وَالَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا صُمٌّ وَبُكْمٌ فِي الظُّلُمَاتِ مَن يَشَإِ اللّهُ يُضْلِلْهُ وَمَن يَشَأْ يَجْعَلْهُ عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ summun ve bukmun fîz zulumât(zulumâti), men yeşâillâhu yudlilhu, ve men yeşe’ yec’alhu alâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
ve ellezîne | : ve o kimseler, onlar, ...olanlar |
kezzebû | : yalanladılar |
bi âyâti-nâ | : âyetlerimizi |
summun | : sağırdır |
ve bukmun | : ve dilsizdir |
fî ez zulumâti | : karanlıklar içinde |
men yeşâi | : dilediğini, kim(i) dilerse |
allâhu | : Allah |
yudlil-hu | : onu dalâlette bırakır |
ve men | : ve kim(i) |
yeşe’ | : dilerse |
yec’al-hu | : onu kılar, yapar |
alâ | : üzerinde |
sırâtın mustakîmin | : Sıratı Mustakîm (Allah’a ulaştıran yol) |
Diyanet İşleri = Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içerisindeki birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah, kimi dilerse onu şaşırtır. Kimi de dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklarda kalmış sağırlardır, körlerdir. Allah kimi isterse doğru yoldan saptırır ve kimi dilerse doğru yola sevk eder.
Abdullah Parlıyan = Mesajlarımızı yalanlayanlar, zifiri karanlığa gömülmüş sağırlar ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse, onu saptırır ve dilediğini de, dosdoğru yola yöneltir.
Adem Uğur = Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola iletir.
Ahmed Hulusi = İşaretlerimizdekileri yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağırlar (hakikatlerini algılayamayanlar) ve dilsizlerdirler (Hakk'ı itiraf etmeyenler). Allâh dilediğini saptırır, dilediğini de sırat-ı müstakimde tutar!
Ahmet Tekin = Âyetlerimizi, Kur’ân’ımızı yalanlayanlar, inkâr ve cehalet karanlıkları içinde sağır ve dilsiz kesilenlerdir. Allah sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselerin hak yoldan uzaklaşıp dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine özgürlük tanır. Sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimseyi de doğru, muhkem, güvenli yolda yürütür, görevlendirir, İslâmî hayatı yaşatır.
Ahmet Varol = Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklarda kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah dilediği kimseyi saptırır dilediği kimseyi de doğru yol üzere koyar.
Ali Bulaç = Bizim ayetlerimizi yalan sayanlar karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah, kimi dilerse onu şaşırtıp saptırır, kimi dilerse de onu dosdoğru yol üzerinde kılar.
Ali Fikri Yavuz = Âyetlerimizi yalanlıyanlar, cehâlet ve küfür karanlığında kalmış bir takım sağırlar ve dilsizlerdir (Kur’an’ı dinlemezler ve hakkı söylemezler). Allah, dilediği kimseyi sapıtır, dilediğini de doğru yol üzerinde bulundurur.
Ali Ünal = Ne var ki, hakikatı gösteren bunca delillerimizi ve vahyettiğimiz âyetleri yalanlayanlar, aslında kat kat karanlıklar içinde sağırdırlar, (sağır oldukları için de, kendilerine yapılan daveti duyup ona icabet edecek ve hakikati söyleyecek değildirler, çünkü) dilsizdirler. Allah, kimi dilerse onu saptırır; ve kimi de dilerse onu dümdüz bir anayolun üzerine bırakır.
Bayraktar Bayraklı = Bizim âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklara gömülmüş sağır ve dilsizlerdir. Allah, sapmayı dileyeni saptırır; doğru yola girmeyi dileyeni de doğru yola yöneltir.
Bekir Sadak = Ayetlerimizi yalanlayanlar karanliklarda kalmis sagir ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptirir ve kimi dilerse onu dogru yola koyar.
Celal Yıldırım = Âyetlerimizi yalanlayanlar ise, karanlıklar içinde bir sürü sağırlar ve dilsizlerdir. Allah dilediğini doğru yoldan saptırır, dilediğini de doğru yol üzerinde bulundurur.
Cemal Külünkoğlu = Mesajlarımızı yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah dilediği kimseyi (niyet ve eylemlerine göre) sapıklıkta bırakır, dilediği kimseyi de doğru yola iletir.
Diyanet İşleri (eski) = Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklarda kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptırır ve kimi dilerse onu doğru yola koyar.
Diyanet Vakfi = Âyetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola iletir.
