إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا وَعْدَ اللّهِ حَقًّا إِنَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ بِالْقِسْطِ وَالَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمْ شَرَابٌ مِّنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُواْ يَكْفُرُونَ
İleyhi merciukum cemîâ(cemîan), va'dallâhi hakkâ(hakkan), innehu yebdeul halka summe yuîduhu li yecziyellezîne âmenû ve amilûs sâlihâti bil kıstı, vellezîne keferû lehum şerâbun min hamîmin ve azâbun elîmun bimâ kânû yekfurûn(yekfurûne).
ileyhi | : ona |
merciu-kum | : sizin dönüşünüz (dönüş yeriniz) |
cemîan | : hepsi, topluca, toptan |
va’dallâhi (va’de allâhi) | : Allah’ın vaadi |
hakkan | : haktır, gerçektir |
innehu | : muhakkak ki o |
yebdeu el halka | : ilk olarak (örneksiz) yaratmaya başlar |
summe | : sonra |
yuîdu-hu | : ona döndürülür, iade olunur |
li yecziye | : ödemek için, mükâfatını vermek için |
ellezîne âmenû | : âmenû olan (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyen) kimseler |
ve amilû es sâlihâti | : ve nefsi tezkiye edici ameller, salih ameller yapanlar |
bi el kıstı | : adalet ile |
ve ellezîne keferû | : ve inkâr eden kimseler |
lehum | : onlar için |
şerâbun | : bir içki, içecek bir şey |
min hamîmin | : kaynar sudan |
ve azâbun elîmun | : ve elim azab, acı azap |
bimâ | : şey sebebiyle, dolayısıyla |
kânû yekfurûne | : inkâr etmiş oldular, küfretmiş oldular |
Diyanet İşleri = Hepinizin dönüşü ancak O’nadır. Allah, bunu bir gerçek olarak va’detmiştir. Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra, iman edip salih ameller işleyenleri adaletle mükâfatlandırmak için onu (yaratmayı) tekrar eder. Kâfirlere gelince, inkâr etmekte olduklarından dolayı, onlar için kaynar sudan bir içki ve elem dolu bir azap vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Hepinizin dönüp varacağı yer, onun tapısıdır, gerçek olarak bunu vaadetmiştir Allah. Hiç şüphe yok ki o, halkı önce yaratır, sonra da inanıp iyi işlerde bulunanları, adâlet üzere ve tam karşılığıyla mükâfatlandırmak için ölümden sonra tekrar diriltir; kâfir olanlaraysa, inkârlarından dolayı, içmek üzere kaynar su ve elemli bir azap vardır.
Abdullah Parlıyan = Hepiniz topluca O'na döneceksiniz. Bu Allah'ın gerçekleşmesi kaçınılmaz olan sözüdür, yaratmayı ilk başlatan ve devamlı sürdüren O'dur iman edip doğru ve faydalı işler yapanlara, adaletle karşılık vermek için yeniden yaratacak olan da Allah'tır. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlere gelince, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas etmeleri dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve can yakıcı bir azap vardır.
Adem Uğur = Allah'ın gerçek bir vâdi olarak hepinizin dönüşü ancak O'nadır. Çünkü O, mahlûkatı önce (yoktan) yaratır, sonra da iman edip iyi işler yapanlara adaletle mükâfat vermek için (onları huzuruna) geri çevirir. Kâfir olanlara gelince, inkâr etmekte oldukları şeylerden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve elem verici bir azap vardır.
