وَهِيَ تَجْرِي بِهِمْ فِي مَوْجٍ كَالْجِبَالِ وَنَادَى نُوحٌ ابْنَهُ وَكَانَ فِي مَعْزِلٍ يَا بُنَيَّ ارْكَب مَّعَنَا وَلاَ تَكُن مَّعَ الْكَافِرِينَ
Ve hiye tecrî bihim fî mevcin kel cibâli ve nâdâ nûhunibnehu ve kâne fî ma'zilin yâ buneyyerkeb meanâ ve lâ tekun meal kâfirîn(kâfirîne).
ve hiye | : ve o (gemi) |
tecrî | : akar, yüzer |
bi-him | : onlarla |
fî mevcin | : dalgalar içinde |
ke el cibâli | : dağlar gibi |
ve nâdâ | : ve seslendi |
nûhun | : Nuh (a.s) |
ibne-hu | : oğluna |
ve kâne | : oldu, idi |
fî | : içinde, ...de |
ma’zilin | : ayrı yer, kenar |
yâ buneyye irkeb | : ey oğlum bin |
mea-nâ | : bizimle beraber |
ve lâ tekun | : ve olma |
mea | : beraber |
el kâfirîne | : kâfirler |
Diyanet İşleri = Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nûh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna, “Yavrucuğum, bizimle beraber sen de bin, inkârcılarla birlikte olma” diye seslendi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Gemi, içindekilerle dağlar gibi dalgalar üstünde akıp gidiyordu. Nûh, kendisinden çekilip ayrı bir yerde bulunan oğluna oğulcuğum dedi, bin sen de bizimle ve kâfirlerle berâber olma.
Abdullah Parlıyan = Ve derken onları götüren gemi, dağ gibi dalgaların arasında seyre koyuldu. Ve o an kıyıda kalan oğluna Nuh: “Oğulcuğum” diye bağırdı. “Gel bin bizimle gemiye, o gerçekleri örtbas edenlerle beraber olma!”
Adem Uğur = Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, gemiden uzakta bulunan oğluna: Yavrucuğum! (Sen de) bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma! diye seslendi.
Ahmed Hulusi = (Gemi) onlarla birlikte dağlar gibi dalgalar içinde akıp gidiyor(du). . . Nuh, bir kıyıda olan oğluna: "Oğlum! Bizimle beraber bin (Din anlayışıma katıl). . . Hakikat bilgisini inkâr edenlerle beraber olma!" diye nida etti.
Ahmet Tekin = Gemiler içindekilerle, dağlar gibi dalgalar arasında seyrediyordu. Nuh, ayrı bir yere çekilmiş, gemiden uzakta bulunan oğluna:'Yavrucuğum, sen de bizimle beraber gemiye bin. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerle, kâfirlerle, nankörlerle beraber olma.' diye seslendi.
Ahmet Varol = (Gemi) onları dağlar gibi dalgaların arasından geçirirken, Nuh yalnız başına bir kenarda duran oğluna: 'Ey oğulcağızım! Gel bizimle birlikte bin ve kâfirlerle beraber olma' diye seslendi.
Ali Bulaç = (Gemi) Onlarla dağlar gibi dalga(lar) içinde yüzüyorken Nuh, bir kenara çekilmiş olan oğluna seslendi: "Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kâfirlerle birlikte olma."
Ali Fikri Yavuz = Gemi, onları, dağlar gibi dalgalar içinde yüzüp götürüyordu. Nûh, gemiden ayrı bir yerde olan oğluna bağırdı: “- Ey oğulcağızım! Gel, bizimle beraber bin. Kâfirlerle birlikte olma.”
Ali Ünal = Gemi, içindekilerle beraber dağlar gibi dalgalar arasından akıp giderken Nuh, geminin dışında biraz ötedeki oğlunu gördü ve hemen, “Oğulcuğum, gel bizimle beraber gemiye bin de, kâfirlerle birlikte olma!” diye seslendi.