Edip Yüksel = Ayetlerimizi yalan diyenler karanlıklar içinde bulunan birer sağır ve dilsizdirler. ALLAH kimi dilerse saptırır, kimi de dilerse doğru yola koyar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Âyetlerimize yalan diyenler, bir takım sağırlar ve dilsizlerdir, zulmetler içindedirler, kimi dilerse Allah şaşırtır, kimi de dilerse bir tarikı müstekîm üzerinde bulundurur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ayetlerimize yalan diyenler karanlıklar içinde bir sürü sağırlar ve dilsizlerdir. Kim dilerse Allah onu şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru bir yol üzerinde bulundurur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah dilediği kimseyi şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola koyar.
Gültekin Onan = Bizim ayetlerimizi yalan sayanlar karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Tanrı kimi dilerse onu şaşırtıp saptırır, kimi dilerse onu dosdoğru yol üzerinde kılar.
Harun Yıldırım = Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de dosdoğru yolda bulundurur.
Hasan Basri Çantay = Âyetlerimizi yalanlayanlar karanlıklarda (kalmış) sağırlar, dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu şaşırtır, kimi de dilerse onu doğru yol üstünde tutar.
Hayrat Neşriyat = Hem âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağırlar ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse, onu (küfründeki inadı sebebiyle) dalâlete atar. Kimi de dilerse, onu(hikmetine binâen kendi lütfundan) dosdoğru bir yol üzere kılar.
İbni Kesir = Ayetlerimizi yalanlayanlar ise; karanlıklarda kalmış sağırlar, dilsizlerdir. Allah; kimi dilerse, onu şaşırtır. Kimi de dilerse; onu dosdoğru yol üstünde tutar.
Kadri Çelik = Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklarda kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptırır ve kimi dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar.
Muhammed Esed = Mesajlarımızı yalanlayanlar, zifiri karanlığa gömülmüş sağırlar ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptırır; ve dilediğini de dosdoğru yola yöneltir.
Mustafa İslamoğlu = Mesajlarımızı yalanlayanlar, karanlığa mahkum olmuş sağırlar ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu saptırır; ve kimi de dilerse onu dosdoğru bir yola yönlendirir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi yalanladılar. Zulmetler içinde kalmış birtakım sağır ve dilsizlerdir. Allah Teâlâ kimi dilerse şaşırtır, kimi de dilerse doğru bir yol üzerinde kılar.
Ömer Öngüt = Âyetlerimizi yalanlayanlar, cehalet ve küfür karanlığında kalmış bir takım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah dilediği kimseyi saptırır, dilediği kimseyi de doğru yol üzerinde bulundurur.
Şaban Piriş = Ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir; Allah dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini de dosdoğru yola yöneltir.
Sadık Türkmen = Bizim ayetlerimizi yalanlayanlar; sağır (işitmek istemiyorlar) ve dilsizdirler (gerçeği söylemiyorlar), karanlıklar içinde kalmışlar olarak!.. Allah, dileyen kimseyi (düzelmek istemediği için) sapıklığında bırakır. Dileyen kimseyi de (düzelmek istediği için), dosdoğru bir yola yöneltir.
Seyyid Kutub = Bizim ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde bocalayan sağırlar ve dilsizlerdir. Allah dilediği kimseyi şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola iletir.
Suat Yıldırım = Âyetlerimizi yalan sayanlar, karanlıklar içinde olan birtakım sağırlar ve dilsizlerdir. Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola koyar.
Süleyman Ateş = Bizim âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allâh dilediği kimseyi şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola koyar.
Tefhim-ul Kuran = Bizim ayetlerimizi yalan sayanlar karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah, kimi dilerse onu şaşırtıp saptırır, kimi dilerse de onu dosdoğru yol üzerinde kılar.
Ümit Şimşek = Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içindeki sağır ve dilsizlerdir. Allah dilediğini saptırır; dilediğini de dosdoğru bir yola koyar.
Yaşar Nuri Öztürk = Bizim ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklara gömülmüş sağır ve dilsizlerdir. Allah, dilediği/dileyen kişiyi şaşırtır, dilediğini/dileyeni de dosdoğru yol üzerine koyar.
İskender Ali Mihr = Âyetlerimizi yalanlayanlar, karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah (dilediğini) kimi dilerse onu dalâlette bırakır. Ve kimi dilerse onu, Sıratı Mustakîm (Allah’a ulaştıran yol) üzerinde kılar.
İlyas Yorulmaz = Ayetlerimizi yalanlayanlar sağır ve karanlıklar içinde kalmış körlerdir. Kim dilerse, Allah onu sapıklık içinde bırakır, kim de dilerse, onun doğru yola ulaşmasını sağlar.