Ahmed Hulusi = Hepiniz topluca O'na rücu edeceksiniz (O'na rücu; mekânsal değil boyutsal olur; hakikatinde müşahede anlamında). . . Allâh'ın, kesin uygulayacağıdır bu! Muhakkak ki O, halkı ibda eder (Esmâ'sından Mubdi' ismi anlamına göre, tüm yaratılmışları, muradı doğrultusunda topluca ve birimselliksiz yaratır; "ORİJİN BENLİK"), sonra (birimsellik boyutunda) iman edip imanın gereği fiilleri açığa çıkaranları (OLUŞMUŞ BENLİK) hak ettiklerine göre cezalandırmak (yani kendisinden açığa çıkanın sonuçlarını yaşatmak) için onu birimsel kişiliğine ("KAF" harfiyle işaret edilen "OLUŞMUŞ "BEN"liği {RUHUNU}) iade eder (aslına rücu aşamasından sonra Esmâ'sındaki Muıyd ismi anlamına göre). . . Hakikat bilgisini inkâr edenlere gelince, küfürlerinin sonucu olarak bir kaynar sudan içerler ve acı bir azap yaşarlar.
Ahmet Tekin = Hepiniz hesap vermek üzere O’nun huzuruna götürüleceksiniz. Bu Allah’ın kesinlikle gerçekleştireceği bir va’didir. O mahlûkâtı ilk önce yoktan var ediyor, yaratmaya aralıksız devam ediyor.Sonra, iman edenleri, sosyal adâleti, sosyal güvenliği temin etmek, refah payını artırarak toplumda dengeyi sağlamak maksadıyla, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri âdil bir şekilde mükâfatlandırmak için yeniden diriltiyor.Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlere, kâfirlere, inkâr etmekte oldukları şeyler sebebiyle kaynar sudan bir içecek ve can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.
Ahmet Varol = Hepinizin dönüşü O'nadır. Allah'ın vaadi gerçektir. Yaratmayı ilk kez başlatan, sonra iman edip salih ameller işleyenlerin karşılıklarını adaletli bir şekilde vermek üzere yeniden dirilişi gerçekleştiren O'dur. İnkâr edenler için de, inkârlarından dolayı kaynar sudan bir içecek ve acıklı bir azap vardır.
Ali Bulaç = Sizin tümünüzün dönüşü O'nadır. Allah'ın va'di bir gerçektir. İman edip salih amellerde bulunanlara, adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O'dur. İnkâr edenler ise, küfürleri dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz = Hepinizin dönüp varışı ancak Allah’adır. Allah’ın vaadi gerçektir. Varlıkları önce O diriltir. Sonra iman edip sâlih ameller işliyenleri, adaletle mükâfatlandırmak için, onları geri çevirir. Kâfirlere ise, küfrettiklerinden dolayı, kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azab vardır.
Ali Ünal = Sonunda hepinizin dönüşü de O’nadır: Allah’ın doğru ve gerçekleşmesi kesin va’ didir bu. O, ortada hiçbir şey yokken yaratır ve yarattıklarını (ölümlerinin ardından) tekrar hayata döndürür. Döndürür ki, iman edip, imanlarının gerektirdiği istikamette doğru, yerinde, sağlam ve ıslaha yönelik işler yapmış olanları, onlar için en küçük bir haksızlık söz konusu olmadan mükâfatlandırsın. Küfür içinde yaşayıp kâfir olarak ölenlere gelince, sürekli küfür içinde bulunduklarından dolayı onların hakkı kaynar su ve gayet acı bir azaptır.
Bayraktar Bayraklı = Hepinizin dönüşü O'nadır. Allah'ın verdiği söz gerçektir. Doğrusu O, önce yaratmaya başlar, sonra inanıp yararlı iş yapanları adaletle ödüllendirmek için yaratmayı tekrarlar. İnkârcılara, inkâr etmelerinden dolayı kızgın bir içecek ve acıklı bir azap vardır.
Bekir Sadak = Hepinizin donusu, O'nadir. Allah'in vadi haktir. O, once yaratir, sonra inanip yararli isler yapanlarin ve inkar edenlerin hareketlerinin karsiligini adaletle vermek icin tekrar diriltir. Inkarcilara, inkarlarindan oturu kizgin bir icecek ve can yakÙcÙ azap vardÙr.