Bayraktar Bayraklı = Gemi dağlar gibi dalgalar içinde onları götürürken Nûh, bir kenarda ayrı kalmış oğluna, “Ey yavrucuğum! Bizimle beraber sen de gemiye bin, inkârcılarla beraber olma” diye seslendi.
Bekir Sadak = Gemi, daglar gibi dalgalar icinde onlari gotururken, Nuh, bir kenarda ayri kalmis olan ogluna «Ey ogulcugum! Bizimle beraber gel, kafirlerle birlik olma» diye seslendi.
Celal Yıldırım = Gemi, içinde taşıdıklarıyla birlikte dağ gibi dalgalar arasında yüzüp yol alıyordu. Nûh, ayrı bir yere çekilen oğluna, «oğulcağızım ! Bizimle beraber (gel) gemiye bin, kâfirlerle beraber olma,» diye seslendi.
Cemal Külünkoğlu = Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna: “Yavrucuğum, bizimle beraber sen de bin, inkârcılarla birlikte olma!” diye seslendi.
Diyanet İşleri (eski) = Gemi, dağlar gibi dalgalar içinde onları götürürken, Nuh, bir kenarda ayrı kalmış olan oğluna 'Ey oğulcuğum! Bizimle beraber gel, kafirlerle birlik olma' diye seslendi.
Diyanet Vakfi = Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında onları götürüyordu. Nuh, gemiden uzakta bulunan oğluna: Yavrucuğum! (Sen de) bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma! diye seslendi.
Edip Yüksel = Gemi, onları tepeler gibi dalgaların arasından geçirirken, Nuh bir kenarda ayrı duran oğluna seslendi: 'Yavrum, gel bizimle birlikte bin. Kafirlerle birlik olma.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Gemi, içindekilerle birlikte dağlar gibi dalgalar içinde akıp gidiyordu, Nuh, oğluna bağırdı, ayrı bir yere çekilmişti, ay oğlum, gel bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma dedi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Gemi, içindekilerle birlikte dağlar gibi dalgalar içinde akıp gidiyordu ve Nuh ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna: «Ay oğlum, gel bizimle beraber bin, kafirlerle beraber olma!» diye seslendi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Gemi içindekilerle birlikte, dağlar gibi dalgalar arasında akıp gidiyordu. Nuh ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna bağırdı: «Yavrucuğum, gel, bizimle beraber bin! Kâfirlerle beraber olma!»
Gültekin Onan = (Gemi) Onlarla dağlar gibi dalga(lar) içinde yüzüyorken Nuh, bir kenara çekilmiş olan oğluna seslendi: "Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kafirlerle birlikte olma."
Harun Yıldırım = O, içindekilerle beraber dağlar gibi dalgalar arasından akıp giderken Nuh, bir kenara çekilmiş olan oğluna seslendi: “Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kâfirlerle birlikte olma.”
Hasan Basri Çantay = O (gemi) bunları dağlar gibi dalga (lar) içinden akıtıb götürüyordu. Nuh ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna bağırdı: «Oğulcağızım, (gel) bizim yanımıza sen de bin, kâfirlerden olma».
Hayrat Neşriyat = Ve o (gemi, sular her tarafı istîlâ ettiğinde) onlarla birlikte dağlar gibi dalga(lar)içinde akıp gidiyordu. Nûh, (kendilerinden) ayrı bir yerde bulunan oğluna (îmân eder ümîdiyle): 'Ey oğulcuğum! Bizimle berâber (sen de) bin, kâfirlerle berâber olma!' diye seslendi.
İbni Kesir = Dağlar gibi dalgaların içinde onları götürürken Nuh bir kenarda ayrı kalmış oğluna: Bizimle beraber gel, küfredenlerle birlikte olma, diye seslendi.
Kadri Çelik = Gemi, dağlar gibi dalgalar içinde onları götürürken, Nuh, kenarda kalmış olan oğluna, “Ey oğulcuğum! Bizimle beraber bin, kâfirlerle birlik olma” diye seslendi.
