رَبَّنَا إِنَّكَ تَعْلَمُ مَا نُخْفِي وَمَا نُعْلِنُ وَمَا يَخْفَى عَلَى اللّهِ مِن شَيْءٍ فَي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاء
Rabbenâ inneke ta’lemu mâ nuhfî ve mâ nu’linu, ve mâ yahfâ alâllâhi min şey’in fîl ardı ve lâ fîs semâi.
rabbe-nâ | : Rabbimiz |
inne-ke | : muhakkak sen |
ta’lemu | : bilirsin |
mâ nuhfî | : gizlediğimiz şeyleri |
ve mâ nu’linu | : ve açıkladığımız (aleni olan) şeyler |
ve mâ yahfâ | : ve gizli değildir (olmaz) |
alâllâhi (alâ allahi) | : Allah’a |
min şey’in | : bir şey |
fî el ardı | : arzda, yeryüzünde |
ve lâ | : ve değildir |
fî es semâi | : semada |
Diyanet İşleri = “Rabbimiz! Şüphesiz sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbimiz, şüphe yok ki gizlediğimizi de bilirsin sen, açığa vurduğumuzu da ve Allah'tan hiçbir şey gizlenemez ne yeryüzünde, ne de gökte.
Abdullah Parlıyan = Ey Rabbimiz! Şüphe yok ki, sen gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da; ve Allah'tan hiç birşey gizlenemez, ne yeryüzünde ve ne de gökte.
Adem Uğur = Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin. Çünkü ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.
Ahmed Hulusi = "Rabbimiz! Muhakkak ki sen gizlediğimizi de bilirsin, açığa çıkardığımızı da. . . (Zira) arzda ve semâda hiçbir şey Allâh'a gizli kalmaz. "
Ahmet Tekin = 'Rabbimiz, bizim saklı-gizli yaptıklarımızı, gizlediklerimizi, alenen yaptıklarımızı, açığa vurduklarımızı şüphesiz sen biliyorsun. Yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.' diyordu.
Ahmet Varol = Ey Rabbimiz! Sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde de gökte de hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz.
Ali Bulaç = "Rabbimiz, şüphesiz Sen, bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz."
Ali Fikri Yavuz = Ey Rabbimiz! Gizlediğimiz ve açıkladığımız her şeyi muhakkak sen bilirsin. Ne yerde, ne gökte hiç bir şey Allah’a gizli kalmaz.
Ali Ünal = “Rabbimiz! Biz ister gizleyelim, ister açığa vuralım, Sen her söylediğimizi de, her yaptığımızı da bilirsin. Yerde olsun gökte olsun hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.
Bayraktar Bayraklı = “Ey Rabbimiz! Sen bizim gizlediğimizi ve açığa vurduğumuzu bilirsin.” Ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.
Bekir Sadak = «ORabbimiz! Dogrusu Sen gizledigimizi de, aciga vurdugumuzu da bilirsin. Yerde ve gokte hicbir sey Allah'tan gizli kalmaz.»
Celal Yıldırım = «Rabbimiz ! Şüphesiz ki Sen bizim gizlediklerimizi de, açıkladığımızı da bilirsin. Ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.»
Cemal Külünkoğlu = “Rabbimiz! Doğrusu sen, gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Zaten yerde ve gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.
Diyanet İşleri (eski) = 'Rabbimiz! Doğrusu Sen gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.'
Diyanet Vakfi = «Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin. Çünkü ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.»
Edip Yüksel = 'Rabbimiz, bizim gizlediğimizi ve açıkladığımızı bilirsin. Yerde ve gökte hiç bir şey ALLAH'a gizli kalmaz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Yarabbenâ! biz ne gizliyoruz ve ne ı'lân ediyoruz her halde sen bilirsin, ve ne Yerde, ne Gökte hiç bir şey Allaha karşı gizli kalmaz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey Rabbimiz, sen gizlediğimiz ve açığa vurduğumuz herşeyi muhakkak bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'a karşı gizli kalmaz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey Rabbimiz! Sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da şüphesiz bilirsin. Çünkü yerde ve gökte, hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.
Gültekin Onan = "Rabbimiz şüphesiz Sen, bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiç bir şey Tanrı'ya gizli kalmaz."
Harun Yıldırım = “Rabbimiz, şüphesiz sen, bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.”
Hasan Basri Çantay = «Ey Rabbimiz, ne gizlersek, ne açıklarsak şübhe yok ki sen bilirsin. Zâten yerde ve gökde hiç bir şey Allaha gizli kalmaz».
Hayrat Neşriyat = 'Rabbimiz! Şübhesiz ki sen, neyi gizler ve neyi açıklarsak bilirsin. Çünki ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz!'
İbni Kesir = Rabbımız; doğrusu Sen, gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Zaten yerde ve gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.
Kadri Çelik = “Rabbimiz! Şüphesiz sen, bizim saklı tuttuklarımızı da açığa vurduklarımızı da bilmektesin. Yerde ve gökte hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz.”
Muhammed Esed = "Ey Rabbimiz! Şüphesiz, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilen Sensin: Çünkü yerde ve gökte olan hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz."
Mustafa İslamoğlu = "Rabbimiz! Şüphesiz ki Sen bizim gizlediklerimizi de açığa vurduklarımızı da bilirsin: Zira yerde ve gökte olan hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz!
Ömer Nasuhi Bilmen = «Ey Rabbimiz! Şüphe yok ki, Sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Ve Allah Teâlâ'ya ne yerde ve ne de gökte hiçbir şey gizli kalamaz.»
Ömer Öngüt = “Ey Rabbimiz! Doğrusu sen bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz. ”
Şaban Piriş = -Rabbimiz! Şüphesiz sen gizlediğimizi de, açıkladığımızı da bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’tan gizli kalmaz.
Sadık Türkmen = Rabbimiz! Şüphesiz Sen, gizlediğimizi ve açığa vurduğumuzu bilirsin. ‘Ne yeryüzünde, ne de gökyüzünde, hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz!’
Seyyid Kutub = Ey Rabbimiz, sen bizim gizlediğimiz ve açığa vurduğumuz her şeyi bilirsin. Çünkü yerdeki ve gökteki hiçbir şey Allah'dan gizlenemez.
Suat Yıldırım = "Ey bizim Rabbimiz! Biz ister gizleyelim, ister açığa vuralım, yaptığımız her şeyi bilirsin. Zaten göklerde ve yerde Allah’a gizli kalan hiçbir şey yoktur."
Süleyman Ateş = "Rabbimiz, sen bizim gizlediğimizi ve açığa vurduğumuzu hep bilirsin. Ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz."
Tefhim-ul Kuran = «Rabbimiz, şüphesiz Sen, bizim saklı tuttuklarımızı da, açığa vurduklarımızı da bilmektesin. Yerde ve gökte hiç bir şey Allah'a gizli kalmaz.»
Ümit Şimşek = 'Rabbimiz! Sen bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'tan gizli kalmaz.
Yaşar Nuri Öztürk = "Rabbimiz, hiç kuşkusuz sen bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Yerde de gökte de hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz."
İskender Ali Mihr = Rabbimiz, muhakkak ki Sen, bizim gizlediğimiz şeyi de gizlemediğimiz (alenî olan) şeyi de bilirsin. Yeryüzünde ve sema(lar)da hiçbir şey, Allah’a gizli değildir.
İlyas Yorulmaz = “Rabbimiz! İçimizde gizlediklerimizi de, açıkça yaptıklarımızı da şüphesiz sen bilirsin. Göklerde ve yerde hiçbir şey Allah dan gizli kalamaz. ”