قَدْ عَلِمْنَا مَا تَنقُصُ الْأَرْضُ مِنْهُمْ وَعِندَنَا كِتَابٌ حَفِيظٌ
Kad alimnâ mâ tenkusul ardu minhum, ve indenâ kitâbun hafîzun.
kad | : olmuştu |
alimnâ | : biz bildik |
mâ tenkusu | : ne eksilttiğini (cesetleri çürütüp eksilttiğini) |
el ardu | : arz, yer |
min-hum | : onlardan |
ve inde-nâ | : ve katımızda |
kitâbun | : kitap (vardır) |
hafîzun | : muhafaza eden, saklayıp koruyan |
Diyanet İşleri = Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Gerçekten de yeryüzü, onlardan neyi eksiltir, biliriz biz ve katımızdadır her şeyi koruyan ve zapteden kitap.
Abdullah Parlıyan = Biz toprağın onların bedenlerinden neyi çürütüp yok ettiğini iyi biliriz. Çünkü katımızda, herşeyi zapteden ve koruyan bir kitap vardır.
Adem Uğur = Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.
Ahmed Hulusi = Arzın onlardan noksanlaştırdığı şeyi (yaşlılığın eksilttiklerini) gerçekten bilmişizdir. . . Kitab-ı Hafiyz (koruyup kayıt eden kitap = memory) indîmizdedir (varlığın ruhunda).
Ahmet Tekin = Biz, toprağın onlardan neyi eksilttiğini, elbette biliyoruz. Yanımızda, her şeyi kaydedip muhafaza eden bir sicil vardır.
Ahmet Varol = Biz yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda da (her şeyi) saklayan bir kitap vardır.
Ali Bulaç = Doğrusu Biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda (bütün bunları) saklayıp koruyan bir kitap vardır.
Ali Fikri Yavuz = Muhakkak ki biz, toprak, onların bedenlerinden neleri yeyip eksilttiğini bilmişizdir. Bizim katımızda (her şeyi) tesbit eden bir kitab (Levh-i Mahfûz) vardır.
Ali Ünal = Oysa Biz, toprağın onların bedenlerinden neyi zerre zerre yiyip çürüttüğünü elbette biliyoruz. Bizim katımızda, (istisnasız her şeyin) kayıtlı bulunduğu ve (bozulmaktan, tahriften, kaybolmaktan) korunan bir kitap vardır.
Bayraktar Bayraklı = Şüphesiz biz, toprağın onlardan neyi eksilttiğini biliriz. Katımızda her şeyi saklayan bir kitap vardır.
Bekir Sadak = Onlardan kimlerin olup topraga karistigini biliyoruz. Katimizda her seyi unutulmaktan koruyan bir kitap vardir.
Celal Yıldırım = (4-5) Biz, muhakkak yerin onlardan neyin (çürütüp) eksilttiğini biliriz. Yanımızda (her şeyin yazılı bulunduğu) muhafazalı bir kitap vardır. Hayır, onlar hakk kendilerine gelince yalanladılar. Bu bakımdan onlar, kararsızlık ve perişanlık içindedirler.
Cemal Külünkoğlu = Şüphesiz biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri ve her şeyi) koruyan bir kitap (sicil) vardır.
Diyanet İşleri (eski) = Onlardan kimlerin ölüp toprağa karıştığını biliyoruz. Katımızda her şeyi unutulmaktan koruyan bir kitap vardır.
Diyanet Vakfi = Biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.
Edip Yüksel = Yeryüzünün onlardan kimi alıp götürdüğünü bilmişizdir. Yanımızda koruyan bir kayıt vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = fakat Arz onlardan neyi eksiltir bize ma'lûmdur ve nezdimizde hıfzedici bir kitab vardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ancak, Biz yerin onlardan neyi (yiyip) eksilteceğini biliriz ve yanımızda içinde herşeyi muhafaza eden bir kitap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Fakat biz toprağın onlardan neyi eksilttiğini elbette biliyoruz. Yanımızda herşeyi kaydedip muhafaza eden bir kitap vardır.