Celal Yıldırım = Hepinizin dönüşü ancak O'nadır. Allah'ın verdiği söz haktır. Şüphesiz ki O, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları —adalet ölçüleriyle— mükâfatlandırmak için önce halkı yaratıp varlık alanına getirir, sonra da geri çevirip (diriltir). İnkâr edenlere ise, küfrettiklerinden dolayı fıkır fıkır kaynayan su ve elem verici bir azâb vardır.
Cemal Külünkoğlu = Sonunda hepiniz O'na döneceksiniz. Bu Allah'ın kesinlikle gerçekleşecek bir vaadidir. O, insanları önce yaratır, sonra iman edip faydalı eylemlerde bulunanlara adaletle karşılığını vermek için onları (mahşerde) yeniden diriltir. İnkârcılara gelince; onlara da gerçekleri inkâr ettiklerinden dolayı kaynar sıvıdan oluşmuş bir içecek ve acıklı bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) = Hepinizin dönüşü, O'nadır. Allah'ın vadi haktır. O, önce yaratır, sonra inanıp yararlı işler yapanların ve inkar edenlerin hareketlerinin karşılığını adaletle vermek için tekrar diriltir. İnkarcılara, inkarlarından ötürü kızgın bir içecek ve can yakıcı azab vardır.
Diyanet Vakfi = Allah’ın gerçek bir vâdi olarak hepinizin dönüşü ancak O’nadır. Çünkü O, mahlûkatı önce (yoktan) yaratır, sonra da iman edip iyi işler yapanlara adaletle mükâfat vermek için (onları huzuruna) geri çevirir. Kâfir olanlara gelince, inkâr etmekte oldukları şeylerden ötürü onlar için kaynar sudan bir içki ve elem verici bir azap vardır.
Edip Yüksel = Hepinizin dönüşü O'nadır. Bu, ALLAH'ın verdiği gerçek sözdür. O, yaratılışı başlatır ve sonra tekrarlar; böylece inanıp erdemli işler yapanları adaletle ödüllendirir. Kafirlere ise, inkarlarından ötürü sıcak bir içecek ve acı bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Dönüşünüz hep onadır: hakkâ Allahın va'di, çünkü o iptida halkediyor sonra onu geri çevirecek, iyman edip iyi iyi işler yapan kimselere adâletle karşılık vermek için, küfredenlere ise hamimden bir şarap ve elim bir azap var, küfrettikleri için.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Dönüşünüz hep O'nadır! Allah'ın va'di haktır. Çünkü O, yoktan var ediyor, sonra iman edip iyi işler yapan kimseleri adalet ölçüsü ile mükafatlandırmak için, geri döndürecektir. Küfredenlere ise inkarda bulunmaları yüzünden kaynar sudan bir içecek ve acı bir azap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Dönüşünüz hep O'nadır. Allah'ın vaadi haktır. Herşeyi ilk baştan yaratan O'dur. Sonra iman edip salih amel işleyenleri hak ettikleri ölçüde mükâfatlandırmak için geri döndürecek olan yine O'dur. Kâfirlere de inkâr ettikleri için kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azap vardır.
Gültekin Onan = Sizin tümünüzün dönüşü O'nadır. Tanrı'nın vaadi bir gerçektir. İnanıp salih amellerde bulunanlara adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O'dur. Küfredenler ise, küfürleri dolayısıyla; onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azab vardır.
Harun Yıldırım = Hepinizin dönüşü O’nadır. Allah’ın va’di bir gerçektir. İlkin yaratan, sonra da iman edip salih amel işleyenleri adaletiyle mükâfatlandırmak için yaratmayı tekrarlayacak olan şüphesiz O’dur. Küfürlerinde ısrar edenlere gelince; küfürleri dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azap vardır.
Hasan Basri Çantay = Hepimizin dönüşü ancak Onadır. Allah (bunu size) bir gerçek olarak va'd etmişdir. Halkı ibtidâ dirilten, sonra iman edib de iyi iyi amel (ve hareket) de bulunanlara adaletiyle mükâfat etmek için (yine kendisine) geri çevirecek olan şübhesiz ki Odur. Kâfirler için ise, küfürlerinde ayak dayar olmaları yüzünden, kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azâb vardır.
