مَن يَأْتِيهِ عَذَابٌ يُخْزِيهِ وَيَحِلُّ عَلَيْهِ عَذَابٌ مُّقِيمٌ
Men ye’tîhi azâbun yuhzîhi ve yahıllu aleyhi azâbun mukîm(mukîmun).
Diyanet İşleri = (39-40) De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de yapacağım. Kişiyi rezil edici azabın kime geleceğini ve sürekli azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz!”
Abdulbaki Gölpınarlı = Aşağılatıcı azap kime gelecek ve dâimî azâbı kim hakedecek?
Abdullah Parlıyan = aşağılatıcı azap kime gelecek ve devamlı azabı kim hak edecek bileceksiniz.
Adem Uğur = Kendisini rezil edecek azap kime geleceğini ve sürekli bir azabın kimin üzerine konacağını.
Ahmed Hulusi = "Kime geliyor aşağılayıcı azap (ölüm) ve kime gelmekte daimî azap (cehennem)?"
Ahmet Tekin = 'Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime kurtuluşu mümkün olmayan, özel, kesintisiz, sürekli azap inecek, öğreneceksiniz.'
Ahmet Varol = Rezil edici azabın kime geleceğini ve kalıcı azabın kimin başına ineceğini.
Ali Bulaç = Kendisini aşağılık kılan azab kime geliyor ve kesintisiz azab kimin üzerine çöküp kaçınılmaz oluyor?
Ali Fikri Yavuz = Kimmiş o kendisine rüsvay edici bir azab gelecek olan ve üzerine devamlı bir azab incek olan?”
Ali Ünal = “Başına geleni rüsvay eden azap (dünyada) kimin başında patlayacak ve (Âhiret’te) kalkmaz, bitmez azap kimin üzerine çökecek.”
Bayraktar Bayraklı = (39-40) De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapınız, doğrusu ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azap, kime gelecek, kime sürekli azap inecek, yakında bileceksiniz!”
Bekir Sadak = (39-40) De ki: «Ey milletim! Durumunuzun gerektirdigini yapin; dogrusu ben de yapacagim. Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime surekli azap inecek bileceksiniz.»
Celal Yıldırım = (39-40) De ki: Ey milletim! Bulunduğunuz hal, kurduğunuz düzen, başvurduğunuz çare üzere yapacağınızı yapın; şüpheniz olmasın ki, ben de gerekeni yapmaya çalışıyorum. Kime rüsvay edici azabın geleceğini ve üzerine devamlı azabın ineceğini ileride bilip anlayacaksınız.
Cemal Külünkoğlu = (39-40) De ki: “Ey kavmim! (hakka karşı direnmekte) elinizden geleni yapın! Ben de (Allah yolunda) gayret göstereceğim. Kendisini aşağılık kılan azap kime gelecek ve kesintisiz azap kimin üzerine çökecek yakında bileceksiniz!
Diyanet İşleri (eski) = (39-40) De ki: 'Ey milletim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın; doğrusu ben de yapacağım. Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime sürekli azap inecek bileceksiniz.'
Diyanet Vakfi = (39-40) De ki: Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de yapacağım! Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, kime sürekli azap inecek, yakında bileceksiniz!
Edip Yüksel = 'Alçaltıcı azap kime geliyormuş ve sürekli azabı kim hakediyormuş!'
Elmalılı Hamdi Yazır = Kimmiş o kendine rüsvay edecek bir azâb gelecek ve üstüne yerli bir azâb inecek?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Kime kendisini rezil edecek bir azabın geleceğini ve yerli (kalıcı) bir azabın kimin üstüne ineceğini!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Kendisini rezil edecek azabın kime geleceğini ve sürekli bir azabın kimin üzerine konacağını.»
Gültekin Onan = Kendisini aşağılık kılan azab kime geliyor ve kesintisiz azab kimin üzerine çöküp kaçınılmaz oluyor?
Harun Yıldırım = "Kendisini rezil edecek azap kime geleceğini, ve sürekli bir azabın kimin üzerine konacağını."
Hasan Basri Çantay = Kendisine rüsvay edici bir azâb gelecek olan kim miş, üzerine daimî bir azâb (çatıb) konacak bulunan kim miş»?
Hayrat Neşriyat = (39-40) De ki: 'Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; doğrusu ben de (onu) yapan bir kimseyim. Kendisini rezîl edecek bir azâbın kime geleceğini ve devamlı bir azâbın kimin üzerine ineceğini artık ileride bileceksiniz!'
İbni Kesir = Kendisine rüsvay edici bir azab gelecek olan kim, üzerine sürekli azab inecek olan kim?
Kadri Çelik = Kendisini aşağılık kılan azap kime geliyor ve kesintisiz azap kimin üzerine çöküp kaçınılmaz oluyor (göreceğiz)?
Muhammed Esed = kimi (bu dünyada) utanıp rezil olacağı bir azaba duçar olacak ve kimi de (öteki dünyada) kesintisiz bir azabın ortasına düşecek!"
Mustafa İslamoğlu = muhatabını alçaltan (dünyevi) azabın kimi gelip bulacağını ve (ahiretteki) kalıcı cezanın kimin başına çökeceğini...
Ömer Nasuhi Bilmen = «Kim imiş o kimse ki, ona kendisini zelil edecek bir azap gelecek ve üzerine devamlı bir azap inecek.»
Ömer Öngüt = "Kendisini rezil edecek azap kime gelecek, sürekli azap kime inecek!"
Şaban Piriş = Kime rezil edici bir azabın geleceğini, kalıcı azabın kimin üzerine ineceğini...
Sadık Türkmen = Rezil edici azap kime geliyor? Bitmeyen azap kimin üzerine iniyor?”
Seyyid Kutub = Kendisini rezil edecek azap kime geliyor? Kime sürekli azab inecek?
Suat Yıldırım = (39-40) Hem de ki: "Ey halkım! Siz elinizden gelen fenalığı yapın, ama ben de işime devam edeceğim. Zelil ve rezil eden azabın dünyada kime geleceğini, âhirette ise devamlı azabın kimin başına ineceğini yakında öğrenirsiniz."
Süleyman Ateş = "Kendisini rezil edecek azâb kime geliyor ve sürekli azâb kimin üzerine konuyor?"
Tefhim-ul Kuran = Kendisini aşağılık kılan azab kime geliyor ve kesintisiz azab kimin üzerine çöküp kaçınılmaz oluyor?
Ümit Şimşek = Hor ve hakir edici bir azap kime gelir, kalıcı bir azap kime inermiş!
Yaşar Nuri Öztürk = Kime geliyor rezil edici azap, kime iniyor bitip tükenmeyen azap!"
İskender Ali Mihr = Kendisini rezil edecek azap, kime gelecekse (ona ulaşır) ve mukim (sürekli) azap onun üstüne iner.
İlyas Yorulmaz = Artık azap kime gelmişse, o kimse (dünyada) onunla cezalandırılır ve (ahirette) kalıcı azap onun üzerine hak olmuştur.