Gültekin Onan = Doğrusu biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda (bütün bunları) saklayıp koruyan bir kitap vardır.
Harun Yıldırım = Doğrusu biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda saklayıpkoruyan bir kitap vardır.
Hasan Basri Çantay = Toprak, onlardan neleri (yeyib) eksiltdiğinizi biz muhakkak bilmişizdir. Nezdimizde de (her şey'i) hıfız (ve tesbît) eden bir kitab vardır.
Hayrat Neşriyat = Gerçekten (biz, onlar öldükten sonra) yerin kendi (cesed)lerinden neleri eksilttiğini bilmişizdir. Ve katımızda (herşeyi) kaydeden bir kitab (Levh-i Mahfûz) vardır.
İbni Kesir = Doğrusu Biz; toprağın onlardan neleri eksilttiğini biliyoruz. Katımızda da her şeyi saklayan bir kitab vardır.
Kadri Çelik = Doğrusu biz, yerin onlardan ne eksilttiğini (kimlerin öldüğünü) biliriz. Katımızda (bütün bunları) saklayıp koruyan bir kitap vardır.
Muhammed Esed = Biz toprağın onların bedenlerini nasıl çürütüp yok ettiğini iyi biliriz, çünkü katımızda şaşmaz bir sicil vardır.
Mustafa İslamoğlu = Doğrusu Biz, yerin onları nasıl çürütüp toprak edeceğini daha baştan bilmekteyiz; zira katımızda mahfuz bir yasa mevcuttur.
Ömer Nasuhi Bilmen = (4-5) Muhakkak ki, yer onlardan neyi eksiltirse Biz bilmişizdir ve Bizim nezdimizde hıfzedici bir kitap vardır. Fakat kendilerine geldiği vakit hakkı tekzîp ettiler. İmdi onlar karmakarışık bir ızdırap içindedirler.
Ömer Öngüt = Biz toprağın onlardan neleri eksilttiğini muhakkak bilmekteyiz. Yanımızda (her şeyi) zapteden bir kitap (Levh-i mahfuz) vardır.
Şaban Piriş = Yerin onlardan (cesetlerinden) ne eksilteceğini biliriz. Katımızda koruyup saklayan bir yazıt vardır.
Sadık Türkmen = Kesinlikle biz, yerin onlardan ne eksilttiğini biliriz. Ve yanımızda herşeyi muhafaza eden/koruyan bir kitap vardır.
Seyyid Kutub = Biz toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. Yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır.
Suat Yıldırım = Biz toprağın, onların bedenlerini (hücre hücre) nasıl çürüttüğünü tafsilatıyla biliriz. Zaten yanımızda her şeyin kayıtlı olduğu şaşmaz bir sicil vardır.
Süleyman Ateş = Biz yerin, onlar(ın cesetlerin)den ne eksilttiğini bilmişizdir. Yanımızda (her şeyi) zapteden bir Kitâp vardır.
Tefhim-ul Kuran = Doğrusu biz, yerin onlardan ne eksilttiğini bilmişizdir. Katımızda (bütün bunları) saklayıp koruyan bir kitap vardır.
Ümit Şimşek = Toprağın onlardan neyi eksilttiğini Biz biliriz. Katımızda, herşeyi saklayan bir kitap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Toprağın onlardan neyi eksilttiğini pek iyi bilmişizdir biz. Her şeyi saklayıp koruyan bir Kitap var katımızda.
İskender Ali Mihr = Arzın (toprağın) onlardan neleri eksilteceğini biz biliyorduk. Ve katımızda (illiyyine ve siccîne yerleştirilen bütün zamanlardaki bütün olayları) muhafaza eden bir kitap vardır.
İlyas Yorulmaz = Biz toprağın onlardan neyi eksiltip aldığını çok iyi biliriz. Bizim katımızdaki saklı olan, yazılı belgelerde (her parçaları) kayıtlıdır.