Hayrat Neşriyat = Hep birlikte dönüşünüz O’nadır! (Bu,) Allah’ın hak bir va'didir. Çünki O,(mahlûkatı) yaratmaya başlar (onları yoktan yaratır), sonra îmân edip sâlih ameller işleyenleri adâletle mükâfâtlandırmak için onu (o yaratmayı âhirette) tekrar iâde eder. Kâfirlere gelince, inkâr etmekte olduklarından dolayı kendileri için kaynar sudan bir içecek ve (pek) elemli bir azab vardır.
İbni Kesir = Hepinizin dönüşü O'nadır. Allah'ın vaadi haktır. Doğrusu O, yaratmaya başlar, sonra iman edip iyi amel işleyenlere adaletle karşılık vermek için onu tekrar eder. Küfredenlere de; küfreder olmalarından dolayı kaynar sudan bir içki ve elem verici bir azab vardır.
Kadri Çelik = Hepinizin dönüşü, O'nadır. Allah'ın vaadi haktır. İman edip salih amellerde bulunanlara, adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan ve sonra da onu iade edecek olan O'dur. Küfre sapanlar ise, inkâr ettikleri sebebiyle onlar için kaynar sudan bir içki ve elim bir azap vardır.
Muhammed Esed = Hepiniz topluca O'na döneceksiniz: bu Allah'ın, gerçekleşmesi kaçınılmaz olan sözüdür, çünkü O (insanı) bir kere yarattıktan sonra buna sonuna kadar devam ediyor ki, imana erişip iyi ve yararlı işler, eylemler ortaya koyanları adaletle ödüllendirsin. Hakkı inkara yeltenenleri ise, hakkı inat ve ısrarla reddetmelerinden ötürü yakıcı bir umutsuzluk içkisi ve can yakıcı bir azap beklemektedir.
Mustafa İslamoğlu = Hepinizin dönüşü O'nadır; (bu) Allah'ın gerçekleşmesi kaçınılmaz vaadidir. Çünkü O, insanı yaratmaya başladıktan sonra onun yaratılışını sürdürüyor ki; iman edip de ıslah edici iyi şeyler yapanları hak ettiklerinden fazlasıyla ödüllendirsin. İnkarda ısrar edenlere gelince: inkarda direnişleri nedeniyle, yudum yudum içecekleri kavurucu bir pişmanlık ve can yakıcı bir azap onları bekleyecek.
Ömer Nasuhi Bilmen = Dönüşünüz cümleten O'nadır. Bu, Allah Teâlâ'nın muhakkak olan vaadidir. Şüphe yok ki o halkı (yaradılmışları) bidayeten vücûda getirir, sonra da geriye çevirir ki, imân etmiş ve sâlih amellerde bulunmuş olanları adâletle mükâfaata nâil buyursun. Kâfir olanlar için de küfreder oldukları sebebiyle kızgın sudan bir içki ve pek acıklı bir azap vardır.
Ömer Öngüt = Hepinizin dönüşü O'nadır, bu Allah'ın hak olan vaadidir. Şüphesiz ki O önce yaratır, sonra da, iman edip sâlih amel işleyenlere adaletle mükâfat vermek için (onları huzuruna) geri çevirir. Küfredenlere gelince, onlar için kaynar sudan bir içki ve inkârlarından dolayı da acıklı bir azap vardır.
Şaban Piriş = Hepinizin dönüşü O’nadır. Allah’ın vadi haktır. O, yaratmayı başlatır. Sonra da iman edip, doğruları yapanları adaletle mükafatlandırmak için yeniden diriltir. Kafirlere gelince, kafirlik yaptıkları için onlara kızgın bir içecek ve can yakan bir ceza vardır.