Muhammed Esed = Ve derken, onları götüren gemi dağ gibi dalgaların arasında seyre koyuldu. Ve o an kıyıda kalan oğluna (Nuh): "Oğulcuğum" diye bağırdı, "gel bin bizimle gemiye, o inkarcıların yanında kalma!"
Mustafa İslamoğlu = Ve gemi dağlar gibi dalgaların arasında yol almaya başladı; ve Nuh oğluna -ki o kendi başına bir kenarda duruyordu- seslendi: "Yavrucuğum! Gel, bizimle birlikte bin gemiye; inkara gömülüp gidenlerle birlikte olma!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve gemi onlar ile beraber dağlar gibi dalgalar içinde akıp gidiyordu. Ve Nûh, oğluna nidâ etti, o ayrı bir yere çekilmişti. «Ey oğlum! Bizimle beraber bin ve kâfirler ile beraber olma!» (dedi).
Ömer Öngüt = Gemi, dağlar gibi dalgalar arasında içindekileri götürüyordu. Nuh bir kenarda duran oğluna: “Oğulcuğum! Bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma!” diye seslendi.
Şaban Piriş = Gemi dağlar gibi dalgalar arasında akıp gidiyordu. Nuh, bir kenara çekilmiş oğluna: -Yavrucuğum, bizimle bin, kafirlerle olma! diye seslendi.
Sadık Türkmen = Ve o, dağlar gibi dalgalar içinden onları geçirirken, Nuh, bir kenarda duran oğluna seslendi: “Yavrucuğum! Bizimle beraber bin, inkârcılarla beraber olma!”
Seyyid Kutub = Gemi, içindeki yolcularla birlikte dağ gibi dalgalar arasında akıyor, yol alıyordu. O sırada Nuh, bir kenarda duran oğluna «Yavrum, bizimle birlikte gemiye bin, kâfirler arasında kalma» diye seslendi.
Suat Yıldırım = Gemi onları dağlar gibi dalgalar arasından geçirirken, Nuh biraz ötede olan oğluna: "Evladım, gel sen de bizimle gemiye bin de kâfirlerle beraber kalma!" diye seslendi.
Süleyman Ateş = Gemi, onları dağlar gibi dalga(lar) arasından geçirirken Nûh, bir kenarda duran oğluna. "Yavrum, bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma!" diye seslendi.
Tefhim-ul Kuran = (Gemi) Onlarla dağlar gibi dalga(lar) içinde yüzmekteyken Nuh, bir kenara çekilmiş olan oğluna seslendi: «Ey oğlum, bizimle birlikte bin ve kâfirlerle birlikte olma.»
Ümit Şimşek = Gemi içindekilerle beraber dağ gibi dalgalar arasında yüzerken, Nuh, bir tarafa çekilmiş bulunan oğluna seslenerek, 'Evlâdım, gel bizimle beraber gemiye bin de kâfirlerden olma' dedi.
Yaşar Nuri Öztürk = Gemi onları, dağlar gibi dalgalar üstünden yürütüp götürüyordu. Nûh onlardan ayrı bir yerde duran oğluna seslendi: "Oğulcuğum, bizimle beraber bin, kâfirlerle beraber olma."
İskender Ali Mihr = Ve o (gemi) onlarla, dağ gibi dalgalar içinde yüzüyordu. Ve Nuh(a.s), ayrı bir yerde duran oğluna seslendi: “Ey oğulcuğum, bizimle beraber bin ve kâfirlerle beraber olma!”
İlyas Yorulmaz = Gemi, dağ gibi dalgalar arasında içindekilerle birlikte akmaya başladığında, Nuh geminin ayrıldığı yerden oğluna “Ey oğlum! Bizimle birlikte gemiye bin, Allah’ı inkar edenlerle birlikte olma” diye seslendi.