynayan bir azap içindedirler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bir semum ve hamîm
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar şu içinde,
Gültekin Onan = Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,
Harun Yıldırım = Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar bir su içerisindedirler
Hasan Basri Çantay = (Ateşin mesamatlarına işleyen) sıcaklığı ve kaynar bir su,
Hayrat Neşriyat = (42-44) (Onlar) nüfûz edici bir ateş ve bir kaynar su içinde, serinliği ve hoşluğu (bir faydası) olmayan simsiyah dumandan bir gölge içindedirler!
İbni Kesir = Kızgın ateşte, kaynar sulardadırlar.
Kadri Çelik = İliklere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su içindedirler.
Muhammed Esed = (Onlar,) kavurucu rüzgarlar ve yakıcı bir ümitsizlik içinde (bulacaklar kendilerini),
Mustafa İslamoğlu = Zehir gibi içe işleyen yakıcı bir ateş ve yürek dağlayan bur umutsuzluk içinde olacaklar;
Ömer Nasuhi Bilmen = (41-43) Ashâb-ı Şimal ise, ne? Mesâmâtâ kadar nüfuz eden bir sıcaklık ve son derece hararetli bir su içindedirler. Ve pek siyah bir dumandan bir gölge içindedirler.
Ömer Öngüt = İnsanın içine işleyen ateşin alevi ve kaynar su içindedirler.
Şaban Piriş = Kızgın ateş ve kaynar su içindedirler.
Sadık Türkmen = Hücrelere işleyen bir sıcaklık ve kaynar su içindedirler.
Seyyid Kutub = Onlar gözeneklerine işleyen kavurucu bir rüzgar önünde ve kaynar su içinde,
Suat Yıldırım = Onlar kızgın ateşte ve kaynar sularda...
Süleyman Ateş = (Onlar) Delikçiklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
Tefhim-ul Kuran = Hücrelere işleyen kavurucu bir sıcaklık ve kaynar su,
Ümit Şimşek = İliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içindedirler.
Yaşar Nuri Öztürk = İliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
İskender Ali Mihr = (Ashabuş şimal), semum (iliklere işleyen bir sıcaklık) ve hamim (kaynar su) içindedir.
İlyas Yorulmaz = Yakıcı alevler ve onları bağrına basan bir ateşin içinde.