Sadık Türkmen = Hepinizin dönüşü O’nun katınadır. Allah’ın sözü gerçektir. Yaratmaya başlar, sonra iman edenleri ve faydalı işi en iyi şekilde yapanları adaletle ödüllendirmek için yeniden yaratır. İnkârcılara gelince, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azap vardır, küfürlerinden dolayı!
Seyyid Kutub = Sonunda hepiniz O'na döneceksiniz. Bu Allah'ın kesinlikle gerçekleşecek bir vaadidir. O, iman edip iyi ameller işleyenleri adalet uyarınca ödüllendirmek için insanları önce hiç yoktan yaratır, sonra da onları yeniden diriltir. Kâfirlere gelince, gerçekleri inkâr ettiklerinden dolayı onları kaynar sıvıdan oluşmuş bir içki ile acıklı bir azap beklemektedir.
Suat Yıldırım = Hepinizin dönüşü O’nadır. Bu, Allah’ın gerçek olarak verdiği sözdür. Mahlûkları ilkin O yaratır.(Yoktan yaratan yaratıcı), öldükten sonra onları haydi haydi diriltir. Diriltir ki iman edip makbul ve güzel işler yapanları, adaletleri sebebiyle ödüllendirsin. Kâfirlere ise, dini inkâr ettikleri için, içecek olarak kaynar su ve gayet acı bir azap vardır.
Süleyman Ateş = Hepinizin dönüşü, O'nadır. Bu, Allâh'ın gerçek olarak verdiği sözdür. O, yaratmağa başlar, sonra inanıp iyi işler yapanlara adâletle karşılık vermek için yeniden yaratır. İnkâr edenlere gelince, küfürlerinden dolayı onlara kaynar sudan bir içki ve acı bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran = Sizin tümünüzün dönüşü O'nadır. Allah'ın va'di bir gerçektir. İman edip salih amellerde bulunanlara, adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan sonra onu iade edecek olan O'dur. Küfredenler ise, küfre sapmaları dolayısıyla, onlar için kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azab vardır.
Ümit Şimşek = Hepinizin dönüşü Onadır; bu, Allah'ın hak olarak verdiği sözdür. O, mahlûkatı önce yaratır, sonra da iman edip güzel işler yapanları âdil bir şekilde ödüllendirmek için onları tekrar diriltir. İnkâr edenler için ise, inkârlarında ısrarları yüzünden, kaynar sudan bir içecek ve acı bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Allah'tan hak bir vaat olarak hepinizin dönüşü yalnız O'nadır. Yaratılışı başlatır, sonra yarattıklarını varlık alanına ardarda çıkarır ki, iman edip hayra ve barışa yönelik amelleri yerli yerince sergileyenleri ödüllendirsin. Küfre dalanlara gelince, onlar için, nankörlük edip gerçeği örtmeleri yüzünden, kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azap öngörülmüştür.
İskender Ali Mihr = Hepinizin dönüşü O’nadır (dönüş yeriniz O’dur). Allah’ın vaadi haktır (gerçektir). Muhakkak ki O, ilk olarak (örneksiz) yaratmaya başlar. Ve sonra âmenû olanlar ve salih (nefs tezkiye edici) amel yapanlar, adaletle mükâfatını vermek için O’na iade olunur (döndürülür). Ve kâfir olanlar için inkâr etmiş olduklarından dolayı hamîmden (kaynar sudan) bir içecek ve elîm azap vardır.
İlyas Yorulmaz = Toplu halde hepinizin dönüşü O’na dır. Allah’ın vaadi (verdiği söz) mutlaka gerçekleşecektir. İlk yaratmayı yapan O, sonrada iman edip doğru işleri yapanlara, tam bir adalet içerisinde hak ettikleri karşılıkları vermesi için, onları yeniden diriltip, kendisine döndüren de O dur. Bunun yanında, doğruları inkâr etmiş olmalarından dolayı inkârcılara, kaynayan sudan içecek ve can yakıcı bir azabı verecek de O dur.