وَلَا طَعَامٌ إِلَّا مِنْ غِسْلِينٍ
Ve lâ taâmun illâ min gıslîn(gıslînin).
ve lâ | : ve yoktur |
taâmun | : yiyecek yemek |
illâ | : den başka |
min gıslînin | : kanlı irin |
Diyanet İşleri = “Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve irinden başka bir yemek de yok.
Abdullah Parlıyan = ne de kan, irin ve pislikten başka bir yiyeceği.
Adem Uğur = İrinden başka yiyecek de yoktur.
Ahmed Hulusi = "İrinli artıklardan başka yiyecekleri olmaz;"
Ahmet Tekin = Kanlı irinden başka ona yiyecek de yok.
Ahmet Varol = Kanlı irinden başka bir yiyecek de yoktur.
Ali Bulaç = "İrin ve kan karışımından başka bir yemek yoktur."
Ali Fikri Yavuz = Cehennemliklerin irininden başka bir yiyecek de yok...
Ali Ünal = Ve irinden başka bir yiyeceği de.
Bayraktar Bayraklı = (36-37) Ancak günahkârların yediği kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur.”
Bekir Sadak = (36-37) «unahkarlarin yiyecegi olan kanli irinden baska bir yiyecegi de yoktur."*
Celal Yıldırım = Yiyecek olarak da ancak Gıslîn (=Zakkum'a benzer bir ağaç veya kan irin karışımını andıran fena bir sıvı) vardır.
Cemal Külünkoğlu = “(Onlar için orada) irin ve kan karışımından başka bir yemek yoktur.
Diyanet İşleri (eski) = (36-37) 'Günahkarların yiyeceği olan kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur.'
Diyanet Vakfi = (36-37) Ancak günahkârların yediği kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur.
Edip Yüksel = Yiyecek olarak da cehennemliklerin irininden başka bir şey bulunmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır = İrinden başka yiyecek de yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir irinden başka bir yiyecek de yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bir irinden başka yiyecek de yok.
Gültekin Onan = "İrin ve kan karışımından başka bir yemek yoktur."
Harun Yıldırım = Pislikten başka bir yemek yoktur.
Hasan Basri Çantay = «Ğıslîn» den başka yiyecek de yokdur,
Hayrat Neşriyat = 'İrinden başka bir yiyeceği de yoktur!'
İbni Kesir = Ğıslin'den başka yiyecek de yoktur.
Kadri Çelik = “İrin ve kandan başka bir yemek de yoktur.”
Muhammed Esed = ne de pislikten başka bir yiyeceği,
Mustafa İslamoğlu = ne de pis bir atıktan başka yiyeceğe;
Ömer Nasuhi Bilmen = (35-36) Artık onun için burada bir şefkatli karîb yoktur. Ve yemek de yoktur, kanlı irinden olan müstesna.
Ömer Öngüt = Kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur.
Şaban Piriş = Bu sebeple bugün pislikten başka hiçbir yiyecek yoktur.
Sadık Türkmen = Ve irinden başka bir yiyecek de yoktur;
Seyyid Kutub = İrinden başka yiyecek yoktur.
Suat Yıldırım = Yiyecek olarak da cehennemliklerin irininden başka bir şey bulunmaz.
Süleyman Ateş = İrinden başka yiyecek de yoktur.
Tefhim-ul Kuran = «İrin ve kan karışmadan başka bir yemek yoktur.»
Ümit Şimşek = Ne de irinden başka yiyecek.
Yaşar Nuri Öztürk = "Yıkananların atık sularından başka yemek de yoktur."
İskender Ali Mihr = Ve kanlı irinden başka bir yemek yoktur.
İlyas Yorulmaz = Pisliklerden başka da yiyecekleri yok.